Tazecik , çiçeği burnunda bir Fournier kitabı Dul Ölümsüz Eş Arıyor. Klasik erkek davranış şekli olsa gerek bu, eşlerini kaybettikten sonra yalnız kalamayıp hemen eş aramaya başlamak. Hatta bir rivayete göre daha eşlerinin cenazesinde yeni eş arayışına başlarlarmış. Neyse konumuz bu değil biz kitabımıza dönelim :)
Fournier'in Sylvie'sini kaybettikten sonra ne kadar zor zamanlar geçirip, nasıl kederlere gark olduğunu Dul kitabını okuyanlar bilir. Kolay değildir geride kalmak, sevdiğinin olmadığı bir dünyada yaşamaya alışmak hele bir de erkekseniz bu birkaç kat daha zordur.
İşte bizim yalnız ihtiyar delikanlının canına tak etmiş olacak ki bir gazete ilanı ile kendine eş aramaya karar verir. İlan da şöyle der;
" Dul, ölümsüz eş arıyor..."
Eee tabii bir eş daha gömecek hali yoktur artık.
Fournier'in ilanına kimler başvurmaz ki: Maria Callas, Emma Bovary, Carmen, Kleopatra, Pamuk Prenses, George Sand, Ella Fitzgerald, Bakire Meryem, Audrey Hepburn, Nefertiti, Penelope daha kimler kimler... Hepsinin ortak noktası ise ölmüş ama ölümsüz olmalarıdır. Kimisi tarihin tozlu kimisi kahramanı olduğu romanların, masalların sayfalarından atarlar mesajları. Gelen tüm yanıtlara ise öbür taraftan Sylvie'nin söyleyecekleri vardır.
Fournier yine mizahı elinden bırakmadan hem yalnızlığına ortak ediyor bizi hem de tarihte yerini almış pek çok ölümsüz kadını hatırlatıyor. Kitap belki bir Dul, Tek Yalnız Sen Değilsin, Nereye Gidiyoruz Baba değil ama Fournier sevenlerin bence yine zevkle okuyacağı bir kitap.
Keyifle okunsun...