Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Güneş
Tahsin Bey'e göre Türklerin Mu kökenli olduklarının en güçlü kanıtlarından biri dil benzerlikleriydi. Özellikle Churcward'ın kitaplarına dayanarak bu tezi kanıtlamaya çalışıyordu. Örneğin bir yerde mu dilinde Güneş'e (KİN) dendiğini belirterek, bu sözün Türkçedeki GÜN, GÜNEŞ sözleriyle aynı anlama geldiğini yazıyordu.
Sayfa 114 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
"İşitiyorum, benim dille, tarihle uğraştığımı gören bazı kısa düşünceli yurttaşlar; (Paşa'nın işi yok, dille tarihle uğraşmaya başladı) diyorlarmış... Yağma yok... Benim işim başımdan aşkın... Ben bugün ileri bir Türkiye'yi kurmaya ne kadar çalışıyorsam, yarının Türkiye'sinin temellerini atmaya da o kadar dikkat ediyorum."
Sayfa 24 - Mustafa Kemal AtatürkKitabı okudu
Reklam
"Türk Dili'ni seviniz! Çünkü Türklerin, en az geçmişleri kadar büyük geleceği olacaktır."
Sayfa 11
1- Adalet: Gündoğdu - İlig Han 2- Kudret: Aydoldı - Okturuş (Hanın veziri) 3- Akıl: Öğtülmüş - Vezirin oğlu 4- İtidâl: Otgurmuş - Vezirin kardeşi
Kutadgu BiligKitabı okudu
Türkçe
Türk sarfının zenginliği ve derinliği üzerinde hassasiyetle duran Max Müller olmuştur. Bu bilgine göre Türk sarfı şekilce hayret verici bir güzelliğe maliktir. Bilhassa fiil, isim vesaire gibi dil unsurları değişmelerindeki uyarlık ve düzenlik, nihayet bütün Türk dili teşkilatında ve bünyesinde beliren açıklık ve sadelik, insan zihninin, ruhunun dil yapısında ne kadar yükseğe çıkabileceğini göstermektedir.
Sayfa 53 - AlfaKitabı okuyor
Atatürk, 30’lu yılların sonunda “Mu diliyle Türkçenin aynı ve ilk dil” olduğuna gerçekten inanmaya başlamıştı. 1936 yılında Afet İnan’a yazdığı bir mektupta bu inancını açıkça şöyle ifade ediyordu: “Mu ve May, yani Uygur Türk alfabesinin bütün medeni dünyada ilk alfabe olduğunu görmekle... bahtiyar olduk.”
Sayfa 142 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tevafuk bununla ilgili çok güzel bir yazı okudum:
"Büyük ulus dilleri, bünyelerine kattıkları yabancı dil unsurlarını zamanla kendi dillerinin içinde eritip başkalaştırarak onu, kültür kazancı haline getirecek bir güce sahiptirler. Bu zenginlikten kaçınmak, dili katıksız "öz dil" haline getirmeye dönük çabaların içinde olmak, kendi dilimizi "sevme-kollama" titizliğinin
leylünehar

leylünehar

@lotuscicegi
·
23 Kasım 2023 21:01
"Türkçe bir mecazlar ve cinaslar lisanıdır. Onda her kelimenin birçok manası olmuş, her kelime birçok başka sözle birleşerek zengin bir mana âlemi, bir kelime ailesi kurmuştur. Türkçeden, Türkçe veya Türkçeleşmiş bir kelime atmak, çok kere bir kabile halkını toptan öldürmek kadar kabarık sayıda bir harcayıştır. "
Nihad Sâmi Banarlı
Nihad Sâmi Banarlı
Şimdi sen, mâdemki bu târihin çocuğusun; eski zafer ve şeref asırlarının bugünkü evlâdısın!.. Atalarının sana mîras bıraktığı her güzel şeyi seveceksin!.. Bu dili seveceksin!.. Hem de her hâliyle seveceksin!.. Ataların bize mîras bıraktığı en güzel iki şeyden biri bugünkü Türk vatanı ise, ikincisi Türkçe'dir. Onu, olur olmaz kaprislerle yıkamazsın! Seni yıkmak için önce onu yıkmanın lüzûmuna inanan düşmanlarının yardımcısı olamazsın!.. Bu dili seveceksin!.. Hem de her hâliyle sevecek ve koruyacaksın!..
Sayfa 25
Ziya Gökalp'in "Türkçeleşmiş, Türkçedir.” yaklaşımıyla hareket etmek en doğrusudur. Pekâlâ Türkçeleşmek ile neyi anlayacağız? Somutundan cevap verelim. Bir kelime, dilimizin ses teknesinde yoğrulmuş ise Türk'ün mana ikliminde kıvam alıp türkü, şarkı, ninni, atasözü, deyim, ilişki sözü gibi kalıplar içinde demlenmiş ise, annelerin dilinde teklifsizce söylenmiş ise o artık Türkçeleşmiştir.
Sayfa 119 - Ötüken Neşriyat
Dil ve Türkistan
Her ulus, medeniyetini dili üzerine kurar ve bütün uluslarla paylaşır. Ve öyle anlaşılıyor ki, Uluğ Türkistan aydınları ve devlet kurucusu kadrolar, medeniyetlerini ayağa kaldıracak bu gerçeğe, anadil gerçeğine bütün enerjileriyle yüklenmişlerdir. Yüklenmekte haklılar; çünki, insanlığı aydınlatacak ışık yine oradan, Uluğ Türkistan coğrafyasından doğacaktır. -Sayfa VII, Dursun Yıldırım.
Sayfa 7 - Önsöz kısmında, Dursun Yıldırım'dan.
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.