Öğretmen, öğretmen olduğunu, başlıca görevinin de eğitmek olduğunu asla unutmamalıdır. Ama gene de alçakgönüllü olmalı, kalbimizde kök salmış önyargıları koparıp atabilmeliyiz. Öğretmenlik görevimiz sırasında bize yardımcı olacak yeteneklerimizi alabildiğine koyvermeli, öte yandan yetişkinlerin çocuğu anlamasını engelleyen içsel niteliklerimizi denetlemeyi öğrenmeliyiz.
Sayfa 159Kitabı okudu
Bilirsiniz llköğretim Kanunu 1912'de çıkabildi. Bugün hala okuma-yazma bilmeyenimiz, yüzde seksen ... Yirmi milyona yaklaşan nüfusun dörtte üçü köylerde yaşıyor. Bir hesaba gö­ re kırk bin, bir başka hesaba göre altmış beş bin köyden, yalnız beş bininde öğretmenli okul var. Eğitimli okullarsa dört bini an­cak tutabildi. Otuz bin köy öğretmen bekliyor. Şehir öğretmen okullarından aldığımız öğretmenler şimdiye kadar yılda altı yü­zü geçemedi. Her yıl, türlü türlü nedenlerle üç yüz öğretmen mesleği bırakıyor. "Her köye bir öğretmen" amacına, bu gidişle yüz milyon Türk lirası harcayarak yüz yılda varabileceğiz. Oysa enstitüler bizi, yirmi yedi milyon lirayla, en geç on yılda ulaştıracaklar bu amaca ...
Sayfa 29 - İthaki Yayınları
Reklam
Oturacak Zaman Değil!
“Oturuyorduk!” dedi Öğretmen. “Oturacak zaman değil! Sabanları hazırlamalı! Öküzleri yemlemeli! Hoşça kal!… Sen de çık biraz hava al. Komşular yüzünü görsün… Yüzünü görseler faydadır. “Biraz okuyacağım, uzanıp… Akşama doğru çıkarım…”
Sayfa 72 - Literatür Yayınları, 9.Basım, Nisan 2020 (Öğretmen ve Muhtar)Kitabı okudu
Dostoyevski’nin de ahlak yönündeki çaba ve uğraşılarının sonucu pek yüz ağartıcı görülemez. Bireysel-içgüdüsel istekleri toplum gerekleriyle bağdaştırmaya yönelik alabildiğine çetin boğuşmaların ardından bir gerilemeye sapar Dostoyevski; gerek dünyevi, gerek ruhani otoriteye boyun eğer, Çar’a ve tüm Hristiyanların tanrısına karşı aşırı saygıda karar kılar ve dar ufuklu bir Rus milliyetçiliğine gidip bağlanır; oysa bu, kendisiyle boy ölçüşemeyecek çok kimsenin daha az çaba harcayarak ulaştığı bir durumdur. Büyük sanatçının güçsüz yanı da işte burada saklı yatar; Dostoyevski insanların öğretmeni ve kurtarıcısı aşamasına yücelmek fırsatını elinden kaçırmış, onların cellatları arasında yer almıştır. İnsanlığın gelecekteki uygarlığı, bu bakımdan kendisine pek minnet borcu duymayacaktır. ..
Bozak Yayınları
“Önemli olan hakkın yerine gelmesi, onların düşünceleri değil.”
Köye tek kitap girebilmişti: Kur'an. Ve hayali cennete kanat­landıran birkaç risale. Toprak adamı ancak cehennemden kurtulmak için okur. Kitap cennetin anahtarıdır. Öğretmen imamın yerini tutamadı, tutamayacaktır. Öğretmen köye neyi getiriyor? Samimiyetsizliği, köksüzlüğü ve hoppalığı. Köy bir gurbet, bir sürgün, bir Lilliputlar ülkesidir hazret için. Hazret de köylü için yabancı bir madde, bir düşman, bir nev’i casus. Okuyup da ne yapacak köylü. Refahında bir değişiklik olacak mı? Hayır. Kitap hiçbir kapı açmayacak önünde.
Reklam
1.000 öğeden 541 ile 550 arasındakiler gösteriliyor.