" Hiç ayrılamam derken,
Kavuşmak hayal oldu."
Herkesin hayal olan bir kalp sancısı muhakkak olmuştur. " Benim olmadı." diyeni samimi bulmam ben.
Beni yakından takip edenler az çok bilir "aşka âşık" bir kadın olduğumu. Tutku ile okurum aşk hikâyelerini bir de okuduklarımı tutku ile yaşarım içimde fırtınalar.. Uzun süre çıkamam etkisinden.
Azîz Bey Hadisesi, ince ince işlenmiş derin ve gerçekçi karakterler, burun direği sızlatan hissiyatların çarpıcı anlatımı, edebî haz..
"Unutulmaz" sadece bir sıfat değil bu hikâyede.. Hak ettiği değere dair delilleri bir bir topluyorsunuz. Sonrasında ağzınızda kalan acımsı bir tat...Kocaman bir iç burukluğu.
Öyle bir hayat hikâyesi ki Aziz Bey'in hikâyesi kendi içinde kendini yitirmiş. Kitaba sığmamış da kibri taşmış. Ne kimseye muhtaçmış ne mecbur. Herkesler ona mecburmuş, herkesler onun etrafında onun istediği gibi olmalıymış. Ama olmuyor be Aziz Bey ! Burası dünya... " Kibir, bencilik " buralara, bu insanlara fazlaca fazla...
Sonra aşk... " İnsan birini sevmeli hem de çok sevmeliydi." diyor Aziz Bey. Her şeyden vazgeçip, hayatını feda edebilecek kadar büyük bir aşk... Buldu mu ? Belkide..
Kibrinden sevdiklerine hep geç kalmış... Değer kıymet bilmeye karar verdiği an hep sevdiklerinden olmuş, yitirmiş... Yitmiş...
Velhasıl; Aziz Bey gibi olmayın,sevdiklerinize geç kalmayın.
" Seni Seviyorum " hiç zor bir cümle değil.