Diabetes mellitus (şeker hastalığı) adı Yunanca "ballı idrar"dan
gelir; zira bu hastalıkta aşırı şeker böbrekler tarafından kan dolaşımından süzülerek idrara karışmaktadır. Diyabette, pankreasın beta hücreleri, sindirilen yiyeceklerden elde edilen şekerin hücrelere sızması için gereken hormon olan insülini yeterince
üretememektedir. Yüksek glukoz seviyelerinin doğrudan yarattığı fizyolojik riskler bir yana, diyabette vücudun birçok organına yönelen potansiyel tehlikeler de mevcuttur.
Freddy was in a ward with four beds, all occupied, strapped down and connected to various tubes; his face was swollen, his ribs broken, and one hand so crushed that they'd had to amputate two of his fingers. The kicks had burst one of his kidneys, and his urine in a bag hanging from the side of the bed was the color of rust.
Freddy dört yatağın olduğu bir koğuştaydı; hepsi dolu, kayışlarla bağlanmış ve çeşitli tüplere bağlıydı; yüzü şişmişti, kaburgaları kırılmıştı ve bir eli o kadar ezilmişti ki iki parmağını kesmek zorunda kalmışlardı. Tekmeler böbreklerinden birini patlatmıştı ve yatağın yanından sarkan torbadaki idrarı pas rengindeydi.
Fizyolojik olarak, ağrı bizim daha doğrudan yollardan ulaşmasını engellediğimiz kanal bilgilerinin yolunu açmaktadır. Ağrı, temel algı
yollarımızın kapalı olduğu zamanlarda bizi uyarmakta kullanılan kuvvetli bir ikincil algı yoludur. Kendi zararımıza olmasına rağmen görmezden geldiğimiz bilgileri sunar bize.