Doğru bilgiyi üretmek bireye ait bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu büyüğüne, yöneticisine, dinine vs. yıkmaya kalkan insanlığından feragatle koyunluğa razı olmuş demektir.
Epistemolojinin bilimin dışında bir norm olmadığını ve bilimin, onun aktüelliği içinde, özgün normu olduğunu hatırlayalım.
Arkeoloji bilim tarafından ve dahası bir bilimin aktüelliği tarafından belirlenmiş olan doğruluk kriterlerini bir yana bırakır.
En iyisi, o kriterlerin ikili bir yer değiştirmesini gerçekleştirir: bilimden bilgiye ve aktüellikten çağdaşlığa.
Doğruluk sorununu tamamıyla ortadan kaldırmaksızın, arkeoloji doğruluğu bilimin geçmişinin değerlendirilmesinin kriteri olarak almaz, fakat onu söylemlerin mümkün oluş koşullarını göstermek için incelenen çağın bilgisinin içinde tanımlamaya çalışır..
Hem çağdaşlığı, hem genelliği ve hem de derinliği içinde düşünülmüş olan bilginin kendisinden, yani epistemeden hareketle bir çağın bilgilerinin düzene konuluşu, bir yargılamadan daha çok, arkeolojik normatifliktir..
Bilimsel bilgilerin üretilmesi üzerine derin düşünme olan epistemoloji bilimi bilimsellik bakımından yargılar..
Epistemoloji en üstün derecedeki rasyonalist aktivite olarak anlaşılmış olan bilimin içindeki rasyonellik sorununu inceleyen bir felsefedir..