d

Din Felsefesi

3 üye
İnançlar nasıl doğar?
sınıra yakın durmak
Haccın hayatı ve ahireti birlikte içeren ilahi bir senaryo olduğu söylenebilir. Bu senaryoda başrollerde bir erkek(Hz. İbrahim), bir kadın(Hz. Hacer) ve bir çocuk(Hz. İsmail), kısaca bir çekirdek aile üstlenir. Kadının, kendine ama daha çok çocuğuna ilişkin, daha genel anlamıyle yaşamaya ilişkin telaşo, kaygısı ve korkusu, Safa ile Merve arasındaki koşuşturması, yardım edecek ötekini araması, hayata tutunma arayışını temsil eder. İnsan türünün çoğalma ve sürekliliğini temsil eden çocuğun suyu bulması, yaşamın kaynağı olarak suyun merkezi yerine yalnızca bir işarettir. Kısaca denirse çöl, hayat, bir telaş, bir kaygı, bir korku, bir koşuşturmadır;yaşamak için bir arayıştırtürü çocuğu devam ettirmek için verilen bir uğraşıdır ve ancak ötekisiyle mümkğndür. Erkeğin, babanın bu sahnedeki rolünün kısıtlı olması, hayatın, yaşamanıniç yapısının kadın tarafından yürütüldüğünün bir göstergesi olarak okunabilir. Kıran haccında hayatı temail eden bu sahnenin ihram ile yapıldığı, ihramın da haram sözcüğüyleaynı kökten geldiği dikkate alınırsa sınır koymanın, sınırlı olmanın hayatın her anında geçerli olduğu rahatlıkla anlaşılır.
Sayfa 162 - papersense yayın eviKitabı okudu
Tanrı’nın Sevgisi
Kudret ve adalete dayanmayan bir sevgi pasif bir etkilenmeden hatta zafiyetten başka bir şey olamaz.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
Tanrının Kudreti
“Her şeye gücü yetmek mantıksal imkan dahilinde olan her şeyi gerçekleştirebilmek” demektir. Swinburne’in ifadesiyle her şeye gücü yeten bir varlık mantıksal olarak mümkün olan yani tutarlı olan her fiili gerçekleştirme gücüne sahip olan varlıktır. Çünkü mantıksal olarak mümkün olmayan bir şey aslında bir fiil de değildir. Dolayısıyla “yuvarlak kare” gibi bir şey yapılması mümkün olan tutarlı bir fiili ifade etmemektedir. Benzer şeyler tanrının geçmişteki şeyleri değiştirememesi veya tanrının diğer sıfatları ile çelişen fiilleri için de söylenebilir.
Sayfa 111Kitabı okudu
"Hayal gücünden yoksun insanın talihsizliği ve yıkımı artık açıklanabilir: O, hayatın ve ruhunun derin gerçekliğinden kopmuştur."
Dedi ki : - ( Ölmek için doğuyoruz... Ama bu işin bir yönü. Daha doğrusu; olmak için doğuyoruz...)
Sayfa 208 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Dedi ki: - ( ALLAH, hiç bir hükümle mahkûm ve hiç bir ilimle malûm değildir. O'nu, mahlûkunun kavrayış haddine sokarken, her hüküm nasıl ve ne türlü olursa olsun, yanlıştır. Orası, insan için nihai hayret ve mutlak gaflet makamıdır ve o diyarda münhasır bilgisizlikten başka bir şeye yer yoktur...)
Sayfa 84 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
578 öğeden 731 ile 578 arasındakiler gösteriliyor.