Profil
[...] Hz. Ali'ye bir gün, "Filanca kişi senin hakkında kötü konuşuyor" demişler. O da, "Hayret" demiş, "oysa ona bir iyiliğim de dokunmadı."
Sayfa 39 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
Coğrafyasından ve çok kültürlü bir toprak olduğundan dolayı çağlar boyu dünya kültürüne kaynaklık etmiş Anadolu, binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir. Böyle bir zenginliği yok etmek, insanların yüreğine kin ve öç tohumlarını ekmek hiçbir ülkeye hayretmez.
Sayfa 35 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
Reklam
Her savaş, adı ne olursa olsun, bir yıkımdır, insanların ölüm fermanıdır, üstünde yaşadığımız toprakların, doğamızın ölüm fermanıdır, insanlığımızı çürütür, vicdanımızı çürütür.
Sayfa 35 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
Bir millete zorla, hiçbir şeyi, hiçbir kimse kabul ettiremez. Milletlerin, ne kadar yıpranırlarsa yıpransınlar, zora karşı dehşet bir dayanma güçleri vardır. Sovyetler Birliği'nin, ordularını Çekoslovakya'ya göndermeden önce, Vietnam halkının sonsuz direnişi, insanca, büyük dövüşü üstünde uzun uzun düşünmesi gerekirdi...
Sayfa 33 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
[...] İnsanın başkalarından hesap sormasının her zaman pek yararı olmaz ama kendi kendinden hesap sorması her zaman yararlıdır.
Sayfa 33 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
[...] Kimilerinin, bugün hatırlanmasını istemediği, belki de kendilerini utandıran yazıları olmuştur. Yaşar Kemal'in tutarlılığı, bu konuda hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak kadar açık ve saydam. Hayatı boyunca yazdığı binlerce sayfa içinde, daha sonra utanacağı, pişman olacağı tek bir cümle bile yoktur. [...]
Sayfa 32 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
Reklam
[...] Zaten bu ülkede her konuda fikir beyan edenler genellikle, kitap okumuyor. [...]
Sayfa 25 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
Bugün tüketim toplumu diye bir doyumsuzlar toplumu yaratılıyor. Tüketimciler topluma bütün değerlerini aşındıran bir yapay kültür benimsetmeye çalışıyorlar, insanları birer obur canavar haline getirmek istiyorlar. Roman bu toplumu isteyenler için bir tehdittir. Onun için de romanı, bestseller denilen bir yapaylıkla boğmaya çalışıyorlar. Roman böyle bir toplum isteyenler için tehlikedir, çünkü roman insanlara insan olduklarını söyler. Onca acıyı, zulmü, savaşı, doğa kırımını romanda yeniden yaratarak yaşayan insan, insan gibi yaşamayı özler, değerlerine sahip çıkar.
Sayfa 22 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
Bizim halk hikâyemiz Kerem ile Aslı'da da Kerem'in, sonunda onu yakıp kül edecek sevdası, bu yöntemle anlatılır; Kerem duyar ki Aslı'nın babası diş çekiyormuş. Aslı'nın yüzünü bir an da olsa görebilmek için Kerem gidip otuz iki sağlam dişini çektirir. Hepsi bu kadar. Bu korkunç eylemin önüne arkasına hangi betimlemeyi koyabilirsiniz: O kadar âşıktı ki kalbi baştan aşağı aşka kesmişti ya da Aslısını görebilmek için gözünü kırpmadan ölüme giderdi, sabaha kadar düşünde Aslı'yı görüyor, gün boyu da Aslı Aslı diye sayıklıyordu vs. Bunların hepsi, o trajik sahnenin yanında laf salatası olarak kalır.
Sayfa 19 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
Truva surları önünde oğlu Hektor'un, Akhilleus tarafından öldürülüşünü ve at arabasına bağlanan cesedinin sürüklenerek düşman karargâhına götürülüşünü izlemek zorunda kalan Kral Priamos'un acısını, belki de bulunabilecek en etkili biçimde anlatır Homeros. Bu acıyı, hiçbir sözcüğün dile getiremeyeceği, "kelimelerin kifayetsiz kaldığı" bir eylemle aktarır. Gururlu Kral Priamos, o gece kılık değiştirerek düşman karargâhına sızar, Akhilleus'un çadırını bulur ve oğlunun katilinin önünde diz çökerek, ayaklarına kapanarak, hatta evladını öldürmüş olan kanlı ellerini öperek ona Hektor'un cesedini vermesi için yalvarır. Kralın gururunu ve intikam duygularını ezip geçen bir andır bu; öyle ki oğlunun katilinin önünde kendini bu derece aşağılamanın, küçük düşürmenin şaşırtıcılığı, çektiği büyük acıyı bizim de dehşetle kavramamıza yarar.
Sayfa 19 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
Reklam
[...] Ne var ki umudumuzu hiç yitirmedik; Yaşar Abi'nin insan soyuna duyduğu güven; güzel günler geleceğine, insanın tükenmediğine, insan yüreğinin dibindeki cevherin er ya da geç parlayacağına inanması, bundan zerre kadar kuşku duymaması, en zor zamanda çevresindeki herkesi ayakta tuttu. [...]
Sayfa 14 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
minnacık bı anı:)
Bir yaşıma daha basmış bulunmaktayım, 18 zordu güzeldi çok keyifli bir yandan hüzünlü ama iyi ki dediğim ve bu yaşta tattiklarimi diger yaşlarda tatmayacagima emin olduğum bi yastı benim için. 19. Yaşım için de sağlıkla huzurla şans ve başarıyla geçmesini diliyorum umarım öyle olur..🥹
İnsanlar yaşadıklarıyla değil yaşattıklarıyla akıllara gelir.
Yavaş yavaş patlayan badem çiçekleri adına, yeşeren çimenlerde paslaşan çocuklar adına, annesinin yanından ayrılmayan beyaz kuzular adına, bozkır ve onu diğer tüm iklimlerle eşitleyen bahar adına.
238 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.