Üniversitedeyken bir sınavda sorumlu olduğumuz için almıştım okumadan girdim sınava, geçen gün gördüm ve neden okumadığımı sordum kendime. keşke çok daha önceden okusaydım dediğim bir kitap oldu.
çerokiler için… kimdir bu çerokiler? bir kızıldereli kabilesi. 5 yaşında ailesini kaybeden bir kızıldereli çocuk büyükannesi ve büyükbabasının yanına gelir. her şeyi yaparak yaşayarak öğrenir küçük ağaç. büyükbabası ona ders verir, dünya düzenini, doğanın işleyişini açıklar. ki buna “gidişat” der çerokiler. doğaya saygı duyuyorlar çünkü doğadan besleniyorlar. dünya onların evi. evde insan huzur bulur. küçük ağaç da öyle.
beyaz adamların çerokileri sömürmesi. ardından yasalar, beyaz adam, takım elbiseliler, politika yapanlar tanımlamaları… küçük ağaç hepsini metaforlar üzerinden öğreniyor. büyükannesi de öyle yapıyor. beden ruhu ve akıl ruhu da öğretici bir metafor.
yeri gelip yüzünüzü güldürür, yeri gelince hüzne boğar bu kitap. son bölüme dikkat, sizi hiç tanımadığınız çerokiler için ağlatabilir.
altı çizilmeyi hak eden, hayatın her zamanında hatırlamaya değecek birçok cümle var. zira biz de küçük ağaç ile birlikte çok şey öğrendik.