Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Temel İttifak ve Ulusal Birleşik Cephe
Ulusal birleşik cephenin istikrarlı temeli işçi-köylü temel ittifakına dayanır. Küçük burjuvazi ve ulusal burjuvazi gibi orta güçler ancak böyle bir ittifak kurulduğu takdirde düşmanları izole edecek ulusal birleşik bir cepheye çekilebilir. Ulusal birleşik cephe, Filipin Devrimi'nin temel olarak ABD emperyalizmine, feodalizme ve bürokrat
Sayfa 204Kitabı okudu
Esas Kuvvet ve Silahlı Mücadele
Filipin Devrimi'nin ana gücü köylülüktür. Yarı-sömürge ve ya- rı-feodal bir ülkede en büyük kitle kuvvetidir. Güçlü destekleri ol- madan, demokratik halk devrimi asla başarılamaz. Kendi meselesi ancak demokratik halk devrimi ile çözülebilir ve bu durum yalnızca proletarya ve partisinin köylü kitleleri uyandırıp harekete geçirmesi meselesiyle
Sayfa 202Kitabı okudu
Reklam
Strateji ve Taktiklerin Sınıfsal Temeli
Filipin toplumunun sınıfsal analizi, Filipin Devrimi'nin stratejisini ve taktiklerini belirler. Proleter devrimci bakış açısından çeşitli sınıfların kapsamlı bir görünümü olmadan, gerçek dostlarımızı ve gerçek düşmanlarımızı belirleyemeyiz. Devrimin gerçek dostları gerçek düşmanlardan ayırt etmesinin belirleyici önemi vardır. Aksi takdirde, ciddi hatalar yapmak ve devrimi yoldan çıkarmak zorunda kalırız. Filipin toplumunun sınıfsal analizine dayanarak, Filipin Devrimi'nin itici güçleri veya dostları olarak proletarya, köylülük, küçük burjuvazi ve belirli zamanlarda ve sınırlı ölçüde ulusal burjuvazi olarak belirtebiliriz. Bu sınıflar, ABD emperyalizmi, feodalizm ve bürokrat kapitalizm tarafından ezilen ve sömürülen Filipin halkının ezici çoğunluğunu oluştururlar. Öte yandan, Filipin Devrimi'nin hedefleri ya da düşmanları, ABD emperyalizmi ve yerli uşakları olan komprador büyük burjuvazi, toprak ağası sınıfı ve bürokrat kapitalistlerdir. Bu kesimler nüfusun son derece küçük bir azınlığını oluştururlar. Ulusal egemenlik ve demokrasiye ulaşmak için bu kesimlerin devrilmesi gereklidir. Filipin Devrimi'nin düşmanlarını kuşatmak, izole etmek ve parçalamak için doğru bir devrimci sınıf çizgisi izleyerek, en büyük güçleri uyandırıp harekete geçirebiliriz. Bütün Filipin ulusuna, ABD emperyalizmine karşı ulusal bir kurtuluş savaşı verilmesi için çağrıda bulunuyoruz. Emperyalist egemenliğin feodal sosyal tabanını yıkmak için geniş halk kitlelerini, temelde bir köylü savaşı olan demokratik devrimi yürütmeye çağırıyoruz.
Sayfa 200Kitabı okudu
637 syf.
·
Puan vermedi
Zengin ve yakışıklı bir Rus prensi olan Nehlüdof, halalarının hizmetindeki güzel köylü kızı Katyuşa'yı baştan çıkardıktan sonra bırakıp gider. Bir sonraki karşılaşmaları, yıllar sonra bir mahkeme salonunda olur: Katyuşa kötü yola düşmüştür ve adam öldürmek suçuyla yargılanacaktır. Katyuşa'nın durumundan kendini sorumlu tutan prens, vicdanının ezici baskısıyla baştan ayağa değişecek, yaşadığı dünyaya farklı gözlerle bakmaya başlayacaktır. İnsan ruhunun, vicdanının, inancının ve 19. yüzyıl Çarlık Rusyası'nın gerçekçi bir portresini çizen bu başyapıt, Tolstoy'un ateist ilan edilmesine ve 1901 yılında Kilise'den aforoz edilmesine sebep olmuştur.
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,3bin okunma
YERLEŞİMCİLER
Ülkede tepelerde ve ormanlık bölgelerde bulunan yerleşimciler, Filipin toplumunun yarı-sömürge ve yarı-feodal karakteri nedeniyle önemli bir olgudur. Yerleşimciler önemlidir çünkü sayıları çoktur, ezilmektedirler ve silahlı mücadele için elverişli arazilerde bulunmaktadırlar. Yirmi yıldan fazla bir süredir yeni yerleşim yerlerinde ikamet edenlerin, tüm ülkedeki köylü nüfusunun yüzde onundan az olmadığı tahmin edilebilir. Bazı illerde, yerleşimciler genel olarak yerel nüfusun çoğunluğunu oluşturmaktadır. Dağlık bölgelerdeki ve ormanlık bölgelerdeki yerleşimciler, göç ettikleri yerlerde ne tarımsal ne de sanayi istihdamı bulmayan tasarruflu köylülerdir. Her ne kadar ilk önce küçük bir toprak parçasına sahip olsalar da, aralarında kendilerine ait olanlar bulunsa da, genellikle yoksul köylüler ya da alt-orta köylüler olarak yaşarlar ve gerici hükümet ve çeşitli yerel sömürücüler tarafından kendi toprakları üzerinde resmi tapu almaları engellenir. Bunlar genellikle toprak gaspının, hükümet ihmallerinin, tefeciliğin, tüccar manipülasyonlarının, yerel bürokratlar, kabadayılar ve eşkiyalar tarafından alınan özel haraçların kurbanlarıdır. Gerici hükümetin toprak ağaları ve memurları, kendi çıkarları doğrultusunda genellikle yerleşimcilerle asıl bölge sakinleri arasında çeşitli çatışmalar körüklerler.
Sayfa 199Kitabı okudu
Yukarıda sunulan tüm sınıflar ve tabakalar, Filipin toplumunu kapsamlı bir şekilde içermektedir. Filipinler'de herhangi bir kişinin bugün herhangi bir sınıfa veya bir sınıf içindeki herhangi bir tabaka- ya ait olmadığını iddia etmesi imkânsızdır. Her insan belirli bir sınıfa aittir ve bu sınıfın özelliklerini taşır. Filipin toplumunun temel
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
Proletarya
Proletarya, esas olarak sanayi işçilerine ve ikincil olarak da diğer ücretlilere atfen kullanılır. Proletarya, herhangi bir üretim aracından mahrum bırakılan ve emek gücünü üretim araçlarının sahibi olan kapitalistlere satmak zorunda olan bir sınıftır. Kapitalist işverenle- rin kendilerine ayırdığı artı-değerden çok daha küçük, az bir geçim ücreti
Sayfa 188Kitabı okudu
Yoksul Köylüler
Yoksul köylüler, tarım işçileriyle birlikte kırsal nüfusun yakla- şık yüzde 75 ila 80'ini oluşturur. Yarı-mülk sahibi köylülerle birlikte, yoksul köylüler yarı-proleter kategorisine dahil edilir. Bir kural ola- rak toprakları yoktur ve feodal beylerin kiracısı olarak hizmet eder- ler. Bazıları bir toprak parçasına sahiptir, ancak geçimleri
Sayfa 186Kitabı okudu
Orta Köylüler
Orta köylüler, kırsal küçük burjuvazi olarak adlandırılabilir ve kırsal nüfusun yaklaşık yüzde on beş ila yirmisini oluşturur. Kendi kendilerine az çok yeterli olmalarını sağlayan toprakları bulunur. Bazı durumlarda, arazinin sadece bir kısmına sahip olup kalanını kiraya verirler ya da toprakları bulunmaz ve hepsini kiraya verirler. Fakat her
Sayfa 185Kitabı okudu
Zengin Köylüler
Zengin köylüler, kırsal burjuvazi olarak da adlandırılır ve kırsal nüfusun yaklaşık yüzde beşini oluşturur. Genel bir kural olarak, hem kendi topraklarına hem de fazladan artı-topraklara sahiptirler. Bazı durumlarda arazinin sadece bir kısmına sahip olup kalanını kiraya verirler ya da araziye sahip değildirler ancak büyük miktarda arazi
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
5 tane ölüm hikayesinden oluşuyor kitap. Hikayeler arasındaki fark her hikayede toplumun farklı kesiminden birisinin ölümü üzerinde durulması, bunlar: Aristokrat, burjuva, esnaf, köylü ve işçi. Aslında okuduğumuz bir çok kitaptan az çok bildiğimiz bu toplumdaki sınıf farkını bir kez daha kendi yolu ve üslubu ile ortaya koymuş yazar. Okuduğum diğer
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Can Yayınları · 202015,4bin okunma
Bir varlığın kurgusal olup olmadığını nasıl bilebilirsiniz? Oldukça basittir aslında; "Acı çekiyor mu?" diye sorun yeter. İnsanlar Zeus'un tapınaklarını yaktığında Zeus acı çekmez. Euro değer kaybettiğinde Euro kederlenmez. Bankalar battığında banka mağdur olmaz. Bir devlet savaşta kaybettiğinde devlet ıstırap çekmez, bankalar ve devletler metafordan ibarettir. Fakat savaşta yaralanan bir askerin acısı gerçektir. Yiyecek tek lokması olmayan yoksul bir köylü gerçekten eziyet çeker. Annesinden ayrılan yeni doğmuş bir buzağı gerçekten ıstırap duyar. Gerçeklik budur.
Sayfa 186 - KolektifKitabı okuyor
"Bi... Bizim dinlediğimiz hiç b...bir masalda mutlu son yok Mu... Murathan... Köylü kızı Zeyno ö...öldü... Gökçen öldü... Kurşun asker ve ba...balerin öldü... Zin ve Mem... öldü... Bizim hiç mutlu sonumuz olmadı..." "Oldu. Ben hepsine mutlu son yazdım. Bütün mutsuz sonları yok ettim.."
Murathan & GökçenKitabı okuyor
Mesela gece tırnak kesilerse cin çarpar anlayışına bakarsak... Neden böyle bir şey yaptığımızda başımıza kötü bir şey gelsin? Çünkü eski zamanlar, elektrik yok, gaz lambaları ekonomik olarak zorluyor. Köylü güneşle kalkıyor, güneş battıktan sonra da yatıyor. Şimdi birisi gece tırnak kesmeye kalktığında gaz lambasını kullanmak zorunda. Bu birincisi masraftır. İkincisi ise gaz lambasının sağladığı ışık gündüz güneşin sağladığı aydınlıkla kıyaslandığında devede kulak kalır. Bu da şu demektir. Tırnağını yanlış kesebilir, yanlışlıkla etini kesebilir, kestiği tırnak halıya düşebilir ve sabah bir bebek onu ağzına atabilir. Bu tırnağını illaki gece kesmek isteyen kişiye akılcıl yolla yaklaşıldığında istediğiniz sonucu elde edemeyeceksiniz. Ona gündüzün bu iş için daha uygun olduğunu anlatmanız ve çok mantıklı argümanlar sunmanız nafile çabadır. Sizi dinlemeyecektir. Hem ekonomik hem de sağlık açısından daha iyi olacağını söylemenizi de dinlemeyecektir çünkü hem aptaldır ve bu kadar basit bir fikri bile anlamıyordur, hem de ahlaksızdır. Başkasına zarar verecek eyleminden bile isteye vazgeçmiyordur. O zaman daha kesin çözümlü planımızı devreye koyuyoruz. Nedir o? Korku. Diyoruz ki "Gece tırnak kesersen cin çarpar..." Ve demin sizin hiçbir fikrinize olumlu bir dönüş yapmayan bu insan bir anda gece tırnak kesmeyi bırakıyor. Çünkü akıl değil korku egemendir insana.
Sayfa 122Kitabı okudu
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Farklı Hayatlar, Farklı Ölümler
Kitabımız 5 öyküden oluşuyor. "Toplumdaki konum ve ekonomik durum ölümü nasıl şekillendirdiğini anlatıyor. Aristokrat, burjuva, esnaf, çiftçi, köylü ailelerde ölüm sürecini güzelce özetlemiştir. Kısacası zengin, orta sınıf, fakir ekonomik düzeyi, eğitim düzeyi ne olursa olsun insanların ölümü nasıl karşıladığı, cenazelerin insanlara ne anlam ifade ettiğini anlatılmıştır.
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202215,4bin okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.