Her kurnazlık, her dalaverecilik açığa çıkar ve kişiye zarar verir; oysa bir insan her koşulda içtenlikle davrandığında tehlikelerle daha az karşılaşır.
“İş hayatının doluluğuna imrendim. Belki beklemediğin bir cümle. Gezdiğin köyler, gördüğün ve işin gereği bunaldığın insanlar bir nimet, bir ganimet. Hikaye ve romanlarının zenginleşmesinde bu hayatın umarım derin etkileri olur. O seyahatlere iştiyakla çık. Köy evleri önünde duran ve yadırgatıcı bir manzara arzeden traktörlere, zibilli, sümüklü çocuklara, yaban bakışlarına, görünüp kaybolan kadınlara, fistanlara, kurnazlık yapan, siyaset yapan köylülere, kupkuru topraklar üzerinde kurulmuş birkaç hanelik köylere, ancak ilerledikçe görülen evleriyle sık ağaçlar arasındaki köylere, köylünün silahına, kadına, araca, çocuğa bakışına ganimete yaklaşır gibi yaklaş ve kendine mal etmeye bak. Böylece hem mesleki zorlukların hayatı zorlaştıran etkilerinden kurtulacak ve hem de sanatın için depolama yapacaksın. Hiç itiraz etme çünkü biliyorum ve yanılmıyorum.
İşte böyle.
Gözlerinden öperim.”