Tek ve önemli gerçeği,uzaklardaki bu nazlı kadındı,onu dalgın,görülmemiş derecede güzel bir imgelem kuşu,unutulmaması gereken ,yine de nasılsa unutulmuş eski bir şarkının berceste mısraı gibi içinde bir yerinde saklıyordu.
Bir insan iki kelimeye neleri sığdırabilir? Hiç düşündünüz mü?
"Seni seviyorum" diyerek içindeki tüm bir duygu denizini kelimelere sığdırabilir mi? Ya da "Güle güle” diyerek ayrılığın acısını gizleyebilir mi? "Yağmur" tek kelimedir ama umudu anlatmaya yeter mi? Ya da "Açım” kelimesi hissedilen umutsuzluğu...
Kelimeler! Sadece kelimeler! Ne korkunç onlar! Ne kadar apaçık, canlı ve insafsızdırlar! İnsan kelimelerden kaçamıyordu. Öte yandan kelimelerin ne incelikli büyüsü vardı! Biçimsiz şeylere esnek biçimler kazandırır gibiydiler.
Bu kıssaya geçmeden evvel, "nesel" kelimesinin "misl" kelimesinden farklı olduğunu bilmek önemli. Allah bazen misl kelimesini, bazen de mesel kelimesini kullanır. Verdiği örneğin her bir noktası eğer bir ders içeriyorsa, "mesel" kelimesini kullanır. Fakat "misl"de, sadece bir kıyas vardır.