Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Yapılan araştırmalara göre sosyal medya, evlilikleri de ilişki­leri de üç sebepten öldürüyor. Birincisi; birbirimize ve tanıdıklarımıza vermeye kıyamadı­ğımız kıymetli vaktimizi, tanımadığımız başkalarına ayırıyo­ruz. Saatlerimizi, ömrümüzü orada geçiriyoruz. İkincisi; çoğumuz sosyal medyada sevgilimiz veya eşimiz kimleri takip etmiş, kimlerin fotoğrafına bakmış, kimleri be­ğenmiş diye anbean takip halindeyiz. Sonrasında bu tutumu­muz kıskançlıklara ve kavgalara yol açıyor. Sonuç olarak ilişki ya da evlilik temelinin sarsılmasına neden oluyor. Üçüncüsü; sosyal medyada gördüğümüz ve gerçek hayat sandığımız yalan, sanal, özendirilmiş ve şişirilmiş bazı görün­tüler üzerinden kendi ilişkilerimiz hakkında yargıya varıp kar­şımızdakine yargısız infaz yapıyoruz.
Bağımsızlığıma sahip değilim. Tek serbest anım, rahat nefes aldığım tek bir saatim yok.
Sayfa 76 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
sesindeki her kırılmayı ezberledi.
Sayfa 326 - Doğan KitapKitabı okuyor
Bir ada gibi yükseliyorum yaşamın üstünde, dibimi ve en dibimi dövüyor hayat, dalgalar gibi… Bende ise sarhoş bir kayıtsızlık rüzgârı. Yürüyorum hayata karşı, fakat, bu rüzgârın okşamalarıyla – yalnızca – yalpalar gibi…
Gurur mudur, diye sordu kendi kendine bir yandan da kitaplara göz gezdirirken, yoksa kusur mu; bugünün insanı olmamak? Bütün bir çağ akıyor, hiç değmeden bana, akıyor üstümden duygularla birlikte.
Tam olarak bu...
Son damlasına kadar içilmiş bir hazzın, tadına doyulmuş ve başka pınarların özlemi duyulan bir yaşamın memnuniyetsizliği…
Reklam
gündelik hayatın icapları öyle ulu orta bizim arzularımıza tabi olmaz.
Sayfa 72 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Bir adam bir kızı sevdi mi ondan hayır gelmezdi artık.
Bir yolculuğun özlemindeydi. Ne yolculuğu? Kendisi de bilmiyordu. Sadece bir yolculuğa çıkmanın gerekliliğini, sahip olduklarını geride bırakmanın baştan çıkartıcı tadı ve cesaretle doldurulmuş yelkenlerin göz boyayıcı görkemini istiyordu belki de.
Sevgi denen şeyin güzelliğini kim anlatabilir? Aşk bize, tabiatın vakfettiği insana kavuşmuş olmak inancını aşılar; hayatımızı birdenbire aydınlatıveren ve bize sanki onun sırrını anlatan bir ışıktır; en ufak şeylere bile gözümüzde bir değer kazandırır; çok tatlı oldukları için teferruatı hafızadan siliniveren ve ruhumuzda ancak uzun bir saadet izi bırakarak geçip giden saatleri bize yaşatan odur; onun yüzünden bazen sebepsiz yere, derin bir teessürden delice bir neşeye geçiveririz; yine onun yüzünden, sevgilinin varlığı bizde büyük bir zevk, yokluğu ise derin bir umut uyandırır; kendimizi adi ve olağan bağlardan kurtulmuş sayar, etrafımızı saran her şeyden üstün addederiz; yaşadığımız alemde insanların artık gelip bizi bulamayacaklarına inanırız; aşk, bize her düşünceyi sezmek ve her heyecanı cevaplandırmak imkanını sağlayan o karşılıklı anlayış hissini aşılar; bütün bunlar aşkın yarattığı bir büyüdür ki insan onu hisseder ama, tasvir etmekten acizdir!
Sayfa 71 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
O ıssız zirvede binlerce benliğin karmaşasıyla bulunmak insana ıstırap veriyordu – ve çağları ayaklandıran bir ‘topluluğa ihtiyaç duymamak’ imtiyazı…
Çocuklar sabit bir şekilde gülümsedi; göz çizgilerinden yoksun, neşenin pınarıyla ıslanmamış, yapay bir gülümseme…
Sesini değil, sözünü yükselt. Yağmurlardır yaprakları büyüten, gök gürültüleri değil.." der Mevlana.
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.