KUŞATMA-BRANDON SANDERSON
.
Son İmparatorluk yıkılmış, Rashek ölmüştü. Yeni kral Elend ve ne yapacağını bilemeyen Vin. Kelsier ölüp, halk için bir tanrı haline geldi fakat o artık yok. Bu da büyük bir karmaşaya sebep oldu tabiki.
Kitap, Luthadel'in kuşatmasıyla geçiyor. Elend, çok iyi bir kral değildi en başlarda, iyi bir realist olabilirdi fakat kral olmak apayrı bir konuydu ve o bunu kitap boyunca yaşamış olduğu olaylarla öğrendi.
Genel olarak konudan bahsetmeyeceğim fakat ufak ufak detaylar verebilirim.
Kitap kesinlikle şahaneydi. Birnevi bir geçiş kitabıydı. Karakterlerin özellikle Elend ve Vin, asıl olması gereken kişilere dönüşümünü detaylıca ele almış yazar. Evet Rashek yenildi fakat bu iyimi yoksa kötümüydü? Zifir neydi? Vin, herkesin zaman xaman yaptığı gibi kendini sorguluyor kitapta. Kimdi, neden o olmak zorundaydı? Elend ise iyi bir kral olmak, Vin'e daha güçlü gözükmek gibi kendi korku ve bilinmezlikleriyle yüzleşti kitap boyunca.
Şehir kuşatma altındaydı ve Luthadel maalesef zayıf olan taraftı. Kitap boyunca bu savaşta ne olacak diye düşünüp durdum ve sonu cidden mükemmeldi.
Spoilet vermeden Kitabın son kısmını anlatacak olursam, Vin bir hata yaptı ve Miraç kuysundaki güç serbest kaldı. Fakat kalmamalıydı. Elend artık bambaşka bir adam ve bu sadece karakter olarak değil.
3.kitabı kesinlikle sabırsızlıkla okuyacağım. Sissoylu serisi benim her zaman iyiki başlamışım dediğim bir seri oldu çünkü emin olun onu okurken aldığım hazzın çeyreğini çoğu fantastik kitaptan alamıyorum. Epik fantastik-fantastik seven, apayrı bir distopya okumayı seven herkes kesinlikle bu seriyi gözardı etmemeli.