Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
...Belki bir insan, "düşünmek" kavramını zihninde canlandırmaya çalışırken, başını iki elinin arasına almış ya da Rodin'in ünlü heykelinde olduğu gibi, elini çenesine dayamış birinin görüntüsüyle bu kavramı özdeşleştirebilecektir. Ancak erdem, inanç, sezgi, güven,… gibilerini algılasa bile, beyninde belli tasarımlar oluşmayacaktır.
Sayfa 40 - BilgiKitabı okuyor
253 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kitabı nasıl anlatsam içi bomboş kalacak. Bu yazılan muhteşem kelamlar beni kendine hayran bıraktı. Geçtiğim her yeni sayfada hayranlığım daha da arttı. Kitabı bitirdikten sonra bir süre hiç konuşmak istemedim. Zira başımıza ne geliyorsa dilimizden geliyormuş. Ne ediyorsak kendimize ediyormuşuz. Kitap bana bir şeyi nakış nakış işledi. "Boş kelamdan kaç!"
Dil
DilSeyyid Muhammed Ruhi · Ruhi Yayıncılık · 2016183 okunma
Reklam
Dil, yaşayışımızın aynasıdır.
Sayfa 64
“Bir dil nasıl unutulur? Dilin evi fiillerdir, fiillerinden mi yıkılır? Bağlaçlarından mı kopar, edatlarından mı kırılır, sıfatlarından mı bozulur, isimlerinden mi ayrılır? Söz diziminden mi dağılır? Kelimeleri unutulunca mı bir dil unutulur? Bir gecede mi olur bu, zamana mı yayılır? Bir dil onu konuşan son kişi ölünce mi unutulur? Kavramlarına ihtiyaç kalmayınca mı çöker gider? Yoksa geriye böyle kulak tırmalayan, melezleşmiş bir ara dil mi kalır?”
Sayfa 533 - TimaşKitabı okudu
Tavsiye :)
quora.com/How-come-Mats-A... Tercüman bir abimiz de “ya iletişim kur ya da açlıktan kıvran” mantığıyla İngilizce öğrendiğini söylüyor. Kendisi İsveçli olmasına rağmen hiçbir zaman gramer çalışmamış, sadece iletişim kurarak geliştirmiş dilini. Tabii çocukluğunda İngiltere’deki akrabalarının yanında kalması da bunda etkili olmuş. Yani sözün özü: Dile maruz kalmadan öğrenmeniz mümkün değil.
Birbirimizi anlayamayacağız korkusuyla, sözcükleri gereğinden çok fazla kullanıyoruz. Konuşmamanın, iletişim kurmayı reddetme anlamına çekilmesinden, kabalık olarak görülmesinden korkuyoruz.
Sayfa 35 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Nevres Bey anlatıyor: "Ben gençliğimde mutaassıp idim, lisan okuyanlara itiraz ederdim. Şeyhim bir gün buyurdu ki: 'Ahmed, bir İngiliz, bir Fransız, bir Rus geldiler. Fâtiha-i Şerîfe'yi kendi lisanlarında okursan Müslüman olacaklar.' buyurdu. Ben de durdum, kaldım."
1.000 öğeden 1.001 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.