KİTAP TAVSİYEM
ALINTILAR
Ben aşkın, acının ve devrimin kadınıyım...
Hiçbir zaman dünya üzerinde kavuşamayacağız biliyorum...
Sen o bilemediğim yerlerden geldin hayatıma. Henüz keşfedilmemiş bir âlemin varlığısın. Bilmediğim kelimeler olduğunu fark ettirdin bana...
Gez ve kimseye söyleme, gerçek bir aşk hikayesi yaşa kimseye söyleme. Mutlu ol
“Ben kırık dökük bedenimin içinde kusursuz ruhumla hep özgürdüm. Hiç esir olmadım dünyaya ta ki Diego cehenneminde yaşarken,cennet kokusu huzuru yaşıyor taklidi yapasıya kadar. Diego, herkesin göremediği cennetini cehenneminde gizlemeyi başarırdı. O gizemli cennetin varlığının kutsallığı beni ona esir etmeyi başarmıştı. Pervanelerin etrafında dönerken ölüme uçtuğu o ışık da benim, kutsal ışığın etrafında dönen pervane de. Aşkça konuşmayı bilmeyenlere sağır, insanca yaşamayı başaramayanlara körüm. Kendi ritmimde kıvrak danslarla hayatıma neşe ve özgürlük katmak benim işim. Ne kurbanım, ne de katilim. İnsanım ve olması gerektiği kadar çingeneyim. “
Anna Karenina romanı, Lev Tolstoy tarafından 1873 ve 1877 yılları arasında realist bir bakış açısıyla kaleme alınmış bir eserdir.
Anna Karenina romanı, ilk yayınlandığı sıralarda bölüm bölüm yayınlanmış ve daha sonra da bir arada toplanarak kitap haline getirilmiştir. Bu roman, Rusya’nın toplumsal yapısını ve yaşayış tarzını anlatıyor olmasıyla
Merhaba bugün Eylül ayı okuması #aydabirpolisiye #davetlilistesi #okudumbitti
#aydabirepsilon
Epsilon Yayınevi
Syf 343
The New York Times Gerilim Kategorisinde Çoksatanlarından
Goodreads Okur Ödülü Kazananı
WILL SLATER HİLEKÂR VE YALANCININ TEKİ ONUNLA EVLENME
İrlanda kıyılarında fakat anakaradan uzak bir adada muhteşem bir Düğün
Konu
Ben Gölgeyim.
Ben Avım.
Ben Katilim.
Ben Hedefim.
Kurtulmak için tek çarem var: Diğerinden kaçmak. Peki ya diğeri de bensem?
İnceleme
Bazı kitaplarla ilgili yorum yapmak zor oluyor. Bu da o kitaplardan birisi. Nasıl anlatsam ki bu kitabı.. Sadece kurgudan, yazarın üslubundan bahsedebilirim sanırım.
Kitap kurgu olarak başta biraz karışık gibi gelse de zamanla okuyucuyu ürkütücü ve belirsiz bir evrene sürüklüyor. Ayrıca ana karakterin içinde bulunduğu çıkılmaz durum beni bile fazlasıyla bunalttı. Bir insanın kim olduğunu bilmemesi ve sürekli yeni bir kimliğe bürünerek hayatına devam etmesi.. Üstelik bu durumun farkında bile olmaması. Durumu en iyi bu şekilde özetlemek mümkün. Çünkü bu kitap sıradan bir polisiye gerilim değil. Maktul belli, katil belli.. Peki ya katil gerçekten düşündüğümüz kişi mi? Ya da katil de aslında bu cinayetlerin bir kurbanı mı?
Grange’ın okuduğum 4.kitabı sanırım. Daha önce okuduğum kitapları gibi bu kitap da beklentilerimin çok üstünde çıktı. Kurgu o kadar kusursuz ki kitabı eleştirecek tek bir nokta dahi yok.
Bu tür romanları sevenler ve bu tür kitapları okumaya başlayacaklar için güzel bir tercih olacaktır. Kitabın uzun olması gözünüzü korkutmasın. Hemen bitiyor.
Sisle Gelen YolcuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20185,1bin okunma