Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Bir talihsizlik veya işlediğin bir suçu anlat …
Kütüphaneden kitap almıştım okuduktan sonra arkasına bir inceleme düştüm bende benden sonra alan bir kız şikayet edeceğini söylemişti onu yok etmem gerekti soyadıma kadar yazdım bir arkadaşım benim için o kitabı yok etmişti kitabı en son o kız okuduğu için sorumluluk ona kaldı 😄😄 Başıma gelen talihsizlikte bayramlarda köye giderdik dedemler köydeydi çoktan yok olan köyümüze . Bilenler bilir dam üstünde gezerdik ve damlar birbiriyle bitişik olurdu yani damda gezerken komşusunun damında gezerdiniz aynı zamanda ahırlar da evlere bitişikti neyse biz oyun oynarken sen koş damdan kuyuya düş amcamı indirip öyle çıkarmışlardı beni .. Aynı şekilde bir kez daha öyle oldu koşarken koşar vaziyette ahıra düştüm çok iyi hatırlıyorum ayak üstü düştüm ve ineklerin arasındaydım ayakta kadın çıkardı su falan verdi çok korkmuştum kuzenlerim haber vermişti 😄😄 İnsanlar gece gece duygusal bağlıyor ben gülecek yer arıyorum 😄😄.. Ya sizin ?
Reklam
"Kimse seni Allah'a şikayet etmesin.."❤️‍🩹
'hayır, seni seviyorum hepsi bu yüzden' dedi kadın Anlamadı adam. Böyle bitti hikâyeleri.
Yakın geçmişimizi analiz ediyorduk. Evet, son iki yılımızın neredeyse her ânını çok iyi inceliyorduk. Çoğumuz sadece incelemekle kalmıyor, lanetliyorduk da.
Sayfa 41 - can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geçmiş, bir fotoğraf, sevindiğimiz, üzüldüğümüz, heyecanlandığımız bütün anların kare kare fotoğrafı. Daha çok ilklerin zihnimizde yaşaması, aynı film şeridi gibi. Ama bazı anlar, suyun kanalda akmasına engel çer çöp gibi. Sen ne kadar ugraşsanda, su az gelir. Eminim herkesin vardır bir çer çöpü....
Sahi neden?
Sonra neden sevinçler değil de acılar gidip gidip geçmişten karşılık bulur kendine?
Reklam
“Elveda Issık Göl, bitmemiş türküm benim. Seni nasıl beraberimde götürmek isterdim bilemezsin.Mavi sularını, sarı topraklı sahillerini. Ama yapamam bunu.Nasıl sevdiğim kadını beraberimde götüremiyorsam, seni de götüremem.”  Cengiz Aytmatov’un Al Yazmalım Selvi Boylum adlı hikâyesinde, olaylar bir gazetecinin ağzından anlatılmaya başlanır. Aytmatov’un bir çok hikâyesinde olduğu gibi bu eserde de geçmişe dönülür ve yaşananlar başlangıcından itibaren bir kaç kahramanın ağzından nakledilir. Bu eserdeki gazeteci; İlk Öğretmen veya Cemile hikâyesindeki ressam çocuktan farklı olarak, olayların tamamen dışında bir kişidir ve zaten onun hikâyedeki fonksiyonu tarafsız bir gözlemci olmaktan ibarettir.
Toplum olarak, sessiz bir sözleşmeyle susma kararı alınmış, yaşananlar genç kuşaklara aktarılmamıştı. Bu iyi miydi, kötü müydü bilemiyorum. Hiç kimseye düşman olmadan yetiştirilmiştik. Bu işin iyi tarafıydı ama bir de geçmişimiz konusundaki korkunç cehaletimiz vardı.
Sayfa 182
İnsanoğlunun unutmaması gereken önemli hususlardan biri de 'Herkesin geleceğe taşınamayacağı ve bazılarının geçmişte güzel olduğuduydu.' Herkesi kervanına katıp geleceğe ilerlemeye çalışmak insana yükten başka bir şey getirmiyordu. Hafifleterek yola devam etmek ise hayatı kolaylaştırıyordu.
740 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.