Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Serbest kalan yedi mahkum, mızrakların ucuna geçiril­miş yedi kanlı kafa, sekiz heybetli kuleli lanetli kalenin anah­ tarları, eski mahkumlardan artakalan mektuplar ve diğer hatıralar, çoktan göçüp gitmiş kırık kalpler ve buna benzer pek çok şey, bin yedi yüz seksen dokuz senesinin Temmuz ortalarında Saint Antoine'ın rap rap yankılanan ayak sesle­ rine Paris sokakları boyunca eşlik etti. Tanrı vere de, Lucie Darnay'in korkuları gerçek çıkmasın ve bu ayaklar onun yaşamından uzak olsun! Bu ayaklar öylesine pervasız, gözü dönmüş ve tekinsiz ki; Defarge'ın meyhanesinin önünde fıçı­ nın kırılmasından yıllar sonra yeniden kan kırmızıya boya­ nan sokakların temizlenmesi hiç de kolay olmayacak.
Sayfa 285Kitabı okudu
Elimi ve kalbimi uzattım Eriştim tanrıya çağrıma kuleli evin Bekleyen güvercinine Güneşi ayı ve yeryüzünü bütün şekilleriyle Bir kutlu çehrenin emrine kul bildim Bilesiniz Ona döndüreleceksiniz
Reklam
Bedenini betimlemek istiyorum. Sonsuzdur bedenin. Bedenin ince bir gül tacıdır bir bardak temiz suda. Bedenin bir yabanıl ormandır kırk kara oduncuyla. Bedenin derin buğu basmış ovalardır güneş doğmadan önce. Çan kuleli, akanyıldızlı iki gecedir bedenin, trenleri raydan çıkmış. Loş bir meyhanedir
Sayfa 116Kitabı okudu
....İstanbul’da o zaman, Alman ordularının zaferini alkışlayan bir sürü çıkarcı, ırkçı, faşist, turancı, yardakçı dergiler çıkardı. Reha Oğuz, Yusuf Ziya Ortaç, Rıza Nur, Adsız, Erkilet, Orhan Seyfi Orhon, Ali İhsan Sâbis, Peyami Safa falan yöneticileri ve yazarlarıydı bu dergilerin. Bu faşist dergilerden bir tanesi, Çınaraltı’ydı. Orhan Seyfi Orhon çıkarırdı o dergiyi. Beni o dergide jurnal etti Orhan Seyfi. Yürüyüş dergisinde “Bir İnsan” şiiri yayımlanır yayımlanmaz jurnal etti beni. Nâzım’ın, “İbrahim Sabri” takma adıyla çıkan bir şiirini de jurnal etti aynı yazıda. Aynı Orhan Seyfi’nin 1935-1936’larda çıkardığı bir dergi vardı; Ayda Bir adında bir dergi. Ben Kuleli Askerî Lisesi’nde ve Ankara Harp Okulu’nda öğrenciyken alırdım o dergiyi. O dergide, Sabahattin Ali’nin hikâyelerini ve Nâzım’ın şiirlerini yayımlardı bu Orhan Seyfi.
Biz de okurduk Kuleli Askerî Lisesi’nde ve Harp Okulu’nda öğrenciyken Orhan Seyfi’nin çıkardığı o dergiyi ve o dergide yayımlanan Sabahattin’in hikâyelerini ve Nâzım’ın şiirlerini. İşte bu Orhan Seyfi’ydi beni 1943 yılında jurnal eden. Ödevini de bir güzel yaptı, vatanseverliğini gösterdi. Sıkıyönetimi silkeledi, harekete geçirdi. Uyandırdı milleti. Çünkü ona göre herkes uykudaydı, bir uyanık o vardı; komünizm tehlikesi yaklaşıyordu, kimse farkında değildi bunun. Bildim bileli, otuz yıldır, bu tehlike hep yaklaşır ama ne geldiği vardır ne de uzaklaştığı. Hep yaklaşır, ne hikmetse!
Ebced hesabı
Asker mekteplerinin gençleri "adam etme” keyfiyeti boş değilmiş. Kuleli Lisesi'ne edebiyat öğretmeni olduğum zaman tam numaranın 45 olduğunu görünce niye 40 değil, niye 50 değil de 45 diye kendi kendime düşünmüş ve asker hocalardan sormuştum. İhtiyar ve emekli bir zabit olan tarih öğretmeni Tevfik Bey bunun sebebini anlatmıştı. Arapça tecvidine göre “Âdem” diye söylenen bu kelime ebced hesabıyla 45 edermiş de ondan... “a” 1, “d” 4 etti 5, “m” de toplam 40. Toplamı 45. Bir öğrenci 45'i aldı mı o derste mükemmel yetişmiş demek olurmuş.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
445 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazar ve ailesi Sultanahmet Camisinin arkasında bir çıkmaz sokakta otururlar. Ailesinin hali vakti oldukça yerindedir.Babaannesi her zaman herşeyin en iyisinin olmasını ister.Eve misafir geldiği zaman veya hamama gidecekleri zaman hizmetçisine en iyi yemekleri yaptırır ve herşeyde çok titiz davranır.Para onun için bir şey ifade etmez. Evin
Bir Türk Ailesinin Öyküsü
Bir Türk Ailesinin Öyküsüİrfan Orga · Everest Yayınları · 2018729 okunma
Bazen bir bulut gözümüzde bir ejderha oluverir; Bir duman, bakarsın, bir ayı oluvermiş, ya da bir aslan, Derken kuleli bir hisar, bir korkunç kayalık, İnişli çıkışlı bir dağ, masmavi bir yarım ada, Üstünde ağaçlar, dünyamıza yukardan baş sallayan, Gözlerimizde havayı deve yapan ağaçlar. Kapıldığın olmuştur senin de bu görüntülere; Alacakaranlığın gölge oyunlarıdır bunlar.
Elimi ve kalbimi uzattım Eriştim tanrıya çağırma kuleli evim Bekleyen güvercinine Güneşi ayı ve yeryüzünü bütün şekilleriyle Bir kutlu çehrenin emrine kul bildim Bilesiniz Ona döndürüleceksiniz
639 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.