1. Kitap
İşte! Herkesi yargılamadan geçirmek ve günahkârları yok etmek için on bin aziziyle birlikte geliyor. Tüm insanların adaletsizlikleriyle yaptıkları tüm adaletsiz işler ve günahkârların O’nun hakkında söylediklerinin hesabını sormak için geliyor.
Hermes YayınlarıKitabı okudu
Tibetliler yüzlerini dinlerinin kaynağı olarak gördükleri Hindistan'a çevirirler. Birçok din adamı Hindistan'a uzun yolculuğa çıkar ve Hintli guruların yanında, manastırlarda aylarca, hatta yıllarca kalırlar. (...) Bu Hindistan yolculukları ancak 13. yüzyıl başında, Hindistan'ın kuzeyindeki tüm manastırları yerle bir eden Müslüman istilalarıyla birlikte sona erecektir.
Sayfa 31 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Gizemi olmayan bir din kuşkusuz Tanrısız bir din olur.
Jeremy Taylor (1613-1667, İngiliz maneviyatçı, yazar)
Sayfa 54 - KATOLİK KİLİSESİ DİN VE AHLÂK İLKELERİ - KİTÂB-I MUKADDES ŞİRKETİKitabı okudu
En eski zamanlardan beri dağlar Tanrı/Tanrıçaların yaşadığı yerler olarak görülmüş ve buralarda altarlar yapılmıştır. Birçok inanç sisteminde, tanrıların dağlarda gözüktüğüne dair motifler vardır. Bu dağlardan en ünlüsü kuşkusuz Olympos'tur ama Orta Avrupa'da Hörselberg ya da Mont Blanc gibi dağlar da kutsal Dağ sayılmıştır.
Sayfa 59Kitabı okudu
Haklının da üzerine yağıyor yağmur
Haksızın da
Ama haklının üzerine daha çok yağıyor yağmur,
Çünkü haksızın elinde haklının şemsiyesi var.
Sayfa 426Kitabı okudu
İman etmek isteyenin "işiten, sezgi dolu bir yüreğe" (1 Kor.3,9) ihtiyacı vardır. Tanrı farklı yollarla bizimle temas kurmak ister. Her insani karşılaşmada, her etkileyici doğa deneyiminde, her ilk bakışta tesadüf gibi görünen şeyde, her meydan okumada, her acıda Tanrı'nın bizlere gizli bir mesajı yer alır. Kendi sözüyle veya vicdanımızın sesiyle bize seslendiği zaman bu çok daha belirginleşir.
Sayfa 25 - KATOLİK KİLİSESİ DİN VE AHLÂK İLKELERİ - KİTÂB-I MUKADDES ŞİRKETİKitabı okudu
"Tanrılar doğdukları zamana uygun özellikler gösterirler, çünkü varlıkları o zamanın ihtiyacına tabidir. Ancak, dinler kurucu tanrıların yaratım zamanına çakılıp kalamaz, hayatta kalmaları, bir türlü ele geçiremedikleri bir güçle mücadele etmeleri gerekir."
Bugün dinler, kiliseler, sinagog ve camiler birbirleriyle tanrıları uğruna mücadele etmiyor artık, verdikleri mücadele daha ziyade hayatta kalabilmek adına.
Öte yandan paganizm "modern yaşama uyumlu olma" kaygısı gütmez. "Modern yaşam" global kapitalizmin dayattığı bazı tüketim kalıplarından oluşmaktadır ki bu kalıplar aslında Dünya'yı tüketmektedir. Bir paganın böylesi bir sistemle uyumlanması kesinlikle beklenemez. Pagan aynı zamanda Dünya'nın tükenmesine karşı koyan kişi olmak zorundadır.
Sayfa 20Kitabı okudu
Yaşamak günlük işkencemiz, her gün maruz kaldığımız hakaret, her gün hissettiğimiz keder ve şaşkınlıktır, arada sırada içinden büyülü denizlere bir pencere açılır.
Sayfa 99Kitabı okudu
Aynı zamanda dağların vizyon görmeye en olanaklı yerlerden olduğunu da unutmamak gerekir.
Sayfa 60Kitabı okudu