Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar hâlâ ırkçılığa karşı kahramanca mücadele ederken, cephenin değiştiğini ve emperyal bir ideoloji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük"un aldığını gözden kaçırıyorlar.
Günümüz etiğinin nesnel (ya da tarihsel) temeli olan kültürcülük, aslında bir turistin töre, adet ve inançlar çeşitliliği karşısında, özellikle de imgesel oluşumların (dinlerin, cinsel temsillerin, otorite tezahürlerinin, vb.) oluşturduğu indirgenmez karışım karşısında kapıldığı büyülenmeden farksızdır. Evet, etiğin asli "nesnel" temeli, doğrudan doğruya vahşilerle yaşanan sömürgeci karşılaşmanın verdiği hayretten miras alınmış kaba bir sosyolojiye dayalıdır. Kendi aramızda da vahşiler (banliyölerde yaşayan uyuşturucu müptelaları, dini tarikatlar - gazetelerin vazgeçemediği tehditkar iç başkalık numuneleri) olduğunu ve onların karşısına kendi araştırma araçlarını değiştirmeden "tanıma"sını ve sosyal hizmetlilerini sunan bir etikle çıkıldığını unutmamalıyız. Hem bariz hem de kendi içinde tutarsız bir gerçeklikle ilgili bu bayağı tasvirlere karşı, has düşünce şu ilkeyi olumlar: Farklılıklar zaten olan şeyler olduğuna ve her hakikat henüz olmayanın ol-uşması olduğuna göre, farklılıklar tam da hakikatlerin lağvettiği ya da önemsizleştirdiği şeylerdir. "Ötekini tanımak" kavramı hiçbir somut durumu aydınlatmaz. Her modern kolektif düzenlenişte, farklı yeme ve konuşma tarzları olan, başlarına farklı şeyler takan, farklı dinlere inanan, cinsellikle karmaşık ve farklı ilişkileri olan, otoriteyi ya da düzensizliği tercih eden, her yerden gelen birçok insan vardır; dünya zaten böyle bir yerdir.
Reklam
..Irkçılık yerini ''kültürcülük''e bırakmıştır. Aslında böyle bir ifade yok ancak böyle bir sözcük üretmemizin zamanı geldi. Günümüzün elitleri üstünlüğü genellikle, ırklar arasındaki biyolojik farklılıklar yerine kültürler arasındaki tarihsel farklılıklara dayanarak meşrulaştırıyor. Artık ''Bu onların kanında var.'' değil, ''Onların kültürü böyle.'' diyoruz.
Sayfa 302Kitabı okudu
Asıl gelişenin bir tek- kültürcülük, bir homojenleşme olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. İnsanların yaşam tarzları standartlaşıyor.
Öncelikle, kültür biyolojiden daha kolay şekillenebilir. Bu bir yandan günümüzde kültürcülük yapanların geleneksek ırkçılardan daha hoşgörülü olabileceği anlamına geliyor; "ötekiler" kültürümüzü benimserse onları kendimizle bir tutarız diye düşünebilirler. Öte yandan, bunun sonucunda "ötekiler" asimile olmaya çok daha fazla zorlanabilir ve başarı gösteremezlerse çok daha sert eleştirilere maruz kalabilirler. Koyu tenli bir insanı ten rengini açmıyor diye suçlayamazsınız ama insanlar Afrikalıları ya da Müslümanları Batı kültürünün norm ve değerlerini benimsemiyorlar diye suçlayabilirler ve suçluyorlar da.
Sayfa 147 - Kolektif kitap
Geleneksel ırkçılık sönüp gidiyor ama dünya artıl "kültürcülük taslayanlarla dolup taşıyor.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Geleneksel ırkçılık sönüp gidiyor ama dünya artık "kültürcülük" taslayanlarla dolup taşıyor.
Sayfa 146Kitabı okudu
103 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.