Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dedeoğlu Osman Ersoy da Kore Savaşı ile Türk tarihi arasında bir irtibat kurmaktadır. Ona göre Kür Şad ve arkadaşları Çin sarayına saldırırken Türk Budunu kurtuluş için nasıl dua ettiyse, Malazgirt Savaşı’nda İslâm diyarlarında nasıl dua edildiyse, bugün de Kore’ye giden Türk askerlerinin muzaffer olmaları için dua edilmektedir.
Kore Savaşı 1953 yılında sona erdi. Peki, Türkçülerin romantizmi sürüyor muydu? Kore Savaşı bittikten çok sonra, 1960’larda, Türkçülerin bu meseleye daha objektif yaklaştıklarını söyleyebiliriz. Özellikle ABD’nin Kıbrıs’ı ve oradaki olayları görmezden gelmesi bazı Türkçülerin aklına Kore’yi getirmiştir. Mehmet Orhun bu Türkçülerden biridir. O, siyasî münasebetlerini “ticaret, maddî çıkar ve piyasa şartları”na göre belirleyen ABD’nin Küba ile çok ilgilenmesi ve Kore’ye asker çıkarmasına rağmen Kıbrıs’a hiç değer vermemesi üzerine Kore’yi hatırlatmakta ve şu soruyu sormaktadır: Türkiye yedi iklim, dokuz bucak ötedeki bir memlekette ne için ve kim için savaşmıştır? Yine Mehmet Orhun, Türkçülerin artık daha ihtiyatlı olduklarını gösteren bir değerlendirmesinde Kıbrıs’ı umursamayan ve Vietnam’a giren ABD’nin artık Kunuri kahramanlarını yanında göremeyeceğini savunmaktadır.
Reklam
bazıları NATO’nun işlevinden ve Türkiye’nin bu ittifaka dâhil edileceğinden pek ümitli değildi. Yazdıklarından, cephede birlikte savaşılan devletlere açık bir güvensizlik seziliyordu. Onlara göre NATO, Komünizme karşı medeniyet âleminin müdafaası için değil, İngiltere ve Fransa’yı korumak için kurulmuştu. Eğer Sovyetler bu iki devlete saldırırsa ABD bunlara yardım edecekti. Ancak Türkiye’ye bir Rus saldırısı olursa Türkiye’ye yardım etmek bu devletlerin işine gelmezdi. Abdülhâdi Toplu’ya göre de, NATO insanlığın hak ve hürriyetini korumak için kurulmamıştı. Bir bölgeye münhasırdı. Böyle olunca da yeni bir dünya savaşını önlemek şöyle dursun çıkmasına bile zemin hazırlayabilirdi. O halde yapılması gereken Türkiye’de millî cepheyi kuvvetlendirmek ve yakın çevredeki milletlerle işbirliği yapmaktı.Kore Savaşı 1953 yılında sona erdi. Peki, Türkçülerin romantizmi sürüyor muydu?
Avrupa'da, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki çeyrek yüzyıl dönem ''altın çağ'' olarak bilinir. Ülke ekonomilerinin büyüdüğü, refahın arttığı dönemdir. Japonya, İtalya, İspanya, Yunanistan, Güney Kore, İsrail bu dönemin parlayan yıldızlarıdır. Biz ise bu dönemi DP'nin popülist politikalarıyla boşa harcadık. Şaşılacak durum yok; arpacıya borç eden ahırını tez satarmış...
Sayfa 322Kitabı okudu
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. İsmet İnönü zamanında başlayan çok partili demokrasi süreci ve ülkeyi 10 yıl yöneten Demokrat Parti ile ilgili olarak yazarın Marksist bakış açısı ile yazılmış güzel bir araştırma eseri. İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında CHP bünyesinde İnönü başkanlığında çok partili sisteme geçiş çalışmaları yapılacakken, Toprak
Demokrat Parti
Demokrat PartiCem Eroğul · Yordam Kitap · 201497 okunma
Kádár "Bilmece"si
4 Kasım'a kadar, Nagy ile Kádár arasındaki anlaşmazlık dı­şarıya sızmamıştı. 30 Ekim'de Kadar, radyoda yayınlanan bir konuşmasın­da, Nagy, Tildy ve Erdei'nin ilan ettiği, tek parti sisteminin kaldırılmasını kamuoyu önünde kabul ediyordu. Onlar hak­kında konuşurken: "Onlar benim en büyük takdiri besledi­ğim dostlarımdır,
Reklam
416 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
II. Dünya Savaşı’ndan sonra 25 Haziran 1950 yılında Komünist olan ve Komünist olmayan sistemlerin, küresel politik mücadelesinden meydana gelen soğuk savaş ürünü Kore Savaşı üçüncü yılında sonlanırken karşımıza kanlı bir bilanço çıkıyor. Kore Yarımadası’nda dört milyon civarında erkek, kadın ve çocuk ölüyor, yaralanıyor. Bunun iki milyonunu ise siviller oluşturuyor. 18 Ekim 1950 yılında bilmedikleri bir ülkenin topraklarına ayak basan Türk askerlerinden ise 718’i şehit düşüyor. NATO’ya üye olabilmek için Türk askerinin bilmediği bir ülkede, ideolojik savaş uğruna bizim olmayan bir savaşa sürükleniş öyküsünü okuyoruz bu kitapta.
Kore Savaşı
Kore SavaşıBülent Ruscuklu · Arvo Yayınları · 201223 okunma
·
Puan vermedi
Rusya'da iç karışıklıklar artmış hükümete duyulan güven iyice azalmıştı. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Ataman Sanayi'nin sahibi Mikhail Razov bu kargaşadan yararlanıp yeniden Rusya'yı Çarlık günlerine döndürmek istiyordu. Bunun için tüm dünyayı özellikle ABD'yi tehdit edecek korkunç planları vardı. Ancak
Yol Hali
Yol HaliNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20221,393 okunma
Kore'de Niye Öldük?
Kore savaşı elbette ki ne bir vatan, ne bir din, ne bir millet savaşıydı. Ne de iki millet veya memleket arasında geçmişti. Kısacası çağımızın iki dev kudreti, iki dev sistemi arasındaki bir rejim mücadelesiydi...
Sayfa 131Kitabı okudu
"Fakat nereye baksak terörizm görüyoruz: intihar bombacıları artışta. Ve daima din adına öldürenler, müslüman dünyadan geliyor. Cezayir, Afganistan, ırak, Lübnan, Somali, Bosna, İsrail, Hindistan, Filipinler, Rusya, Mısır ve Sudan vs ... Ve şimdi sınırlarımıza dayandı. Fakat Beyaz saraya bir Teksaslı koyduk..." "Bahsettiğin bu yerlerin çoğu işgal edilmiş yerler ya da diktatörler tarafından yönetiliyor. Ülkeniz kıyılarına da yeni dayanmış değil. Senin dünyan kendi içinde zaten yıllardır savaş halinde. Siz iki tane dünya savaşı yaşadınız. Kızılderililerle savaştınız. Köle ticaretiyle alakalı barbar bir geçmişiniz var. Amerikan iç savaşında birbirinizi yediniz. Kore ve Vietnam nesillerin hafızasına kazındı. Müslüman dünyanın bir karışıklık içinde olduğunu biliyorum. Fakat dünya savaşı kavramının nereden çıktığını bana söyler misiniz? Enola gay savaş uçağı adı sana bir şey hatırlatıyor mu? Silah lobiniz -ulusal tüfek birliği- ABDde ki en güçlü lobilerden biri. Ateşli silahla başı belada bir ülkede, silah taşıma hakkı için savaşıyorsunuz. Okul katliamları, alışveriş merkezinde katliam yapan keskin nişancılar, seri katiller, polislerle Hollywood tarzı çatışmalar, Latin savaş lortları, Meksika mafyası, crips ve bloods çeteleri, Aryan kardeşliği, ku klux klan gibi gruplardan gelen çete savaşları; dünya üzerindeki en yüksek suç oranları sizin ülkenizde. Hemen hemen ülkenizin her eyaletinden askerlerle tanıştım. Konuştuğum herkes vurulmuş ya da öldürülmüş birini tanıyor. Bazıları da başkaları tarafından vurulmuş. Merak etme, askerleriniz şu anda Afganistan'da daha emniyetteler."
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
Kore Savaşı'na karşı çıkanlar hapis cezalarına çarp­ tırıldı. Savaşta ölenler öldükleriyle kaldılar. Bir de Kore Savaşı'na karşı çıkanlardan Sosyalist Şair Enver Gökçe'nin dizeleri kaldı. "Kore Dağlarında Tabakam Kaldı / Mapus Damla­ rında Özgürlüğüm. / Hey Meri Kekliğim / Yeter Çekti­ ğin."
Biz Zafer Kazanacağız, Çünkü Biz Haklıyız (Kafkas Gazetesi, 03.10.1992) 1985 yılında Sovyetler Birliği'nde “baş gösteren” fırtınalı olaylar Çeçen-İnguş Özerk Cumhuriyeti'ni de etkisi altına almıştı. Bunu anlamak zor değil. Çünkü bizim milletimiz de başkaları gibi “vahşi imparatorluk kazanı”nda yanıyordu. Ve demokrasi dalgalarına kolayca
842 öğeden 811 ile 825 arasındakiler gösteriliyor.