Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“İlgi, alakayla, hevesle, neşeyle dolup taşıyor. Dünya onun için büyüleyici, şaşırtıcı, gizemli, neşe kaynağı bir yer. Yeni bir çiçek keşfettiğinde ağzı kulaklarına varıyor, seviyor çiçeği, öpüp kokluyor, konuşuyor onunla, sevecen isimler dökülüyor ağzından. Tam bir renk delisi; kahverengi kayalar, sarı kum, gri yosun, yeşil yapraklar, mavi gök, sedef rengine bulanmış şafak, dağlardaki mor silüetler, günbatımında kızıl denizlerde yüzen altın rengi adalar, sıra sıra bulut kümelerinin arasında süzülen solgun ay, uzayın derinlerinde mücevher gibi parıldayan yıldızlar… Görebildiğim kadarıyla bunların hiçbirinin kimseye bir faydası yok ama rengârenk ve görkemli olmaları ona yetiyor da artıyor, aklı başından gidiyor.”
Neden hiçbir şey yazamıyordum ayın aydınlattığı bu kızıl kayalar üstüne? Kendimden hiçbir şey yansıtmıyorlardı da ondan.
Sayfa 22 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Karşısında yemyeşil bir vadi, yüksek tepeler, kayalar, ağaçlar ve bu ağaçların arasında görünen kızıl topraklar vardı. Başını gökyüzüne doğru kaldırdığında beyazdan pembeye doğru farklı tonlardaki bulutların birbiri içerisinde yavaşça kayıp gittiğini gördü. Hafif esen rüzgâr bile sanki kulağına bir şeyler fısıldar gibiydi. Gizemli bir şekilde yüzüne vuruyordu.
Şeyh bu noktada,sohbetlerinde sık sık yaptığı gibi,söz ettiği konunun içine başta alakasızmış gibi görünen bir fikir sokuşturuverdi:Ormanda,kırılan dalı başka hiçbir şey farketmese de,rüzgar fark eder.Hava,dalın çıkardığı sesle titreşir ve böylelikle hareket etmiş olur.Daha önce ormanda kırılan bir dalın,kimse orada olmasa dahi işitilip işitilmeyeceğini sormuştu.Ayda kaya çatlar mı? Çatlarsa sesi duyulur mu? diye devam etti.Eğer astronotlar o esnada orada ,ayın yüzeyinde duruyor olsalar bu sesi duyarlar mı? ,..............sorularına müslümanca mantık yürüterek cevap verdiğimizi söyledi.Hemen sonra da fiziğin,güneşte meydana gelen nükleer patlamaları duymamızı mümkün kılıp kılmadığını sordu.Bizi,güneşte hakikaten de nükleer patlamaların olduğunu söyleyerek bilgilendirdi.Sonra da bu patlamaların ses çıkarıp çıkarmadığını sordu. ........Aydaki kayalar çatladığında,çatlağın içinden dışarıya enerji salınır.Sonra da toz çıkar.Ayın üzerindeki çatlamalara sebep olan şey sıcaklık değişiklikleridir.Şeyh fiziksel ve fiziksel olmayan radyasyondan bahsediyordu.Parçacıklardan ve dalgalardan,kızıl ötesi dalgaların aşırı kısa,mor ötesi dalgaların da çok uzun olduğundan söz ediyordu.Ama dalga spektrumunun büyük kısmı algı ötesindedir.dedi İnsanın neyin var olduğunun farkında olması için göze ya da kulağa ihtiyacı yoktur.
“Umut serbest, ama pek hayal kurma.”
Bu gözler ona, kız kardeşinin artık yuvada bekleyen eski yavru kuş olmaktan çıktığını ve uçmayı denemek için kanatlarını çırparak baharın ilk fırtınalarını bekleyen bir küçük martı haline geldiğini söylüyorlardı.
Reklam
Kafaya dikkat!
Eğer bir göktaşı bulursanız, bu 470 milyon parçalanmış dev bir asteraide ait olabilir. Bu asteroit, Ordovisiyen Dönemi'nde Dünya'ya yağmur gibi kondrit yağmasına neden olmuştu. Parçaların çoğu halen düştükleri yerde duruyor ve günümüzde bile Dünya'ya düşen göktaşlarının çoğunluğunu oluşturuyorlar. Göktaşları, nadiren insanların
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
Özgürlük elden gidebilirdi, fakat düşünce gitmemeliydi. Zaten okumak ve öğrenmek de bir mücadele değil miydi?
Sayfa 394Kitabı okudu
Yerle bir oluncaya kadar Kalacağız bu cehennemde Gelecek için, insanlık için
Sayfa 287Kitabı okudu
Kara bulutlar Güneşi kapatamazlar, Zindan kapılarındaki kilitler Baharı ürkütemezler…
Sayfa 253Kitabı okudu
Reklam
Kızgın demir, bambu kama, soğuk su Elektrik ve tüm zulüm. Buna karşı altın gibi parlak Ve çelik gibi sert Bir irade ve kararlılık. Gece demediler gündüz demediler İşkence için Fakat hala çözemediler yoldaşların gururunu Ve hayatın sırrını Silahları ölüm kusarmış, ne yazar Sıcacık ve kıpkızıl çarpan Bu yürek sende varken!
Sayfa 237Kitabı okudu
Güneş doğar ve batar Hücremse hep karanlık Önünde dolaşır nöbetçiler Gece-gündüz demeden Bekleyin durun işiniz yoksa Nasıl kaçacağım? Hürriyete aşığım elbet Ama kıramam ki zincirleri
Sayfa 178Kitabı okudu
Prangalara vursanız Dövseniz kamçılarla Dilim dilim kesseniz bıçaklarla Tek şeyim var söyleyecek Başın eğmez insan olan Özgürlük için yalvarmaz Yılmaz zindanlarınızdan
Sayfa 150Kitabı okudu
219 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.