"Semerkant, Dünya'nın ezelden beri Güneş'e çevirdiği en güzel yüz."
Her harfinde 100 yıl saklı büyülü şehir Semerkant...
900 yıl öncesinin kapılarını açan bir kitap. Ömer Hayyam ve Rubaiyat'ı etrafında şekillenen, Hasan Sabbah ve Nizamımülk'ün de
misafir edildiği olaylar silsilesi... Genelde Orta Doğu özelde ise İran coğrafyasının çarpıcı ve kanlı tarihi...
"İran'ın inanmak için kana ihtiyacı vardır."
İnancını kana bağlayan bir toplumun tarihi yolcuğulunu, zengin kültürünü, siyasi mücadelesini, devrimlerini, dünya devletleriyle
olan ilişkilerini kısaca İran'ı İran yapan süreç ve kişileri anlatan tarihi bir kitap aynı zamanda. İçerisinde birbirinden çarpıcı bilgiler
barındıran eser okurken düşündürüp ve bilgilendiriyor. Amerika'dan Orta Doğu topraklarına
ordan da Türkiye coğrafyasına uzanan ve 1912 Titanic yolculuğunu da barındıran bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız beklemeden okuyun...
Not: Hasan Sabbah için Vladimir Bartol'dan Fedailerin Kalesi Alamut kitabını öneririm.
"Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz:
Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz.
Oyuna çıkıyoruz birer ikişer;
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz."
"Hiçbir şeye şaşırma, hakikatin de insanların da iki yüzü vardır."
"Benim gözümdeyse, adam öldüren her dava cazibesini yitiriyor. Ne denli güzel olursa osun, çirkinleşiyor, bozulup alçalıyor. Ölümle ittifak yapan hiçbir dava haklı olamaz."
"Ben şayet alnına yazılmamışsa hiçbir yaprağın ağaçtan kopmayacağına inananlardanım."