Bütün belgeler ve alıntılar gösteriyor ki Vahidettin ve İstanbul yönetimi, son ana kadar, -tıpkı işbirlikçi basın ve bu politikayı benimsemiş çevreler gibi- her olaya yanlış teşhis koymuş, doğru bir değerlendirme yapmayı başaramamış, emperyalizm karşısında teslimiyetçiliği seçmiş, İngilizlerin lütfuna bel bağlamış, bu yüzden birçok onur kırıcı ve sonuçsuz girişimde bulunmuş, halka güvenmemiş, tam bağımsızlığın elde edilebileceğine inanmamış, Milli Mücadele’yi isyan saymış ve söndürmek için her türlü yolu denemiş, hatta dinsel nitelikte bir savaş bile açmış, Ankara yönetimini sürekli küçük ve yetersiz görmüştür.
Sonuç: Tam bir yanılgı ve yenilgi!