"Bazen, insanlar sadece onlara başka hiçbir seçenek sunulmamış olduğu için bir yoldan gitmekte kararlıymış gibi görünür."
Sayfa 446 - Tindwly, Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Kuşatma sırasında Konstantinopolis sur içindeki Osmanlı askerlerinin Mehmet'in dışarıdaki ordusuna karşı Bizanslıları savunmasına bile sahne olmuştu. Bundan çok önceleri yani altıncı yüzyılda Konstantinopolis'le Türk Kağan'ının çok uzakta Orta Asya'da yer alan sarayı arasında diplomatik teati yapıldığını da görmüştük. Ayrıca erken yedinci yüzyılda İmparator Herakleios'un kızı Eudokia'nın Hazar Han'ının oğluna verildiği, Bizanslılarla Türkler arasındaki ilk asalet evliliği meydana gelmişti. Sekizinci yüzyılın ortalarında bizzat İmparator III. Leon bir Hazar prensesini kendine eş almış ve oğulları Konstantinos'a [IV. Leon] "Hazar Leon" lakabı takılmıştı. Daha başka örnekler de verilebilir: Asıl mesele şu ki, bunlar steplerin uzak bir köşesinden çıkagelip de Yunanlara hücum eden yabancı atlılar değildi -yakından tanınıyorlardı-.
Sayfa 111 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnönü yıllar sonra hatıratında şöyle itiraf ediyordu: "Harf inkılâbı bir okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. Harf inkılâbının bizdeki tesiri ve büyük faydası kültür değişimini kolaylaştırmasıdır." Hatta Harf Devrimi Komisyonunda çalışanlardan biri olan, alfabe değişiminin mimarlarından Ahmet Cevat Emre "Arap yazısıyla Batı kültürünü benimsemek imkânsızdı." diye yazmıştır.
Latince “kararsız kalabalık” anlamına gelen “mobile vulgus” sözcüklerinden türeyen “mob” sözcüğü, İngilizce kanun dışı şiddet uygulayan düzensiz kalabalık veya “çete” anlamına gelmektedir. “Mob” kökünün İngilizce eylem biçimi olan “mobbing” ise; psikolojik şiddet, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir
Alman filozof Heidegger'in dil hakkında derin ve manalı bir sözü vardır: "Dil insanın evidir."
Hicretin yedinci yılında Hz. Peygamber Medine'nin kuzeyinde Şam istikametinde 100 mil uzaklığındaki büyük bir şehir olan Hayber'e girdi. Evlerinin arasında dolaşıp araştırarak kalelerini bir bir fethetti. İki kaleyi de içindekilerin helak olduğuna kanaat getirinceye kadar yaklaşık on gece boyunca kuşatma altında tuttu. Sonunda Hz. Peygamber'in onları sürgün etme kararına boyun eğdiler. Ancak ardından Hz. Peygamber'den ziraatle uğraşıp elde ettikleri ürünlerin yarısını müslümanlara vermeleri karşılığında Hayber'de kalmaları için izin istediler. Hz. Peygamber "Olur ama sizi istediğimiz zaman çıkarırız" diyerek onlara müsade etti. Onlar bu hal üzere kalmaya devam ettiler. Derken Ensar'dan bir müslümanı öldürdüler ve Hz. Ömer döneminde Abdullah b. Ömer'e saldırdılar. Bunun üzerine Hz. Ömer de onları tüm Arap yarımadasından çıkardı.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.