Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir vakte erdi ki bizim günümüz Yiğit belli değil mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor Deva belli değil dert belli değil Adalet kalmadı hep zulüm doldu Geçti bu baharın gülleri soldu Dünyanın gidişi acaip oldu Koyun belli değil kurt belli değil Çerh bozulmuş dünya ıslah olmuyor Fukara ehlinin yüzü gülmüyor Ruhsati de ne dediğin bilmiyor Yazı belli değil hat belli değil
Bir vakte erdi ki bizim günümüz Yiğit belli değil mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor Devâ belli değil dert belli değil Adalet kalmadı hep zulüm doldu Geçti bu baharın gülleri soldu Dünyanın gidişi acaip oldu Koyun belli değil kurt belli değil Çerh bozulmuş dünya ıslah olmuyor Fukara ehlinin yüzü gülmüyor Ruhsatî de ne dediğin bilmiyor Yazı belli değil hat belli değil
Reklam
Türkler, insanları asimile etmeyen hoşgörülü ve merhametli bir millettir. Balkanlarda, Kafkaslarda zora düşen kim varsa Osmanlı zamanından beri kabul ettik. Hepsini Türk saydık, bizden saydık. Zaten geldikleri yerlerde de Türk kültür muhiti içinde idiler. Geldiler, Türkiye'de Türk olarak yaşadılar ve mutlu oldular. Etnik olarak Türk olsun olmasın hepsi Türk gibi yaşadı, Türk gibi konuştu. Hatta Türk olmaktan gurur duydular. Şimdi ne oluyor da falanı asimile etmişiz, filanı asimile etmişiz gibi sözler çıkıyor? Kendimize gelelim. Türk herkesi kucaklayan büyük, kutlu ve şerefli bir kavramdır. Bu büyüklüğe, bu şerefe layık olmaya bakalım. Birilerinin "Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez..." diye başlayan ayırıcı sözlerine biz de ortak olmayalım.
Sayfa 223Kitabı okudu
Uygur mitolojisinde kurdun rehberlik vasfı açık olarak görülür. "Kutlu Dağ" efsanesine göre kutlu bir kaya Uygur ülkesine bereket ve saadet getirmektedir. Bu kaya Çinlilere verilince memlekete çöken uğursuzluklar, açlık ve kıtlık yüzünden Uygurlar göç etmek zorunda kalmışlardır. Yeni ülke ararken onlara kurt rehberlik etmiştir. Bu durum zamanla sü­reklilik kazanmış günümüze ulaşmıştır. Çağdaş çeşitli ülkelerdeki Türk toplulukları arasında söylenen masal ve halk hikayeleri arasında bozkurt uğur sayılmaktadır.
Destana Memê Alan
(…) Zînê got: “Lolo, Memo, dilê min bi kul û bi jan e. Madem ku tu guh nadî gotinên merivane Ji berê da, xelkê kêmanî xistine derê me jinane, Dibêjin: “Jin parsiya kêm in û rûreşiya dê û bavane.” Were destê xwe bavêje destê min û min çek ke ser pişta Bozê Rewane, Berê xwe bide welatê xwe, bajarê Mixribiyane, Bila heywan me her duyan bibe,
Bir vakte erdi ki bizim günümüz Yiğit belli değil mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor Deva belli değil dert belli değil Adalet kalmadı hep zulüm oldu Geçti bu baharın gülleri soldu Dünya'nın gidişi acayip oldu Koyun belli değil kurt belli değil Çerh bozulmuş dünya ıslah olmuyor Fukara ehlinin yüzü gülmüyor Ruhsati de ne dediğin bilmiyor Yazı belli değil hat belli değil
Sayfa 49
Reklam
Bir vakte erdi ki bizim günümüz Yiğit belli değil mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor Deva belli değil dert belli değil Adalet kalmadı hep zulüm oldu Geçti bu baharın gülleri soldu Dünya'nın gidişi acayip oldu Koyun belli değil kurt belli değil Çerh bozulmuş dünya ıslah olmuyor Fukara ehlinin yüzü gülmüyor Ruhsati de ne dediğin bilmiyor Yazı belli değil hat belli değil
Üstelik tarikatın şeyhliğini Hz. Muhammed'in soyundan geldiği iddia edilen “Seyyid” unvanlı Muhammed Raşit Erol el Hüseyni gibi yüksek seciyeli bir Allah dostu (veli, evliya, ermiş kutlu kişi) yapıyordu. Peygamber soyundan gelenlere İslam geleneğinde “Seyyid” ya da “Şerif" denirken, Muhammed Raşit’e Kürt sufiler “Seyda”, bazen de “Arvasi” diye sesleniyorlardı.
. Bir vakte erdi ki bizim günümüz Yiğit belli değil mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor Deva belli değil dert belli değil Adalet kalmadı hep zulüm doldu Geçti bu baharın gülleri soldu Dünyanın gidişi acaip oldu Koyun belli değil kurt belli değil Çerh bozulmuş dünya ıslah olmuyor Fukara ehlinin yüzü gülmüyor Ruhsati de ne dediğin bilmiyor Yazı belli değil hat belli değil .
Sayfa 49 - dergahKitabı okudu
694 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.