Değişim hava gibi, solunduğu belli olmayan bir şeydi; insanın ciğerlerini doldurmaya devam ediyor, beyin haritasında her an şekilleniyor, ta o aydınlanma ânına kadar anlaşılmıyordu. Bütün yaşadıklarının, başına gelenlerin, gelmeyenlerin, beklentilerinin ve hayal kırıklıklarının onu başka bir yere taşıdığını biliyordu.