♤Yeri geldiğinde bir cümle, bir kıssa, bir bakış ve hatta bir sükût onlarca cilt kitaptan daha çok şey anlatır.
Hülasa, Kur'an, hayatı ve cemi cümle varlığı anlamlandırır. Hayatın anlamı ancak Kur'an ile idrak edilebilir. Onun için denmiştir ki hayatın anlamı Kur'an'ın içindedir. Kur'an'ın anlamı da besmelenin, besmelenin anlamı da "be" harfinin, "be" harfinin anlamı da altındaki noktanın içinde gizlidir. Dolayısıyla bir müslüman besmele çekerek Kur'an okumaya başladığında noktadan harfe, harften kelimeye, kelimeden ayete, ayetten sureye, sureden kitaba, kitaptan hayata doğru yol alan bir akışın içinde bulacaktır kendini.
Sayfa 11Kitabı okuyor
"Ben de kitaplara kıyamam. O yüzden bu defteri tutuyorum. Mesela bu kitabı on sene önce okumuşum," diyerek Kendine Ait Bir Oda başlığının altına yazdığı alıntıları gösterdi. "Az önce sana söylediğim alıntıyı buraya yazmışım mesela! On yıl önce bana önemsiz görünen cümle bugün dokunuyorsa, kitaptan değil, benden kaynaklanıyordur bu. Bir nevi bu sayede bedava psikoloğa gitmiş gibi oluyorum," dedi gülerek.
Sayfa 168Kitabı okudu
Hülasa, Kur'ân, hayatı ve cemi cümle varlığı anlamlandırır. Hayatın anlamı ancak Kur'an ile idrak edebilir. Onun için denilmiştir ki hayatın anlamı Kur'an'ın içindedir. Kur'an'ın anlamı da besmlenin, besmlenin anlamı da "be" harfinin, "be" harfinin anlamı da altındaki noktanın içinde gizlidir. Dolayısıyla bir müslüman besmle çekerek Kur'an okumaya başlandığında noktadan harfe, harften kelimeye, kelimeden ayete, ayetten sureye, sureden kitaba, kitaptan hayata doğru yol alan bir akışın içinde bulacaktır kendini.
Sayfa 11 - Prof. Dr Yasin Pişgin
Hülasa, Kur'an, hayatı ve cemi cümle varlığı anlamlandırır. Hayatın anlamı ancak Kur'an ile idrak edilebilir. Onun için denmiştir ki hayatın anlamı Kur'an'ın içindedir. Kur'an'ın anlamı da besmelenin, besmelenin anlamı da "b" harfinin, "b" harfinin anlamı da altındaki noktanın içinde gizlidir. Dolayısıyla bir Müslüman besmele çekerek Kur'an okumaya başladığında noktadan harfe, harften kelimeye, kelimeden ayete, ayetten sureye, sureden kitaba, kitaptan hayata doğru yol alan bir akışın içinde bulacaktır kendini.
Sayfa 11 - Prof. Dr. Yasin Pişgin
"Yeri geldiğinde bir cümle, bir kıssa, bir bakış ve hatta bir sükût onlarca cilt kitaptan daha çok şey anlatır."
Sayfa 7Kitabı okudu
Okuyan insanlarla oturup sohbet ettiğiniz zaman insanın içi açılıyor. Ehli irfan bir arada oturduğu zaman bir söz, bir cümle sizin ufkunuzu açıyor. Sonra siz oradan başka bir yere gidiyorsunuz. O bir kitaptan bahsediyor, siz gidiyorsunuz o kitabı alıyorsunuz, okuyorsunuz. O kitap başka kitaplardan bahsediyor, oradan başka yere gidiyorsunuz. Yani insanın gönlünün kapılarını açık tutması lazım.
Sayfa 24Kitabı okudu
"Yeri geldiğinde bir cümle, bir kıssa, bir bakış ve hatta bir sükût onlarca cilt kitaptan daha çok şey anlatır."
Sayfa 5Kitabı okuyor
" Yeri geldiğinde bir cümle, bir kıssa, bir bakış ve hatta bir sükût onlarca cilt kitaptan daha çok şey anlatır. "
"Çok okuyan insan var, onlara kulak vermek lazım. İnanın okuyan insanlarla oturup sohbet ettiğiniz zaman insanın içi açılıyor. Ehli irfan bir arada oturduğu zaman bir söz, bir cümle sizin ufkunuzu açıyor. Sonra siz oradan başka bir yere gidiyorsunuz. O bir kitaptan bahsediyor, siz gidiyorsunuz o kitabı alıyorsunuz, okuyorsunuz. O kitap başka kitaplardan bahsediyor, oradan başka yere gidiyorsunuz. Yani insanın gönlünün kapılarını açık tutması lazım..."
Okuyacağım kitaptan rastgele sayfalar açar, önceden bir iki cümle okurum. Kitabı okurken o cümlelere geldiğimde ilk haliyle karşılaştırırım. Başlangıçta, yol kenarında, kaldırım dibinde herhangi bir taş, kurumuş ot ya da birikmiş toz gibi görünen cümleler, hikayelerinin bütünlüğünde bambaşka şe killer alırlar. Bu farkı görmek beni hep mutlu eder.
Sayfa 11 - Ayrıntı yayınları, 1. Baskı, İstanbul 2015Kitabı okudu
Bir de şu değişmez cümle grubu izler bunları; "Biz de çocuk olduk. Yoktu ki bir eğlencemiz kitaptan başka. Okurduk hep. Hiç de sıkılmazdık sizin gibi..." Canım anneciğim, güzel babacığım, sene olmuş 2024. Siz neden bahsediyorsunuz?
Hem gerçekten anlamıyorum. "TELEFONU BIRAK" deyip telefon ekranından gözlerini ayıramıyorlar. "Kitap oku ," deyip ellerine kitap almıyorlar. Açıkçası bizim evde akşam kahveleri yudumlanırken pek öyle kültür sanat sohbeti yapılmaz. Mesela şöyle cümleler duyulmaz:
"Sabahattin Ali'nin romanını okuyordun, beğendin mi?"
Kürk Mantolu Madonna'nın tadını vermedi elbette ama yine de satırların arasında sürüklendiğimi hissediyorum."
Varsa yoksa televizyon karşısında konuşur dururlar:
"Yirmi yedinci kanalı aç bakalım, ne varmış."
"Dur önce bi' haberleri dinleyelim, sonra dizi başlayacak."
"Bak bak bak, görüyor musun sen şu çocuğu? Kızı nasıl kandırıyor! İnanma kızım, inanma!"
Bir de reklam aralarında ellerinde telefonlarla ettikleri sohbetler var:
"Gördün mü kardeşini? Fotoğrafımı beğenmiyor. O gitsin, ünlülerin fotoğraflarının altına yorum yazsın anca!"
"Aaa, şu videoyu izledin mi? Çok komik!
Hep bu konularda sohbet ederken benden kitap okumamı bekliyorlar.
Yeri Geldiğinde
Yeri geldiğinde bir cümle, bir kıssa, bir bakış ve hatta bir sükut onlarca cilt kitaptan daha çok şey anlatır.
Yeri geldiğinde ama, burası mühim.
Yeri geldiğinde bir cümle, bir kıssa, bir bakış ve hatta bir sükût onlarca cilt kitaptan daha çok şey anlatır.