Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Olvido
Hoyrattır bu akşamüstüleri daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çiçeği kokan kederleri; Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar Ve ruh, atılan oklarla delik
Anne sahi büyümüş mü gözlerim? Örtmek istiyorum artık kirpiklerimi Işığı sevmiyorum da.
Sayfa 183
Reklam
Ben Dokunur dokunmaz Neden büyür oyuncaklar Onlara İnanıyorum Diye mi?
Sayfa 143
Odayı doldursa da ışık Bilmez ki benim korkum İçimdeki o karanlıktandır
Sayfa 27
Ellerim Ayaklarımın masalıdır Her gün Ayaklarım Ellerimin masalıdır Her gece
Sayfa 208
Ormanda vahşi hayvanlar bol olmasına rağmen, hayvansal ürünler Yanomami halkının besin arzının yalnızca küçük bir yüzdesini oluşturur. Ayrıca, rehberimiz bize ev hayvanı olarak besledikleri evcil hayvanlarını veya sadece ruhani amaçlar ve törenler için kullandıkları kuş yumurtalarını asla yemediklerini anlatmıştı. Kadınlar, bahçelerde bir tür
Reklam
Çiçekleri sulasan
youtu.be/ZS8HnpRJ9ls?si=... Çiçekler sulasan, kurumuş yaprakları kessen sözgelimi tırnaklarını yemesen akşamları erken yatsan iyi olur.iyi olur elbet yani şu süsenler, kır menekşeleri yok mu ne desem denizin bir tenhalıkla uyumu kayboldu kış çoktan unutuldu da ondan. bir akşam bir manav bütün hüznüyle konuştu salatalara vuran
Divane Gönül…
Gam yeyip gam çekme divane gönül Cümlenin nasibin daim veren var. Ettiğin işleri bilmez belleme Kara karıncayı gece gören var. Doğruyu koyup da sen eğri gitme Bir kulun sırrını bir kula satma Bırak kibirliği mağrurluk etme Binbir ayak üzerinde duran var. Yitirip fikrini ummana dalma Kul olan bir kulun hakkını alma Senden aşağıya zulümkâr olma Sırat köprüsünde sorgu soran var. Âşık olan yetmişinde sorulur Sahipsiz kuş kanadından kırılır Ol mahşer yerine iki ev kurulur Biri cennetâla bir de niran var. Dünyaya geleni ölmez belleme Her dem ağlayanı gülmez belleme Âşık Ruhsatî'yi bilmez belleme Buna dilimiz nurı Kur'an var. Âşık Ruhsatî
"Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, Ne kapanan kapılar, Ne yıldız kayması gecede, Ne ceplerde tren tarifesi, Ne de turna katarı gökte. Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde Kendi sesiyle silinmek. ... Birdenbire büyümesi Gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun. İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde. ... Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir okumayacağım bir süre, Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim. Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında Gençliğimi anımsamak için." Şükrü Erbaş
Dantelli Kadın
Hani? Kuş kanadından kalemim, Alevi dalgalanan kandilim, Elle işlenmiş atlas perdelerim. Hani? Gürültüyle yanan ateş, Ateşte oynaşan hayal gölgeleri. Hani? Kat kat kabarık elbiselerim, Sıcacık şalım, upuzun incilerim. Hani? Kuledeki çan sesleri, Taş salonlarda ayak seslerim. Yürürken uçuşuyor eteklerim, Rüzgâr yalıyor saçımdaki danteli, Bilmiyorum, Nereye gidiyorum, ben kimim...
Reklam
247 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ORHAN VELİ KANIK __ BÜTÜN ŞİİRLERİ
Türk edebiyatının en büyük ne harika en en şairi Orhan veli kanık Bütün o çok harika şiirlerinin bulustuğu kitap bütün şiirleri isimli kitabı. Orhan veli Türk edebiyatında devrim yapmıştır şiirin kuralarının dışına çıkıp şiir daha özgür bır alanda yazıp harikalar yaratmıştır.burdan çıkışla bu akımın yani garip akımının öncüsüdür. tabiki en iyi
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 202424bin okunma
Toprağın burcunda bir çift kuş; kefesinde, çaresizliğin ayak izleri... Henüz silinmemişken kaderleri, gönül pusulalarında bir yakarış; sancılıca titriyor bahar düşleri... Bilirim ki ayrılığın gölgesindeki haz, hâlden (na!) anlamaz. Asılsız bekleyişlerden yılgın, ayaz’dan mecalsiz, umuttan bi-lâl; olsa ne çare! İlk yaza ve güneşe, aşka ve ölüme, kanat çırpan bir kuş; göçse ne çare, konsa ne çare! Yüreğim diyorum, yüreğim; onlar gibi yuvasız, onlar gibi biçare...
güneş vurduğunda soğuk sulara yalnızlığım kumda ayak izleri yaşamak gibi bir acıyı en ucuz tarafından ya da kalabalık bir sevdaya düşüp ölmek gibi
Sayfa 195 - Yapı Kredi Yayınları, 1.BaskıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.