Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Tarih boyunca erkeğin, kadını koruyup kolladığı söylendi. Erkek, kadını kime karşı koruyordu? Soru bu! Altan Ali Yılmaz
- "Kadın; erkeğin bütün varlığının aktığı ilahi bir tecelli halinde, esrarlı bir cazibe mihrakıdır..."
Sayfa 128 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
- " (…) KADIN BİR FİKİRDİR!.. İslâmiyet'te de bu bakımdan, yani öz mahiyeti bakımından değerce büyüktür. Kainatın Efendisi, "dünyanızdan bana üç şey sevdirildi; namaz, güzel koku ve kadın..." buyurmuşlardır. Muhammedi hakikatte kadının mevkii, Şeyh-i Ekber Muhyiddin-i Arabi Hazretleri tarafından değme idrakin ulaşamayacağı bir derinlikte mânâlandırılmıştır. Şeriat ve tasavvufta derin bir sır belirten bu mücerret noktayı şimdilik bir kenara bırakırsak, bize düşen yalnız şu kadarını belletmektir: -"Şehvanî his, helâlinden tatmin edilmek ve sımsıkı bir kontrol altında tutulmak şartıyla Allah Resulü'nün ulvî mizacına uygun ve dolayısıyla makbüldür. Kadının erkek üzerindeki rolü de Allah'a erme yolunda yardımcıdır; ve bizde, papazvari bir riyazet ve kadından mahrumiyet rejiminin hiç bir değeri olmamak şöyle dursun, köstekleyici ve tutucu bir tesiri vardır. Bütün dava, nefsin, Şeriatla kayıtlı hakkını vermekten ibarettir; ve büsbütün mahrumluk şeytanî bir sevk olduğu kadar, büsbütün kadından ve hayvanca bir şehvaniyetten ibaret kalmak da aynı derecede şeytanîdir." İdeal sıfıra inince, yerine" behimilik-kaba madde iştihası" geçer. İdealsiz insan hayvandır ve onu cezbedecek şeyde, idealleştirilememiş kadındır. Bugün ki "seks" faciamızı da böyle anlayınız!.."
Sayfa 256 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
- " (…) Dünkü ve bugün ki nesillerin kadına ne gözle baktığını ve onda ne gördüğünü, dünkü ve bugün ki ressamın çizgilerinde açıkça okuyabilirsiniz. Dünkü kadın, mahfaza içinde mahfaza, perde ardında perde, binbir mefkureleştirme vasıtasının sakladığı sonsuz bir kıymet gibi erkek ruhuna nakşedilmiş, çözülmesi gereken bir şifre, bir bilmece, bir sırdı. Bugün ki ise 50-60 kilo, derisi yüzülmüş cılk et ve bütün tılsım nahiyeleri galiz birer maddecilik halinde, sadece gaseyan ettirmeye memur bir cifedir(leş). Böyle olduğu içindir ki, ressamın gözünde, eski muhteşem muamma olmak haysiyetini kaybetmiş ve bıçakla yarıla yarıla boş yere cevheri aranan bir tutum gibi "dekompoze-terkibi altüst" bir mahiyet almıştır. Bir Leonardo Da vinçi, Mikelanj gibilerinin resimlerinde, bir de Picasso, Goya ve takipçilerinin tablolarındaki mücerret kadın yüzü çizgilerine bakınız! Eskilerin kadın portrelerine nakşetmeye çalıştıkları ahenk ve ulvilik çizgilerine karşılık, yeniler bu kıymetleri delik deşik eden birer "morg" araştırıcısı... Yenilerde çehre bütünü darmadağın edilmiş, parçalanmış ve ondan sonra her uzvu hakikattekinden başka türlü bir terkibe sokulmak istenmiştir. Göz, o muazzam mânâ yatağı, yerinden oynatılıp bir leke gibi şakağa sürülmüş, ağız çarpıtılmış, burun istikâmetsiz bir hedefe döndürülmüş, kafa önü, arkası ve yanları olmayan bir küreye çevrilmiş... Bu kaybedilen kadını kadında aramanın ve teselliyi ebedi bir kaybedişte bulmanın sanatıdır; ve Viyana'lı Yahudi doktor Freudvari bir kıyasla erkekte seks cinneti gözüne en çarpıcı misaldir..."
Sayfa 257 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
- " (…) Ülkemizi köpürten kadın alâkası, şeytanî zevkin son kertesini gösteriyor. Öyle bir son kerte kî, onu gösterecek bir basınç aleti olsa, ibresi yerinden fırlayabilir!.. Bu hâl, büyük ideal yolculuğunun helâlinden kadını mânâlandırması ve kendisine yardımcı kılması yerine, yüzde yüz imansızlık ve ahlâksızlığın hiçbir hicap ve mani dinlemez cinnetinden ibaret kalıyor; ve kedilerle köpeklere mahsus azgınlık devresinin topyekûn zaman ve mekânı kuşatması bakımından eşekler bile parmak ısırtıcı bir mahiyet arz ediyor..."
Sayfa 258 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
- " (...) Bu vaziyette, her şeyden evvel kaybedilen, olanca mana ve esrarıyla kadındır! Bugün, güya gaspedilmiş haklarını kendisine verdiği için herkesten fazla devrimci geçinen kadınımız bilmelidir ki, aynı devrim kendisine kadınlığını kaybettirmiştir. -"Devrim dedikleri hâdisenin, ulvî kıymetleri ezip tepelemesi ve ruhları bomboş bırakması yüzünden meydana gelen afet! Artık susuz insana gaz içerek nefsini tatminden başka yol kalmamakta; muvazeneli aşk yerine kuduz şehvet, ulvî zevk yerine süflî ihtilaç, hâkim erkeklik yerine mahkûm takallüs (kasılma) geçmektedir" Plakalarında "İslâm" yazılı itfaiye otomobilleri ve onların gökdelenleri deviren hortumlarıyla bu yangının üzerine varmadan, Türkiye insan ormanlarındaki yangın söndürülemez!.."
Sayfa 258 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kadın olmak...
- " (…) Bir evi, bir kocası, bir oğlu, bir kızı vardı ama, neydi bütün bunlar?.. Koskoca yeryüzünün anası gibi her şeyi kucaklayan bir genişlik içinde, doyumsuz, bir boşluğu, bir hiçliği, bir gayesizliği kucaklayan monoton bir hayat... Kendini fethetme isteği... Kadınca... Kadın olmak... Kadın olmak ve yurt özlemi... O maceranın mânâsı neydi?.. Şu kendinden korkmak, kendini bilememek ve yolunda akamamak duygusuyla, kendini tahrip ederek bir şeye ulaşmak umudu mu?..
Sayfa 43 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
95 syf.
·
Puan vermedi
"Evde Kalmış" ve "Müzmin Bekar"
Önceki incelemelerimde değindiğim kadının ancak iki durumda varlığını kabul ettirdiğini dile getirmiştim. Bunlar : evlenmek ve anne olmak hatta erkek annesi olmanın kadının yerini toplumda daha sağlamlaştırdığı görüşünde bulunmuştum. Bu incelememde kitabımızında konusu olan evlilik müessesesi üzerinde biraz durup gerek kendi görüşlerim gereksede
Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda Bulunsun
Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda BulunsunHatice Meryem · İletişim Yayıncılık · 2008441 okunma
Kadınlar
Mücevher gibidir bir kadının gözyaşları. Onlar damladıkça, sizin değeriniz düşer.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
𝕶𝖆𝖉ı𝖓𝖑ı𝖐 𝖐𝖔𝖗𝖚𝖒𝖆 𝖆𝖑𝖙ı𝖓𝖉𝖆 𝖇𝖎𝖗 𝖚𝖌𝖗𝖆𝖘 𝖔𝖑𝖒𝖆𝖐𝖙𝖆𝖓 𝖈ı𝖐𝖙ı𝖌ı 𝖆𝖓𝖉𝖆, 𝖍𝖊𝖗 𝖘𝖊𝖞 𝖔𝖑𝖆𝖇𝖎𝖑𝖎𝖗... "Kendine Ait Bir Oda", bir zamanlar çok moda olan ve o zamandan beri merak ettiğim bir kitaptı ve ancak şimdi okuma fırsatını bulabildim. Öncelikle bu kitabın türünün ne olduğunu bilmiyordum, kitabı bitirdim hala da emin değilim. Bir roman, bir eleştiri ve
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Koridor Yayıncılık · 201937,9bin okunma
Reklam
Birçok kadın sorar kendi kendine, dünyaya neden çocuk getirmeli diye. Aç kalsın, üşüsün, ihanete uğrasın, aşağılansın, savaşta ya da hastalıktan ölsün diye mi?
Kadın erkek eşittir Bunu kabullenmeyen bencilin tekidir !!!
Yarın Bir Kadını Öldüreceklere Tavsiyeler
.. Ona bir hiç olduğunu sık sık hatırlatın. İki ileri bir geri adım atın. Neye uğradığını şaşıracaktır. Kedinin fareyle oynadığı gibi onunla oynayın, sersemletin, zaten yavaş yavaş ölecektir, göreceksiniz. En azından bir yaşayan ölüye dönüştüğü araştırmalarla sabittir.
Sayfa 77 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Bu ülkede kadınların işi hep çok zor oldu!
Sayfa 138 - Everest
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.