Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
479 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Seni sevmiyor. Sevseydi sen kitap okurken sırtını çevirip uyu­mazdı.
Bitti. Sanki kitap değil de hayat bitmiş, Çevirdiklerim sayfa değil de hayatın günleriymiş gibi... Gitti. Giderken beni bıraktı geride. En son Martin'in ardından böyle bakakalmıştım. Oysa ne diyordu rahmetli Erdal Tosun, "Vedalaşmak asıl kalana değil, gidene koyar." Öyle olmadı işte. En çok bana koydu bu gidişler. Varlıklarından
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231bin okunma
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#büyükyalan İki tane çocuk üstelik kardeş ve ikizler. Savaşın en sert zamanında babaları savaşta anneleri de onları korumak için yıllardır arayıp sormadığı anneannelerine bırakmak üzere. Savaş yalan, savaş yıkım, savaş açlık, savaş zorba, tecavüz, işkence, perişanlık.... İkizler o kadar akıllı ki, hayatı deneysel olarak tatbik ederek tüm bu zoruluklara kendilerini alıştırmayı seçiyor. Ne aile, ne aidiyet, ne sevgi, ne güven, ne korunma olmadan hemde... Macar asıllı #AgotaKristof kendi deneyimlediği savaşı, esaret korkusunu, kaçma ve başka bir ülkede göçmen olma durumunu kitaba aktararak kısmen kendini de anlatmış gibi adeta... İkinci kitap #Kanıt ikizlerin isimleri ortaya çıkıyor Claus ve Lucas, dikkat ettiyseniz sadece haflerin yeri değişerek çocuklar gibi isimler de ikizleşiyor sanki Claus giderken Lucas ölen Anneannesinin evine ve bahçesine bakmak için geride kalıyor. Yani #kanıt Lucas'ın gözünden yazılıyor. Her iki kitapta da yaşananlar yalan mı yoksa gerçek mi gidip geliyorsunuz. Muhtemelen yazar da savaşın ortasında yaşamaya çalışan insanların bir gerçeği mi yoksa bir rüyayı mı yaşadıklarını sorguluyor olabilir. Gerçi savaşın insanlığa dair hangi gerçeği savunduğu da sorgulanması gereken bir durumdur. #üçüncüyalan bu kez Claus'un gözünden yaşananları ortaya koyar. Garip bir şekilde ilk iki kitabın kurgusunun kurmaca hatta kurmaca içinde kurmaca olduğunu okurken son kitap olan üçüncü yalan da bizleri muğlak bir hikayenin merkezine çeker. Yinede bu muglaklık içinde gerçeğe en yakın bilgiyi son kitaptan ediniriz. Hülasa, Agota Kristof'un bu şahane eserine ölmeden önce şahit olun isterim
Üçüncü Yalan
Üçüncü YalanAgota Kristof · Afa Yayınları · 199355 okunma
Reklam
Öykülerin sonu nerede başlar? Bir öykü başladığı yerde mi bitmeli ? Bilinmeyenden başlayıp , ayrıntılara boğulan ; ayrıntılarda hayatını süren ve en son , gizemi içinde bilinmeyene giden bir öykü …Statik bir kurmaca gibi görünse de aslında , ayrıntılarda gizli , delişmen bir rüyadan başka nedir ki öykü ? Geldiği yere götürmeli öyküyü , en başa dönmeli belki .
Sayfa 119 - Venedik yayınlarıKitabı okudu
Öyledir; hayat, -kader deyin isterseniz- insanı en güçlü yerinden sınar.
432 syf.
8/10 puan verdi
Politik hırslar uğruna ölüme gönderilen bütün genç insanların anısına "diye başlamış yazar bu kitabın başında. Bir günlük vasıtasıyla zaman geçişleri yaşadığımız,içinde tarihsel bir takım ögeler de barındıran bir geçmiş gelecek romanı Kum Tefrikalari. Yazarın ilk romanı.  Zaten bir romanı var . Üzerinde çok araştırmalar yaptığı kesin.
Kum Tefrikaları
Kum TefrikalarıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20201,680 okunma
Bazı anlar / aylar / mevsimler / yıllar bereketli olur. Yapmayı düşündüğünüz ya da planladığınız işleri / uğraşları rahat rahat yetiştirirsiniz. Umduğunuzdan fazla, iyi sonuçlara varırsınız. Edip eylediğinizden zevk alır, neticeden memnun kalırsınız.Dikkat ettim, içten gelen istemenin, samimi niyetin adeta vakti çoğaltan bir etkisi var.
Sayfa 279 - Muhit KitapKitabı okudu
Reklam
157 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hüsrev bir tiyatro yazarıdır ve son yazdığı eser "Ölüm Korkusu" ile aslında tevarüs edilen bir kader ile yüzleşmektedir. "O, Allah, kemâllerin kemâli. O noktaya tutkun, bilerek bilmeyerek ondan onu istiyoruz. Bu yolu açan, bu ateşi bizde yakan da o, biz değiliz." diyen Hüsrev, bir adam yaratmanın kendisinde oluşturduğu cinneti, çığlığı ancak O'nunla susturabiliyor. Karakter olarak sadece kendisinin varolduğu oyunda, diğerleri sadece gölge fonlardan ibaret. Psikoloji olarak da yalnızca Hüsrev'i görebiliyor onun duygularını hissedebiliyoruz. Necip Fazıl'ın bizzat yaşadığı fikri buhranların yansıması olan "Bir Adam Yaratmak", dramatik yönden oldukça güçlü olduğu gibi tiyatro içinde tiyatro ile üst kurmaca yapan bir eser. Ölüm, varoluş, yaratılış ve kader hakkında uzun monologlara derin tiratlara sahip. Ancak bunlar öyle söylevler ki bir yandan kişiyi kıskaç gibi sıkarken bir yandan hakikatin ve kaderin makus rahatlığı huzura sevk ediyor.
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,3bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Newyork Üçlemesi'nin üçüncü kitabı Kilitli Oda diğerlerinden faklı ilerliyor.Üst kurmaca,roman içinde roman olarak kurgulanmış ve belleğin insana oynadığı oyunun,bilinçaltının edebiyata dahil oluşunun en güzel aktarıldığı romanlardan biri diyebiliriz Kilitli Oda için.Üçleme arasında benim en azla beğendiğim kitap oldu. İlk kitapta karşımıza çıkan Quinn,son kitapta da Fanshawe'in ilk kaybolduğu sıralar onu arayan dedektif olarak karşımıza çıkar.Peter Stillman ve Henry Fark isimleride geçmekte. Altı aydır ortalıkta görünmeyen Fanshawe'in eşi,yardım için kocasının çocukluk arkadaşını arar.Fanshawe'in yazdığı bütün dosyaları,(yüzden fazla şiir,üç roman,oyunlar,skeçler ve karalamalar)yayımlanmaya uygun görürse diye arkadaşına verir.Bu görevi üstlenen kişi geçmişe döner ve Fanshawe ile çocuk iken geçirdiği yılları anımsar.Fanshawe'in daha o zamanlardan beri kendisini zora koşmayı seven bir insan olduğu kanısına varır.Sonradan Fanshawe için bir biyografik kitap hazırlama sürecine giren karakterimiz,onun gençlik dönemindeki evine gittiğinde yazmış olduğu mektuplaro bulut ve bu mektuplardan yola çıkarak onu bulmak ister. Paul Auster den bir sonraki kitabım ne olur bilemiyorum tavsiyelerinizi alabilirim.Kitapla ve sevgiyle kalınız.
Kilitli Oda
Kilitli OdaPaul Auster · Can Yayınları · 2018667 okunma
Kadın futbolu eşitsizliğin en bariz olduğu yer galiba şimdilerde
Dinlenmenin hiçbir şey yapmamak değil, bir şeyler ama farklı bir şeyler yapmak anlamına geldiğini göz önüne alarak, çalışma ve dinlenme süreçlerinin nasıl bir nöbetleşme içinde olması gerektiğine ve bu farkın ne olması gerektiğine de karar vermelisiniz. Bütün bunlar kadın ve kurmaca edebiyat konusunun bir parçasıdır, o yüzden de tartışılmalı ve keşfedilmelidir. Bir kez daha kitaplığa yaklaşarak, yine de kadın psikolojisi üzerine bir kadın tarafından yazılmış o derinlemesine incelemeyi nereden bulacağım, diye düşünmeyi sürdürdüm. Eğer futbol oynama konusundaki yetersizlikleri nedeniyle kadınların tıp okumasına izin verilmeyecekse- Neyse ki, o anda düşüncelerim farklı bir dönemece girmişti.
Ölüm, Oyun ve Kurmaca
"Dünya bir rüyaysa ve insanlar ölünce uyanacaklarsa kurmaca , rüya içinde rüyadır. İkincisinin birincisine borcu, birincinin ikincisinden alacağı yoktur. "
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Günaydın ️ @orkungalolar @terskarga Nisan ayı sayısında New York Times tarafından "neslinin en önemli Latin Amerika edebi sesi" olarak tanımlanan Roberto Bolaño'dan bahsederken onun ülkemizde en son yayımlanan #amerikakıtasındanaziedebiyatı kitabına da değinmiş. Hâl böyleyken okumamak olmaz dedim ki #OkurSevtap #Kitap , yazarın yaratıcılığına hayran bırakırken okumadığım #2666 ve #vahşihafiyeler kitabı içinde merakımı kamçıladı diyebilirim. Metin, baştan aşağı kurmaca bir edebiyat antolojisi modunda. #Yazar ve şairlerin eserleri, yaşamları, edebiyatta var olma yolculukları anlatılıyor her bir biyografide. İnanılmaz bir gerçeklik taşıyor her bir karakter. Durum böyle olunca da biyografisi bulunan her karakteri araştırma hissi ile doldum okudukça. Nazizm sarmalındaki biyografilerde, edebiyatta bu denli yer edilebilen bu düşünce sistemine takılıyor insan. Faşizmin dünya üzerindeki yankılarının edebiyatta yer buluşu acaba bu karakterin gerçeklikle bağı "kim olabilir" sorusunu akla getiriyor. 13 bölüm ve 13 kurgu karakter. Bolaño okumaya devam o halde ... #cigdemozturk çevirisiyle okudum.
Amerika Kıtasında Nazi Edebiyatı
Amerika Kıtasında Nazi EdebiyatıRoberto Bolano · Can Yayınları · 199618 okunma
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih: Değişik Bir Başlangıç
ARNOLD John H., Tarih, (Çev: Sevda ÇALIŞKAN), Dost Kitabevi Yayınları, Ankara 2007, 167 s. “Tarihçiler geçmişte olmuş her olayı anlatamaz, sadece bazılarını seçerler.” 1. GİRİŞ Tarih, John Hugh Arnold ’un 2000 yılında History: Very Short Introduction adıyla yayımlanmış eseridir. Tarihe giriş niteliği taşıyan bu eser, yazarın da belirttiği
Tarih
TarihJohn H. Arnold · Dost Kitabevi · 200739 okunma
Boyundan büyük kitapların içinde sakinleşirdi ruhum. Anlar mıydım bilmiyorum okuduklarımdan bir şey ama okumak iyi gelirdi bana. Gerçek dünya beni içine almadığından olacak, orada bulduğum kurmaca alemlerde daha mutlu, daha gerçek bir çocuktum.
Biliyorsun ki kurmaca yapıtlar, daha çok da düz yazı, muhtemelen tüm yazma şekilleri içinde en çetin olanı. Kaynağın yok, o eski, önemli kaynak. Bir parça boş kâğıt, kurşunkalem ve olabileceğinden daha gerçek șeyler yaratma zorunluluğu. Gözle görünür olmayanı alıp tamamıyla gözle görünür kılmalı ve bunun normal görünmesini sağlamalısın ki okuyan kişinin deneyiminin bir parçası olabilsin.
fransız post modernizminin türk edebiyatına etkileri
edebiyat çağın, yazarın ve toplumun bir aynasıdır. Yükselen bir ivme ile değişen çağda sanayi ve tıp imkanları da aynı oranda gelişiyor. İnsanların daha öncesinde sahip olmadıkları imkanlara ulaşabiliyorlar. Bunların getirisi ile birlikte yeni bir konfor alanı açılıyor. Daha önce edebiyatta farklı alanlardan bakılmayan yerlere ışık tutuluyor. Sanayi kentlerinin içinde kaybolan insanlar, toplumun birey üzerindeki etkisi ve bireyin kendini gerçekleştirmesi gibi kavramlar edebiyata giriyor. Albert Camus'un absürt anlayışı ve Sartre'ın bulantısı gibi edebi düşünceler ortaya çıkıyor. Bizim edebiyatımıza da 1950ler ve ondan sonrasında etkili oluyor. Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam kitabı bunun ilk örneklerinden verilebilir. Daha öncesinde döneminde yazılmış olan ne sosyalist düşüncedeki eserlere ne de milli değerleri baz alarak yazılan esere benziyordu. Diğer yazarlarımız köylüyü anlatırken, kaybolan değerlerimizi anlatırken artık modernist bir şekilde birey ele alındı. Metinlerarasılık, üst kurmaca, ironi ve kolaj gibi tekniklerde edebiyatımıza giriyor. Yusuf Atılgan'ın Türk Edebiyatı'nda öncülüğünü yaptığı bu türde ise yeni başyapıtlar verilmeye başlanacaktı. Netice olarak biz fransız post modernist edebiyatından hem teknik olarak hem konu olarak etkilendik.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.