“Hayatta kalan bir fedai meyvesiz bir tarla, kanatsız bir kuş gibidir. Bir fedai, bir savaşçı değildir. O, ölmek için öldürür. Ölüm onun için bir risk değil, cennete kavuşmak için bir anahtardır. Asıl ulaşmak istediği kendi ölümüdür…”
Sevgi bu bit deyince biter mi
Sevgi kuş mu git deyince gider mi
Sonsuza inançlıdır sevgi denen
Geriye kalandır her bitenden
Her yanlışın toprağıdır çürütmeye
Her eksiğin dünyasıdır değişmeye
Her doğrunun inancıdır yaşatmaya
Her yücenin amacıdır yaratmaya
Her güzelin biçimidir korumaya
Her çirkinin ölümüdür yok etmeye
Kuş ölümlüdür
içim sıkılıyor
içim sıkılıyor
avluya çıkıyorum ve parmaklarımı
gecenin gergin teninde gezdiriyorum
hiç ışık yok
hiç ışık yok
kimse güneşle tanıştırmayacak beni
kimse serçelerin şölenine
götürmeyecek beni
uçmayı anımsa
kuş ölümüdür.
Adile Naşit'in hayatındaki acı kayıplarından biri de oğlu Ahmet'in ölümüdür. 13 Eylül 1980 yılında ses dergisinde yayınlanan röportajda, oğlunun kaybetmenin acısını şöyle anlatmıştır: "Evet, daha büyüğünü yaşamadım. Biz ana, baba, çocuk değildik. Üç tane dosttuk. Güzel bir arkadaştık. Ölümüne hazırlamıştık biraz kendimizi. Açık kalp ameliyatı geçirdiği ve yaşayamadı. Ondan sonraki 5 sene benim için inanılmaz acılarla dolu. Elbette Ziya bey içinde. işte sonra kuş, köpek, bebek böyle oyuncaklara tutkun olduk. Balıklar yaşadığı, köpek kör oldu, çiçekler büyüdü böyle gidiyor yaşamın geri kalan kısmı.
Kıpırdanış, canlılık belirtisidir, dedim içimden. Dilsiz dilimle söylendim durdum. ",Yeter ki insan kıpırdasın; gülme krizine girsin, ağlama tufanına tutulsun, coşkudan delirsin... Kıpırdamadı mı kötü? Ölüm öyle mi geliyordu? Son bir kıpırdıyorsunuz ve katılaşıyorsunuz. Değişmez görünüşün donmuş kalıbına girmektir bu. Görünüşte ne güleçlik, ne yüz asıklığı, ne öfke, ne kin, ne arsızlık, ne ihanet, n mutluluk... insana özgü ne varsa yok olup gidiyor.."
...
Ölümü düşününce varlığa yokluk gibi bakıyoruz. Bel bağladığımız umut, peçeli dolaşıyor; peçenin gizlediği umudun yüz çizgilerini göremeyince aldanıyoruz. Gizlediği yüzüne kanıp kendimizi kuş uçuşu sevinçlere kaptırdığımız oluyor. İnsana büyük "düşüş" ü yaşatan, umudun bu ölümüdür.