Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anı-Mektup-Günlük-Tarih

Profil
Savaşta cesaret, fikirde cesaret- iki ayrı şeymiş. Ben aynı sanırdım oysa.
Sayfa 26 - KafkaKitabı okudu
Sıkça sözcükler, olaylar ve gözyaşlarıy­la dolu uzun bir günün ardından hafızada tek bir cümle kalıyor (ama ne cümle!): "Cepheye gittiğimde öyle ufak­tım ki savaş sırasında boyum uzamış." Varsın kayıt cihazı onlarca metre bant sarsın, ben bunu kaydediyorum not defterime.
Sayfa 15 - KafkaKitabı okudu
Reklam
Çocukluğumdaki köy savaştan sonra kadınlara kal­mıştı. Hatunlara ... Erkek sesleri anımsamıyorum. Bende böyle yer etti bu: Savaşı hatunlar anlatır. Ağlarlar. Ağlar gibi şarkı söylerler.
Sayfa 10 - KafkaKitabı okudu
285 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber
Mazhar Müfit Kansu
Mazhar Müfit Kansu
Erzurum kongresinden Sivas kongresine TBMM kurulumu ve Cumhuriyetin ilanına kadar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'le birlikte verdikleri mücadeleyi anlatıyor. 624 sayfadan oluşan 2 ciltlik bu eser Cumhuriyetin kuruluşuna giden yolda yokluklar ve güçlükler içerisinde Mustafa Kemal Atatürk gibi bir dahinin âzim ve kararlılığı ve Milletiyle
Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber
Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le BeraberMazhar Müfit Kansu · Türk Tarih Kurumu · 200741 okunma
Cumhurbaşkanı Seçildikten Sonra Atatürk'ün Mecliste Yaptığı Konuşma
"Muhterem arkadaşlar! Mühim ve cihanşümûl hadisatı fevkalade karşısında muhte­rem milletimizin teyakkuz ve intibahı hakikisine bir vesikai kıymettar olan Teşkilatı Esasiye Kanunumuzun bazı madde­lerini tavzih için encümeni mahsus tarafından heyeti celilenize teklif olunan kanun layihasının kabulü münasebetiyle Türkiye devletinin, zaten
Sayfa 268 - Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara 4.Baskı 1997Kitabı okudu
Ekmekçiye bile verecek paramız kalmamıştı.
Mustafa Ke­mal Paşa ile bu ciheti görüşürken bulduğum çareleri eskisi gibi kabul etmedi ve yarı geceye kadar hep düşündük ise de para tedariki hususunda bir karar ve neticeye vasıl olamadık. Çünkü bankalardan ve müessesattan ödünç bile olsa para almayı Paşa'ya bir türlü kabul ettiremedim. Ne yapacaktık? Benim bir kürküm vardı;
Sayfa 176 - Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara 4.Baskı 1997Kitabı okudu
Reklam
Bir millet mevcudiyet ve istiklali için her şeye tevessül eder ve bu gaye uğrunda her fedakarlığı yaparsa, muvaffak olamaması mümkün değildir. Elbette muvaffak olur. Muvaffak olamaz ise o millet ölmüş demektir. Şu halde millet yaşadıkça ve her türlü fedakarlıkta bulundukça muvaffak olamaması hatıra gelmez. Mustafa Kemal
Sayfa 346 - Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara 4.Baskı 1997Kitabı okudu
Okunmaya değer...
Erzincan'dan ayrılalı bir saat kadar olmuştu ve Erzincan boğazına girmek üzereydik. Bu sırada uzaktan bir takım işaretler verildiğini dürbünle görüyorduk. İşaret verenlere biraz daha yaklaştığımız zaman bunların jandarma zabit ve neferleri oldu­ğunu gördük. Kendilerine iyice yaklaştığımız zaman : - Durunuz .. Dediler. Durduk. Koşa koşa
Sayfa 199 - Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara 4.Baskı 1997Kitabı okudu
Erzurum'dan Sivas'a Giderken!
Paşa'nın : - Yemeğimizi yiyelim .. Deyişinde sonraki vaziyetimizin biraz acıklı olduğunu da tebarüz ettirmeliyim. Yemek deyince, bilhassa Anadolu'daki kara yolculuklarında gün görmüş insanlar için yemek : Tavuk, hindi, soğuk et, su böreği, köfte ve saire gibi şeylerden düzülen nevaledir. Hepimiz de bu çeşit nevalelerle yolculuk etmiş insanlardık. Fakat, bu defa nevalemiz : Peynir, zeytin ve kuru ekmekten ibaret bir azıktı. Su başında rastladığımız köylüler de torbalarından birkaç baş kuru soğan ikram ettiler. Fakat, Paşa başta olmak üzere hepi­miz en büyük bir lokantada pişirilmiş veya ziyafette tertiplenmiş yemeklerden ve İstanbul tabiri ile : "Et'amei nefisei lezize"den daha mükemmel ve daha iştihalı olarak zevkle kuru soğanı, peyniri, zeytini ekmeğimize katık ederek ve pınarın buz gibi suyu­nu içerek karnımızı doyurduk.
Sayfa 196 - Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara 4.Baskı 1997Kitabı okudu
Hür yaşamak, müstakil yaşamak azmini muhafaza eden bir millet, bütün his ve arzusu ile ümidini Mustaf a Kemal'in ileri mesaisine ve kade­rine bağlamış olarak ihtimaller ve ezici, boğucu darbeler içinde çırpınıyor, boynuna geçirilmek istenen mağlfı biyet ve istiklal­sizlik kemendinden kurtulmak için yaşlı ve yaslı gözünü Mus­tafa Kemal'in yolu arkasından "Sıvas'a çevirmiş bulunuyordu.
Sayfa 194 - Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara 4.Baskı 1997Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal Paşa yalnız dış düşmanların memleket içinde ve kaderinde vukua getirdikleri felaket ve musibetlerle değil, iç alemdeki azılı muhasımlarla da uğraşıyor, binbir müşkiliit ve çetinliğin sağnağına tutulmuş bir halde çalışıyordu. Ve bü­tün bu müşküller biribirine galip olarak sıra takip ediyor ve hatta en başta ve hepsinden sunturlu olarak "Sıvas Kongresi'nin toplanmasına mani olmayı hazırlayan tertipler, tuzaklar geliyordu.
Sayfa 148 - Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara 4.Baskı 1997Kitabı okudu
343 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Öncelikle, 10 Kasım 1938’ de sonsuzluğa uğurladığımız Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve özlemle anıyorum… Ben daha ilkokula gitmeden dinlemeye başladım Atam’ın hikayelerini. Hem de bir asır yaşayan, anneanemin annesinden dinledim. Atatürk’ü anlatırken gözlerinin içi parlardı ama sıra 10 Kasım’a gelince gözlerindeki hüznü
Gençler İçin Nutuk
Gençler İçin NutukMustafa Kemal Atatürk · Anonim Yayıncılık · 201827,5bin okunma
"Osmanlı sarayında dört bin civarında yeniçeri vardır. Başlarında Ağa bulunur, günlük on altın alır. Bölükbaşına iki, onbaşıya sekiz, geriye kalanlara ise on günde bir altın verilir. Sarayda bulunanların tümüne “kapıkulu” denir ve sayıları altı bin civarındadır. Bir kapıkulu kabahat işlerse, ulufesi kesilerek değil kafası kesilerek cezalandırılır.”
Sayfa 116 - Ayrıntı Yayınları 2020Kitabı okudu
144 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Yeniçeriler Osmanlı’nın en büyük, en vurucu, en can alıcı gücü: Özelikle gayri Müslim, zorla alınıyor, kendi ırk ve dindaşlarına karşı Osmanlı'ya asker oluyur.. "Konstantin Mihailoviç hatıratında, on yıl hizmetinde bulunduğu Osmanlıların dinsel yapılarını, kurumlarını, kuruluşundan II. Bayezid'e kadar hanedanın tarihini, kimi ikinci elden anlatıları, imparatorluğun gelenek ve göreneklerini anlatmaktadır. Mihailoviç hatıratında tüm bunların yanı sıra, Polonya ve Macaristan krallarının Osmanlılarla yapacakları muhtemel savaşlarda kullanabileceği bilgiler de yer almaktadır.".. Yine bır tarihin tozlu, sisli sayfalarını araladık, yasanmış bır anının yansıması... Tarihe gidip yeniçerilerin hayatlarını sizde merak ediyorsanız buyurun efendim
Bir Yeniçerinin Hatıraları
Bir Yeniçerinin Hatıraları
Bir Yeniçerinin Hatıraları
Bir Yeniçerinin HatıralarıKonstantin Mihailoviç · Ayrıntı Yayınları · 201386 okunma
48 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.