Operadaki Hayalet - Gaston Leroux
️️️️️.
Operadaki Hayalet talihsiz bir hayatın, imkansız bir aşkın hikayesi. Aslı Fransızca, belki o nedenle bu kadar duygusal. Bu kadar etkileneceğimi düşünmemiştim. Keşke daha önce okusaydım.
Fransa Opera Binası’nda geçiyor hikayemiz.
Operadaki Hayalet, çömez şarkıcı Christine’e aşık olur, onunla bir yuva kurmak evlenmek ister , ancak Vikont Raoul da aynı kadına aşıktır, o da sevdiği kadını bu ürkütücü hayaletten kurtarmak ister. Bir de Acem vardır, adı ve nereden geldiği henüz bilinmeyen karakterimiz ama hayaleti tanıyor gibidir. Ne hayaleti, hayalet diye bir şey yok (mu?) bu sihir mi gerçek mi, tüm yaşananların mantıklı bir açıklaması olabilir mi?
Christine için bu hayalet -Erik-ilhamdır, müziktir, babasının masallarındaki Müzik Perisi’dir, yıllardır söyleyemediği kadar güzel şarkı söylemeyi öğretmiştir ona.
Erik’in koşulsuz aşkı ve yaşayamadığı, var olamadığı hayatı. Erik, üzümlü kekim, kızıyorum üzülüyorum ve seviyorum seni be.
Bu da benden Erik’e gelsin:
Zavallı, mutsuz Erik;
Şimdiden özledim oynadığın oyunları
Ölüm de olsa ucunda
Yapmadığın hesapları
Sadece sevmek ve sevilmek istemiştin.
Özgürce, doyasıya.
Sana çok muydu?
Dünya izin vermedi sıradan olmana
Seni annen bile sevmedi belki ama
Tüm o çaresizliğin ve deliliğinle
Sevdim seni
Don Juan, göklere, sonsuzluğa ulaşsın müziğin