Haldun Taner’den okuduğum ilk öykü kitabı oldu Yalıda Sabah. Bu kitaptan başlamamın sebebi, Haldun Taner’in çırağı Ferhan Şensoy’un, kitaba ismini veren öyküyle ilgili anlattıkları oldu.
Haldun Taner, her sabah 6’da kalkar, daktiloyu Moda’daki evinin balkonuna atar, bir marangozun dükkanını açıp sabahleyin çalışmaya başlaması gibi, yazar olarak dükkanını açıp çalışmaya başlarmış. Günde yirmi sayfa yazarmış, aklına bir şey gelmezse, gördüklerini yazarmış.
“6 buçuk vapuru 5 dakika gecikti.”
“Martılar uçtu.”
“Çocukları alacak okul minibüsü geldi.”
Bu yazdıkları arasından da belki bir gün işine yarayacak bir paragrafı alır, gerisini atarmış. İşte bu atarım dediği, Boğaz’a bakan evinin balkonunda yazdığı notlardan çıkmış Yalıda Sabah öyküsü.
Haldun Taner’in daha önce dört kitabını okumuştum, hepsi tiyatro oyunuydu. İlk defa bir öykü kitabını okudum ve ustaya hayranlığım katlanarak arttı.
Kitapta birbirinden güzel 7 öykü bulunuyor. Bu öykülerin hepsinde mizah son derece ustaca kullanılıyor, insana ve topluma dair müthiş gözlemler, olabilecek en iyi şekilde okura sunuluyor. Tüm öyküler çok güzel fakat içlerinden en sevdiğim iki öykü, Yalıda Sabah ve Yaprak Ne Canlı Yeşil oldu.
Keyifli okumalar.