Tatar Ramazan

Kerim Korcan

Tatar Ramazan Hakkında

Tatar Ramazan konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
8.6/10
39 Kişi
149
Okunma
39
Beğeni
15,7bin
Görüntülenme

Hakkında

“Tatar Ramazan geliyordu. Korkuttu bir an Çavuş’u, git gide meydanda yalnız kalışı. Yoksa o birçok meseleyi yanlış mı koymuştu ve böyle yaparak yanlış neticeler mi almıştı? Kurt sürüyü bırakmış, köpeğe hiç dokunmamış, çobanın yanından geçmiş, ağaya, yani kendisine doğru geliyordu. Hani nerdeydi hökümet? Bu olur mu bu? Onu kanlı bir tehdit karşısında yalnız bırakmıştı. Şakası şukası yoktu işin. Abdurrahman Çavuş gözlerinden ateş saçan kanlı bir kurtla karşı karşıya idi.” Bir tarla sorunu nedeniyle adam öldürüp hapse giren Tatar Ramazan, cezasını tamamladıktan sonra tahliye edilir. Ne var ki adam öldürmek suçundan tekrar içeri girer. Hapishanede onu zor günler beklemektedir. Tatar Ramazan, Türk öykücülüğünün en gerçekçi kahramanlarından biri olarak anılmaktadır. Mertliğin, cesaretin, onurun zulme başkaldırısını temsil eder. Cezaevi yaşantısı içindeki karşı konulmayan feodal yaşam biçimine tek başına isyan ettiğinde görmüştür ki arkasından insanlar gelmiştir. Tatar Ramazan insanların zihninde yarattığı yalan efsaneye ve korkuya bir isyandır.
Türler:
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 37 dk.Sayfa Sayısı: 304Basım Tarihi: 2010İlk Yayın Tarihi: 1969Yayınevi: Yakın Plan Yayınları
ISBN: 9786055535001Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 30.1
Erkek% 69.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Kerim Korcan
Kerim KorcanYazar · 12 kitap
1918 yılında Sakarya'nın Hendek ilçesine bağlı Aktefek köyünde doğdu. Ancak ilkokul 4. sınıfa kadar okuyabildi. 1934-35 yıllarında Eskişehir'den İstanbul'a ailesi ile geldi. Babası Murat usta Küçükpazar'da saat tamirciliği yaparken, kendisi de berberde çıraklık yaptı. 1938'de donanma gemisi Yavuz'da yapılan aramada kardeşi Haydar Korcan'da bulunan kitaplar nedeniyle kendisinin saatçi dükkanı da aranmış ele geçen kitaplar nedeni ile ve “yayımcılık yoluyla komünizm propagandası yaptıkları” iddiasıyla 30 Nisan 1938'de gözaltına alınmıştır. 1938'de Donanma Kor Askeri Mahkemesi'nde isyan suçlusu olarak yargılandı ve 12 yıl ağır hapse mahkûm edildi. Yazar hapis geçirdiği (1938-1948) ve (1957-1958) yıllarını İstanbul Polis Müdüriyeti Nezaret ve Müteferrikasında, Yavuz Harp Gemisi, Erkin Denizaltısı, İstanbul Merkez Kumandanlığı, Sultanahmet Tevkifhanesi ve Sinop Hapishanesi’nde tutuklu ve mahkûm olarak kalmıştır. 10 yıl kaldığı Sinop Cezaevinden 1948'de tahliye edildi. Hapisten çıkar çıkmaz askere alındı. Askerlik sonrası 1950'de İstanbul'a geldi, marangozluk yaparak yaşamını kazanmaya çalıştı. 1957'de Vatan Partisi yöneticiliğinden dolayı soruşturma açıldı. Türk Ceza Kanunu'nun 141 ve 142. maddelerine karşı gelmekten dolayı 1957'de tutuklandı, iki yıl tutuklu yargılandıktan sonra 1959'da beraat etti. Milliyet gazetesinin 1962'de açtığı "Bir Memleket Gerçeği" başlıklı yarışmasında "Köşe" adlı röportajıyla ikincilik kazandı. "Linç" adlı romanı 1970'de filme alındı, ardından oyun haline getirildi. 'Linç' filmi 70'li yılların en önemli filmlerinden biriydi. Kerim Korcan'ın romanından uyarlanan filmde cezaevindeki mahkûmlar arasında yaşanan iktidar savaşı anlatılıyordu. Linç Filmi1970 yılında Ali Yaver - En İyi Görüntü Yönetmeni, Bilge Olgaç - En İyi Yönetmen, En İyi 3. Film, En İyi Stüdyo Çalışması ödüllerini aldı. 1976 yılında Tatar Ramazan adlı öykü kitabı tiyatroya uyarlandı. AST ve İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından sahnelendi. "Ateşten Köprü" adlı romanında komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla İstanbul DGM'de yargılanan yazar Kerim Korcan 4 Mayıs 1989'da beraat etti. 1990 yılında Kerim Korcan'ın Tatar Ramazan adlı öyküsü tiyatrodan sonra sinema filmine uyarlandı filmin başrolünü Kadir İnanır oynadı, filmin müziklerini Ahmet Kaya yaptı. Ölümsüz birçok esere imza atan Kerim Korcan 1990 yılının 9 Kasım günü tedavi gördüğü kanser hastalığına yenik düşerek hayata veda etti. Cezaevlerinde ağır koşullarda 12 yıl geçirdi. İçinde bulunduğu koşulları estetize eden Kerim Korcan yaşadıklarını birer sanat yapıtına dönüştürür. Eserlerinin çoğunda cezaevi gerçeğini anlattığından ezilenler, başkaldıranlar, idamlıklar kitaplarının kahramanı olmuştur. Kerim Korcan'ın yazın tarzında "Halk Hikayeciliği" niteliklerine sıkça rastlanır, eserlerinin genelinde kahramanlarının şivesiyle sade anlatımlarla okuru sıkmaz, kolay okunan bir tarza sahiptir. Kerim Korcan; "Ben üniversite kürsülerinde vatandaşların hak ve hukuk eşitliği için ağlayan ama içeride insanların anasını ağlatan adaleti, tekmil ters uygulamalarıyla mahpushanede cürmü meşut ettim, suçüstü yakaladım. Madem ki adalet mülkün temelidir, ben de toplum sorunlarına, başlangıç olarak oradan yaklaşmayı uygun buldum. Başkaları ne düşünür bilmem. İyi bir giriş yaptığım inancındayım ve devam etmek isterim. Tatar Ramazan'ın benim ilk eserim Linç'ten evvel kaleme alındığını açıklayabilirim. Dil konusunda tartışmaya girmek istemem. Hem birazda bineceğim dalı kesmek gibi olur bu. Dilde arınmaya gitmeye çalışıyorum ve bu gayreti sürdürenlerle esasta mutabıkım. Ancak zorlamaya kaçmaktan da sakınırım" diyerek kendi yazarlığını anlatır. Eserleri Roman Linç (1967) İdamlıklar (1971) Ter Adamları (1975) Patrona (1983) Ateşten Köprü (1988) Acılar Çemberi (1990) Öykü Köse Kadı (1962) Tatar Ramazan (1969) Canlı Bayraklar (1971) Ölüm Pusuda (1990) Capon (1990) Diğer Ey Gaziler (1989) (şiir) Dimitrof Geçiyor (1978) (tarih) Harbiye Kazanı (1989) (anı)