Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

@kitaplarlakeyif

144 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Japon edebiyatına giriş
Bir Japon klasiği olan Yaban Kazı kitabını Turk edebiyatı klasikleri gibi düşünebilirsiniz, geleneksel kültürün gölgesinde modernleşme çabaları, içe dönük yaşam biçiminden dışa dönük hayata yol alış yolculuğu. Kurgu kişiler üzerinden ilerliyor, bir aşk hikayesine dönüşeceğini düşünürken birden bitiveriyor kitap. Olayları bize bir anlatıcı aktarıyor. Kendi okul yıllarındaki anılarından yola çıkıyor. Okulda öğrencilere faizle borç para vererek zengin olan Suezo , onun metresi olmayı kabul eden O Tama ve öğrenci Okado bu anıların başrolünde. Okurken, kah Japon mahallerinde kah göl kenarında dolaşıyor, evleri, insanları, insanların tepkilerini izliyorsunuz. Ogai Mori'nin Japon edebiyatına katkıları yazarı ve kitabı değerli kılıyor.
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori · İthaki Yayınları · 20212,794 okunma
Reklam
68 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Manguel'den Borges'i dinlemek ister misiniz? Ama öyle biyografi gibi değil, bir anlatı şeklinde. Bir dost size başka bir dostu anlatıyormuş gibi. En çok da yazarlığını. Borges görme yetisini kaybedince ona kitap okumaya giden Manguel hem Borges ile yaşadıklarını, hem onun dost ve arkadaş çevresini hem de yazarlığını kaleme almış. Kısa bir zaman diliminde bilgilendirici bir sohbet gibiydi kitabı okumak
Borges'in Evinde
Borges'in EvindeAlberto Manguel · Yapı Kredi Yayınları · 2013292 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Toprağın mis gibi koktuğu yağmurlu bu güne şiirle günaydın diyelim o halde. Şiirler bana hep örgüleri çağrıştırır, ilmek ilmek dokunmuş gibidirler, satırlar yün bir dokumanın teninize dokunuşu gibi, bazen can yakarak, bazen ısıtarak sarar sarmalar sizi. Sokağın Zulası'nı da benzer duygularla okudum. Farklı duygu geçişleri ve yoğunluklariyla beni mutlu eden bir okuma oldu. Biliyorum bir süre sonra bir iki dizeden başka bir iz bırakmayacak zihnimde, belki de bu şiirin yazarına nankörlüğüdür diye düşünebiliriz ama ben tam tersi olduğunu düşünüyorum, bu sayede iyi şiirlerle dolu kitapları yıllar içerisinde tekrar tekrar hiç okumamış gibi yeniden okuyabilir ve yeni anlamlar yukleyebiliriz. Roman ve hikayelerde ise bunu gerekmedikçe yapmayız çünkü sonları, olayları sıklıkla zihnimize kazınmış olur. Velhasılkelam şiirleri sevmek için nedenimiz çok. Sağlıklı, keyifli, kitaplı ve bol okumalı günleriniz olsun.
Sokağın Zulası
Sokağın ZulasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 20111,577 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
140 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sade, anlaşılır bir dil, akıcı üslup ile bir solukta okunan Balıkçı ve Oğlu; ülkemizin yıllardır kanayan yarası olan zorunlu göç olgusu üzerine temelini kurarken, aile, aşk, toplumsal baskılar, çevrecilik gibi konularla da yükseliyor. Bir derdi olan, rahat okunan, mesaj barındıran, "Sanat sanat için mi, halk için mi?" sorusuna, hııım bu halk içinmiş diye düşündüren bir kitap. Her gün dinlediğimiz haberlerden, okuduğumuz gazetelerden belli başlıkların altı doldurularak sunulmuş gibi. Okunur mu, okunur ama göç, göçmenlik, göçmen kaçakçılığı ile ilgili Hakan Günday'ın Daha'sının derinliğinin etkisinden kurtulamadigimdan olsa gerek bu roman bana biraz sığ geldi. Sağlıklı, keyifli, bol kitaplı, okumalı günleriniz olsun.
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,6bin okunma
87 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun bir hikaye Yokuşa Akan Sular. Yakın geçmiş zamanı, şimdiki zaman dili ile anlatan, sosyolojik bakış açısı ile anlatılan dönemin önemli toplumsal gelişme ve değişmelerinin altını çizen, yerinde tespitleri ile son derece akıcı bir kitap. Ķöyden kente göç, tarımdan sanayi toplumuna dönüşüm, gecekondular, gecekondudan apartmana evrilenler, sağ sol çatışmaları, inanç inançsızlık, gelenekler, hemşehrilik kavramının tırmanışı ve benzeri konular, okuyanı içine alarak işleniyor. Okurken yüreğinizi sızlattığı yerler kadar, yüzünüzü gülümseten yerler de var. Kısa zamanda okunan, zihinde izler bırakan bir kitap. Okuma listenize alırsanız pişman olmazsınız. Sağlık, huzur, mutluluk, sevdiklerimiz ve kitaplar yoldaşımız olsun.
Yokuşa Akan Sular
Yokuşa Akan SularMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 19984,056 okunma
Reklam
92 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Stefan Zweig, Lyon'da Düğün kitabı üç ayrı hikayeyi kapsıyor; - Lyon'da Düğün - İki Yalnız İnsan - Wondrak Lyon'da Düğün: Bir halk direnişi sırasında, bir aşkın ve bir şehrin yıkılışı öyküsü. Diğer Zweig romanlarından farklı olarak burada derin psikolojik tahliller yok. Giriş, gelişme, sonuç şeklinde tıkır tıkır işliyor öykü. Bir anlatıcı
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Cem Yayınevi · 201530,8bin okunma
216 syf.
5/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Siyasetçi, avukat, yazar John Ray Grisham adli gerilim türünde nitelendirilen kitapları ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Pek çok kitabı filme uyarlanmıştır. . Bunlar: Gaz Odası, Müşteri, Boyalı Ev, Pelikan Dosyası, Çılgın Yılbaşı, Yağmurcu, Jüri ve Öldürme Zamanı'dır. Ayrıca tek baskıda iki milyon kitap satan dünyadaki üç yazardan biridir. Sanık adlı romanında; anne, baba ve amcası avukat olan Theodare Boone'un yaşadığı macerayı ele almıştır. Davalara meraklı olan Theodore, kasabada karısını öldürmekten yargılanan Pete Duffy'nin yargılanmasını heyecanla takıp ederken, kendini bir anda sanık olarak bulur. Bulunduğu durumdan kurtulması kolay olmayacaktır. Kitap ile ilgili düşüncelerime gelirsek; * Daha çok 15-30 yaş arası okuru mutlu edecek bir kitap. * Olaylar akıcı, dil sade, çeviri güzel. * Özellikle meslek seçimi aşamasındaki öğrencilere tavsiye edilebilir. Bol okumalı günler dileklerimle...
Sanık
SanıkJohn Grisham · Remzi Kitabevi · 201350 okunma
592 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
516 günde okudu
Mel'un uzun süre kitaplarımın arasında okunmayı bekledi, sonra o kadar güzel bir okuma süreci yaşattı ki bana, bir müddet de sizlerle paylaşmam için doğru zamanı bekledi. Şunu ifade etmem gerekir ki; kitapla ilgili ne yazsam yetersiz kalacak. Mel'un bir romandan ziyade Türkiye tarihi gibi ve biraz da donanımlı okura hitap ediyor. Kurgu içerisinde yazarla senkronize ilerleyebilmek için pek çok konuda alt yapı gerektiriyor. Edebiyat, sanat ve tarih bunların başında geliyor. Okumaya başladığınızda Sayru Usman ile birlikte bir hiçlik denizinde dalgalara karşı kulaç atarken buluyorsunuz kendinizi. Satır aralarında verilenleri alabilmek için çaba göstermek, öyle okuyup geçmemek gerekiyor. Sürekli geri dönüşler, tekrarlar arasında, dokunulmazlığa dokunuyorsunuz. Pek çok konuda yapılan durum tesbitleri, eleştiriler arasında gerçekten de bir us yarılması yaşıyorsunuz. Zihnen hazırsanız eğer, Sayru Usman ile çıkın bu yolculuğa siz de. Tarihin ikiyüzlülüğüne, edebiyat dünyasının yozlaşmasına, sanat dünyasındaki bilinmeyenlere doğru yol alın Sayru ile. Yolun sonunda toplumların çöküşü gibi Sayru da çökecek, buna da hazırlayın kendinizi. Kurgusu ve dili ile bu harika eser için teşekkürler Selim İleri.
Mel'un
Mel'unSelim İleri · Everest Yayınları · 2019152 okunma
720 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
49 günde okudu
Kölelik Dönemeci çok uzun zamana yayılan bir okuma oldu benim için. Her şeyden önce kitabın tarihi olaylardan yola çıkarak başlaması özenli bir okuma gerektirdi. Sonda söyleyeceğimi başta söylemem gerekirse; kitap son derece doyurucu bir okuma ziyafeti sunuyor okura. Baba tarafından Çerkes olan Bilbaşar, bu kitabında Çerkes atalarının 18.yy 'daki yaşayışını siyasi ve kültürel tüm yönleriyle nakış işler gibi işlemiş. Bir yandan Osmanlı Soğucak da bir kale inşa ederek Çerkesleri buraya yerleştirip müslümanlaştımaya (namaza teşvik, sünnet vb) çalışırken, diğer yandan Ruslar kendi hegemonyaları altına almaya çalışmaktadır. Hanlar arasındaki sürtüşmeler de işin içine girince siyasi ortam iyice karışmaktadır. Tüm siyasi oyunların içinde halk törelerine bağlı bir şekilde hayatını sürdürmektedir. Geçim kaynağı köle ticareti ve yağmacılık olan, üretimden uzak, değiş tokuş ticareti yapan halk beylerine son derece bağlıdır. Köle üretimi için düzenlenen tokma şenlikleri, kız alıp verme gelenekleri, canboyluk yâni kuma getirme olayları, tanrı inançları ile bir kültüre dair pek çok ilginç örneği sunan eser, yazımında kullanılan dil ile de okuru, koltuğundan alıp olayların yaşandığı yere götürüyor resmen. Satanya ile Şefsi'nin, Sine ile Şardan 'ın imkansız aşkları, bey kızının bile köle olabileceği gerçeği, yüzyıllardır süregelen kadının hiçe sayılması bir şamar gibi çarpıyor okurun yüzüne. Hakkında anlatacak çok şey olan bu kitap da iyi ki okudum dediklerim arasında yerini aldı.
Kölelik Dönemeci
Kölelik DönemeciKemal Bilbaşar · Can Yayınları · 201527 okunma
133 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
38 günde okudu
Elinizde tuttuğunuz kitabın sayfalarının hamurunda neler olabileceğini hiç düşündünüz mü? Peki en yakın arkadaşınız ayaklarını bir makineye kaptırarak kaybetse onun için neler yapabilirdiniz? Bir taşınabilir hafıza kartının hayatınizın tüm akışını degistirebilecegini düşünür müydünüz? Bir kağıt geri dönüşüm fabrikası, burada çalışanlar, imha edilen kitaplar, yapılan işin yıpratıcılığı ve işi katlanılır hale getirme çabaları. Kâğıt imha makinesinden uçarak kurtulan sayfaların, yaptıgı işten nefret eden Guylain tarafından toplanarak her sabah trenle işe giderken yüksek sesle okunması ve onu dinleyen mudavimleri olmasi harika bir şey. Fabrika bekçisi ve Guseppe de ilginç kişilikleri ile okuma keyfini üst seviyelere taşıyor. Kitap kendi içinde iki bölüm gibi, ilkinde Guylain'in iş hayatı, arkadaşları ve yalnızlığı aktarılırken , ikincisinde aşka yelken açışını okuyoruz. Gönül rahatlığı ile okuyun pişman olmazsınız diyebileceğim bu kitapla ile tanışmamışım tam zamanı olabilir belki dr.
6.27 Treni
6.27 TreniJean Paul Didierlaurent · Can Yayınları · 20171,000 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Jacques Verges davalarını üstlendiği kişilerin özellikleri nedeniyle şeytanın avukatı olarak bilinmektedir. Davalarda ünlü "kopuş savunması" kuramını uygulamış ve bu savunma stratejisiyle, müvekkillerine yüklenen suçları inkar etmeden, koparttığı gürültü sayesinde idam edilmelerini engellemiştir. Metiskitap siyah beyaz dizisinden çıkan Savunma Saldırıyor; uyum davaları, kopuş davaları ve siyasi dava teknikleri ve son olarak da tarihin ahlakı bölümlerinden oluşuyor. Her bölümde önce dava tekniği ile ilgili kısa bilgilendirmeler yapılarak, bazı romanlardaki savunmalardan ve gerçek davalardan ilginç örnekler sunuyor. Adalete ilgi duyan herkesin ve hukuk fakültesi öğrencilerinin okuması için harika bir kitap. Dolu dolu bir okuma için, emin olun iyi bir seçim.
Savunma Saldırıyor
Savunma SaldırıyorJacques Verges · Metis Yayıncılık · 2019591 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Ian McEwan üretken bir yazar ve ben onun kitaplarını seviyorum. Genellikle iyi bir alt yapı ile kurguluyor eserlerini. Cumartesi de, adından da anlaşılacağı üzere, bir Cumartesi günü başarılı bir sinir cerrahı olan Henry Prowne ve ailesinin yaşadıklarını, dünyayı etkileyen siyasi olaylari da içine katarak anlatıyor yazar. Ve sürprizli sonu ile heyecan dolu bir süreç yaşatıyor okuyucuya. Her şey Londra'da bir Cumartesi sabahının erken saatlerinde uyanan Henry'nin pencereden bakarken gökyüzünde yanan bir uçak görmesiyle başlar, oysa Henry'nin bugün için cok guzel planları vardır. Sokaklarda savaş karşıtı gösteriler, soyguncular, katiller varken, kalburüstü bir hayat süren Prowne ailesi güvende ve huzurludur. Resmedilen aile de tüm bireyler başarılıdır ve bağları zaman zaman küçük kopukluklar yaşamış olsalar da sağlamdır. Güven ortamı kalıcı mıdır, çok bilen çok mu yanılır, kutsal olan aileyi korumak ve bir arada tutmak kolay mıdır, tüm terör olaylarından uygarlığın aldığı yaralar sarılabilir mi, etnik ayırımcılık mı terör doğurur, terör mü etnik ayrımcılığa sebep olur? 11 Eylül saldırıları sonrası yazılan romanlardan biri olan, benim için baştan sona ilgimi ve heyecanımı koruyan bir kitap oldu Cumartesi, okursanız seversiniz diye düşünüyorum.
Cumartesi
CumartesiIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 2007210 okunma
64 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Fatma Aliye ile ilk tanışmam Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi dersi ile olmuştu. Kendisi ilk Türk kadın romancı olduğu gibi ilk kadın hakları savunucularındandır da. Ayrıca Osmanlı Yunan savaşında yaralanan askerlerin ailelerine yardımcı olmak için Nisvan-ı Osmaniye İmdat Cemiyeti Derneği’ni kurmuştur. Yazılarını ve kitaplarını Fatma Aliye Hanım olarak yayınlamış, soyadı kanunu çıkınca Topuz soyadını almıştır. 2009 yılından beri fotoğrafı 50 TL'nin arka yüzünde bulunmaktadır. Eserleri daha çok kadın, kadın erkek ilişkileri, kadının toplumdaki yeri üzerinedir. Levayih-i Hayat yani Hayattan Sahneler beş kadının birbirine yazdığı mektuplardan oluşmakta. Birbirini neredeyse çocuk yaşlarından beri tanıyan bu kadınlar evlilikleri hakkında mektuplaşarak fikir alışverişinde bulunurlar. Bu mektuplarda erkek; hovarda, duygusuz, çapkın, ezen konumunda kadın ise mağdurdur. Ve bu mağdur kadınlar ekonomik yetersizlikleri nedeniyle bu adamlara katlanmak zorundadırlar. Fatma Aliye tanınması gereken edebiyatçılarımızdan. Bu kitabı da onu tanımak, feminist yönünü görmek için iyi bir seçim.
Levayih-i Hayat
Levayih-i HayatFatma Aliye Hanım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,751 okunma
504 syf.
7/10 puan verdi
Konu beslenme olunca herkes pür dikkat kesiliyor haklı olarak. Herkes sağlıklı yaşamak ve yaşlanmak istiyor ve yine herkes gelecek nesillerin sağlıklı olmasını diliyor. Kitap gıda terörüne yerel ve küresel bir bakış açısıyla ilerliyor. Atalık tohumlarımızın yok edilmesinden başlayarak , dünya çapındaki büyük sermaye şirketlerinin özellikle yoksul veya gelişmekte olan ülkelerdeki izledikleri soykırım politikalarına kadar gidiyor. Evet yanlış okumadınız soykırım dedim çünkü kitapta gıdalarda oynanan oyunlarla belli bir kesimin kısırlaştırılarak yok edilmeye çalışıldığından söz ediliyor. Bana göre fazlaca komplo teorisi gibi. Aşı ile ilgili kısmı ise yine toplumu yanıltacak nitelikte. Ben kişisel olarak toplumun genel sağlığının korunması için özellikle zorunlu aşıların yaptırılması taraftarıyım. Çünkü siz çocuğunuza aşı yaptırmamayı tercih ettiğinizde zararı sadece size dokunmuyor ne yazıkki, özellikle bulaşıcı hastalıklarda bağışıklığı olmadığı için hasta olan çocuğunuz, diğer çocuklar için tehlike oluşturuyor. Bir de bu saklı seçilmişler konusu var ki; bunlar kimlerdir, ne yer ne içer orası bir muamma. Hepimiz aynı dünyada yaşıyor aynı havayı soluyoruz. Yediklerimiz içtiklerimiz benzer topraklarda benzer sularla yetiştiriliyor. Kitap hakkında konuşacak, tartışacak yazacak çok şey var. Bana göre proje kitap. Beslenme konusunda takıntılaysanız, hastalık hastasıysanız eğer okumayın derim, yataklara düşersiniz sonra. Kalın sağlıcakla....
Saklı Seçilmişler
Saklı SeçilmişlerSoner Yalçın · Kırmızı Kedi · 20182,973 okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Kahraman Doktor İhtiyar Acuzeye Karşı geç Osmanlı doğum politikalarını inceleyen bir tez çalışması olarak hazırlanmış, daha sonra kitap haline getirilmiştir. Kitapta; ebelik, kadın doğum uzmanlığının zaman içerisinde gelişimi, ihtiyar acuze olarak nitenen mahalle ebelerinin yerini eğitimli ebelerin ve hemşirelerin alması, kürtaj , hamilelik, kısırlık, nüfus politikaları gibi konular tıbbi, ahlaki ve siyasi olarak incelenmiş, derlenip toplanarak sunulmuştur. Her bir konuyu destekleyen argümanlar örnekleri ile aktarılmış, amaç konuyu incelemek olduğundan olsa gerek eleştiriden uzak durulmuştur. Kadın bedenine devlet malı yaklaşımının hakim olduğu bir dönemde, doğum politikalarına dair bilgilerin de yer aldığı bu kitapta pek çok bilginin dikkatinizi çekeceğini düşünmekteyim. Benzer cümlelerin sık sık tekrarlanması nedeniyle zaman zaman sıkıcı olmasıve bir biri ile çelişen bir konunun yazar tarafından dikkate alınmamış olması dışında benim açımdan güzel bir okuma deneyimi oldu.
Kahraman Doktor İhtiyar Acuzeye Karşı
Kahraman Doktor İhtiyar Acuzeye KarşıGülhan Erkaya Balsoy · Can Yayınları · 201538 okunma
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.