Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türk İslam Ülküsü

Profil
Türk-İslâm Ülküsü, düşünmeyi emreden araştırmayı ibadet sayan, «taklidi iman»dan «tahkiki imana» çıkmayı isteyen yüce Peygamberin (O'na selâm olsun) yoludur. Şartlandırma ise komünist ve materyalist doktrinin temelidir.
Sayfa 20 - PdfKitabı okuyor
İnsanlık tarihi, bize, bu tür tecrü-belerini nakleden sayısız peygamberin ve velînin varlığından söz etmektedir. Aşağı yukarı bütün kültür ve medeniyetlerin temelinde bu peygamberlerin ve din ulularının «tebliğleri» yatar. Bütün bunları bir çırpıda inkâr etmek, kültür ve medeniyetlerin inkârı mânâsina gelir. Bu yüce kişilere ve medeniyet kurucularına «deli, meczup, hasta, histerik, yalanci...» demek cesaretini gösterenler, gerçekte insanın kendini, kültür ve medeniyetini yıkmaya yöneldiklerini görmeyecek kadar hasta, gafil veya hain midirler?
Sayfa 54 - PdfKitabı okuyor
Reklam
Akıl, idrakimizi kaostan kurtaran ve şuurun aydınlığında doğan bir düzen ve disiplindir. Filozoflar, haklı olarak aklın kanunlarından kategorilerinden, formlarından söz etmişlerdir. Yani, akılla insan zihni hem karışıklıktan, hem başıboşluktan kurtarılmıştır.
Sayfa 52 - PdfKitabı okuyor
İnsan, ancak Allah'a inanmakla Mutlak Varlık şuuruna ulaşabilir; çelişkisiz «sonsuz varlık» kavramını edinebilir. Allah, mutlak varlık olarak, varlığı ile sonsuzluğu ifade ettiğinden «yokluğu imkânsız» kılmakta, «zât» ve «sifatları» ile tükenmeyen yegâne varlık olmaktadır. Allah, sonsuz varlık olduğundan bir tanedir. Birden fazla sonsuz varlık olamaz. Çünkü, biri diğerini sınırlamış olurdu. Allah <<ahad» (bir)dır. Bu, İslâm'ın vazgeçilmez, temel prensibidir. Müslüman, beş duyu ile yakalanmayan, tasavvur edilemeyen «<bir tek Allah'a» inanır ve iman, «gaybe» (gizli olana)dır. Allah, tek ve mutlak varlık olduğundan, herhangi bir yabancı etkiye maruz kalamayacağından yegâne mutlak irade sahibi olan varlıktır.
Sayfa 46 - PdfKitabı okuyor
Türk-İslam Ülkücüsü, gerek tefekkürde, gerek güzel sanatlarda, ülkemizi saran "yozlaşmanın" ve "yabancılaşmanın" kesin olarak bertaraf edilmesi için, Türk-İslam Medeniyeti'nin yeniden keşfedeceği temelleri üzerinde, "asrı hayran bırakacak" eserler vermeli ve bunu sergilemelidir. Mimaride, musikide, resimde, kısaca bütün "güzel sanat dallarında", orijinal ve farklı olduğunu, ecdadı gibi ispat etmelidir.
Biz, Türk-İslam medeniyetinin yeniden ihyası davasını, dar bir çerçeve içinde görmüyoruz. Tıpkı şanlı Peygamberimiz, yüce sahabi kadrosu ve Aziz ecdadımız gibi, kucağımızı ve kollarımızı, tam bir fetih ruhu ile sonuna kadar açmak istiyoruz. Evet, biz, böylece yola çıktık... Hiç şüphesiz gayret bizden. Tevfik Allah'tandır.
Reklam
248 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kont Gall Adam
Merhaba kitap bozkurtları.. huzurlu bir Üsküdar sabahından herkese selamlar saygılar.. Bugün konumuz neden neden neden yüz temel arasında değil dediğimiz bir eser..
Köse Kadı
Köse Kadı
romanının devamı olan uçtaki Adam.. Osmanoğlunun Macar topraklarında bir avuç Serdengeçti'nin hayatını vatan için çektiği çileyi.. afedersiniz vatan için değil Macaristan için değil tıpkı Gazi Sultan Mehmet Han'ın Trabzon'u fethe giderken Uzun Hasan'ın Validesine buyurduğu gibi (evladım Trabzon için bu zahmete değer miydi sualine istinaden) " Trabzon için değil Allah razı için bu zahmeti çekiyorum" daki anlayışın bizzat aynısının Orta Avrupa'da topraklarındaki versiyonu.. Uçlarda yaşam çetindir.. Uçlarda istihbarat daha çetindir.. zekânıza güvenmiyorsanız sakın okumayın Kim kimdir kim kim değil anlamak ve bilmek zor.. oynanan istihbari oyunları çözmek zor. Kitabı bitirince bı titreme sarıyor insanı acaba kim Osmanlı ya çalışıyor kim hür Macaristana kim Avusturya'ya.. Şunun garantisini veriyorum Köse Kadı ile Uçtaki Adam'ı odaklanarak anlayarak mekan ve şahısları not alarak okuyun kitap bittikten sonra bambaşka -ama daha zeki- bir şahsiyet olacaksınız.. Ürününüz bol kazancınız bereketli olsun esenlikle kalınız efendim
Uçtaki Adam
Uçtaki AdamBahaeddin Özkişi · Ötüken Neşriyat · 2019247 okunma
"İnsan, diğer canlılara nazaran daha zekidir”, diyoruz. Bu insan idrâkinin, onlara nazaran, güçlü tecrid ve tamim kabiliyetine sahip olduğunu kabul etmek demektir. Bizi çevreleyen canlı cansız varlıkların bağrına yerleştirilmiş «mesajlar», «objektif veriler» halinde duyu organlarımıza ulaşırlar, biz, yalnız onların idrâkinde kalmayız, onları tecrid ve tamimlerle mefhumlara (kavramlara), hükümlere ve düşünceye kanar işleyerek şuurumuzda yüceltiriz. Kısaca, varlıklardan, olaylardan taşan veriler, insan zihninde ve idrâkinde tasnif edilir, ayıklanır, mânâlandırılır ve yüceltilir. İşte zekâ bu kâbiliyetimizdir. İnsan bu kabiliyetle doğar. Araştırmacılar, zekâca irsî faktörlerin rolünü, çevre şartlarına nazaran daha önemli bulmuşlardır. Hiç şüphesiz, çevrenin zekâ üzerindeki tesirleri küçümsenemez.
Sayfa 50 - PdfKitabı okuyor
Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu duruma kendi açıların­dan çözümler arayan dönemin ideolojileri (Osmanlıcılık, lslamcı­lık, Türkçülük) çöküşü durdurmaya, hiç olmazsa elden geldiğince geciktirmeye çalışıyorlardı. Bunlar arasında Türkçülük ötekilerin aksine, etnik dokunun merkezini oluşturan Türk varlığını esas ala­rak, bu kütlenin birliğinin sağlanması ve güçlendirilmesine önem veriyordu.
Sayfa 162 - Kaknüs YayınlarıKitabı okudu
Halide Edip de okumadım ne zamandır
Büyük edip Halide Hanım'ın Yeni Turan romanı adeta istikbalimizin tarihidir.
Sayfa 150 - Kaknüs YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlardan gayrı varlıklar, sanki bilmekten çok bilinmek için yaratılmışlardır. Onlar, insan gibi «bilmenin çilesini» yaşamıyorlar. İnsandan gayrı her varlık, zarfına konmuş bir mektup gibi, kendinde yazılanlardan habersiz olup muhatabının eline ulaşmayı bekliyor. Sistemimizi aydınlatan güneş bile kendisinin farkında değil,
Sayfa 43 - PdfKitabı okuyor
İnsan, yüksek bir idrak gücü ile kendini ve davranışlarını «kritik» edebilmekte, her şeyden önce «organizmasının» kendine yetmediğine dair «bir ilk bilgiye» ulaşabilmektedir
Sayfa 39 - PdfKitabı okuyor
İnsan bilmeye «<aç» yaratılmıştır, insandan gayrı varlıklar, statükoları içinde hapsedilmiş gibidir. İnsandan aşağı yaratıklar «<kendileri» ile yetindikleri halde, insan doymak bilmez bir «bilgi açlığı» içindedir. Yaratıkların en mükemmeli olan insanın kendisi ile yetinmemesi ve kendini aşma cehdi yadırganabilir
Sayfa 39 - PdfKitabı okuyor
Düşünmek dinimizce ibadet sayılmıştır. «Müttefekkir»ler toplumumuzda saygı ve itibar görmüştür. Bu müşahedemiz, bütün tarihimiz için doğrudur.
Sayfa 19 - PdfKitabı okuyor
O hâlde iş bize düşmektedir. Ne pahasına olursa olsun, genç nesiller ve "aydın kadrolar", tam bir aşk ve romantizmle kendilerini "Türk-İslam medeniyetinin dirilişine" adamalıdırlar.
88 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.