“Ermiş”, “Ermiş`in Bahçesi”,,”kum ve köpük”,Meczup” ve “Gezgin” kitaplarını severek okuduğum Halil Cibran`dan bu kez farklı bir kitapla geldim. Cibran`ın önceki kitaplarında ders verici kısa metinler ve hikayeler vardı. Kadının, özellikle Doğulu kadının gelenekler karşısındaki çaresizliğini ve güçsüzlüğünü vurgulayan,ve eleştiren bir tavırla yazılmış Kırık Kanatlar. Halil Cibran olduğu düşünülen gencin Selma Karami`yle yaşadıkları çaresiz bir aşk hikayesi anlatılıyor.Arap dilinde yazılan ilk romanlardan birinin bu kadar eleştirel olması bence Halil Cibran`ın hayata ve yapılan haksızlığa sessiz kalmayan yapısının olduğunu da gösteriyor. Din adamlarını da eleştirdiği
kadını bir eşya gibi oradan oraya taşımaya layık gören zihniyeti de mercek altına aldığı Kırık Kanatlar, bir aşk hikayesinin yanı sıra toplumsal meselelere el atan bir insan hakları metni. Kadının kendi yaşamı üzerine söz sahibi olamadığı, ölümü bile bir lüks olarak gördüğü bu çıldırtıcı zihniyet yüzyıllar boyu bitmeyen ve bitmeyecek bir meselenin sonucu.iyi okumalar