İnsanların oluşturduğu yapıların çoğunluğunda, bugün bile bu sihirli rakam bir eşiktir. Bu eşiğin altındaki topluluklar, işyerleri, toplumsal ağlar ve askeri birimler, varlıklarını bireylerin karşılıklı olarak birbirlerini yakından tanımaları ve dedikodu sayesinde sürdürürler. Bu yüzden de düzeni korumak için resmi rütbeler, sıfatlar ve kurallar gerekmez.5 30 askerden oluşan bir müfreze, hatta 100 askerlik bir bölük bile yakın ilişkiler sayesinde sorunsuz işleyebilir ve en az seviyede resmi disipline ihtiyaç duyar; saygı duyulan bir çavuş, “bölüğün kralı"dır ve atanmış subayların bile ötesine geçen bir otorite oluşturabilir. Küçük bir aile şirketi yönetim kurulu, müdürler, genel müdür ve bir muhasebe departmanı olmadan da hayatta kalabilir ve çok başarılı olabilir
İnsanların kendi algı, yargı, kemikleşmiş inançlarından oluşan bir duvarları var ve sizinle o duvarın arkasından iletişim kuruyorlar. O duvarı kişi kendi istemedikçe yıkmıyor, inceltmiyor. Siz ne yaparsanız yapın. Her ilişki türü için bu böyle.
Yaşam bize bağışlanmamış, bir yükümlülük olarak verilmiştir.
İyi bir ruh bilimcisi olan Dostoyevski şöyle der: "Bir insanın karakterini uzun süren psikolojik araştırmalardan çok, gülüşünden anlamak mümkündür."