Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Teşkilat-ı Mahsusa'nın Kuruluş Amacı
Teşkilatın son başkanı Albay Hüsamettin Ertürk şöyle anlatır: "Bu teşkilatın gayesi, bir taraftan bütün İslamları bir bayrak altında toplamak bu suretle Panislamizme ulaşmak, diğer taraftan da Türk ırkını siyasi bir birlik içinde bulundurmak, bu bakımdan da Pantürkizmi gerçekleştirmektir. Enver Paşa'nın bir yandan Emiri Efendi'nin İttihat ve Terakki programındaki Panislamizminden, diğer taraftan da Ziya Gökalp'in Pantürkizminden ilham aldığı muhakkaktır." "Bu birliği meydana getirmek için Umumi Harbin başlangıcından itibaren Fas, Cezayir, Tunus, Trablusgarp, Bingazi, Afrika Merkezi, Mısır, Habeşistan, Sudan, Zengibar, Somali, Malay Adaları, Açe Adaları, Belucistan, Afganistan, Çin, Türkistan-ı Rus, Hive, Kuzey Rusya, Kuzey Kafkasya, ve Azerbaycan, Güney Kafkasya, Moğolistan, İslamın parçalanan, dağıtılan ruhunu yavaş yavaş canlandırmak, devletimizin Avrupa'daki siyasi önemini arttırmak, Avrupalıların savaştan önceki planlarını suya düşürmek" bu teşkilatın görevlerinden olarak sayılmıştır.
Sayfa 288Kitabı okudu
Kitleler Halinde Türk Yayılmaları
MÖ Yapılan Türk Göçleri: • Ana yurttan yani Andranova bölgesinden ilk göç hareketi MÖ 1700'lü yıllarda Altay ve Tanrı Dağları'na olmuştu. • Aynı tarihlerde Baykal Gölü civarına bir göç hareketi daha olmuştu. • Don Nehri'ne doğru yayılma hareketi MÖ 1500'lerde meydana gelmişti. • Kazakistan ve Maveraünnehir' e doğru
Reklam
Geçmişten Günümüze Türk Yurtları
Günümüzde Balkanlardan Çin Seddi'ne kadar uzanan çok geniş bir sahada yaşayan Türklere çağlar boyu şüphesiz birçok bölge yurtluk yapmıştır. Bunun günümüzde saha adları olarak yansımaları doğudan batıya şöyledir: Yakutistan, Güney Sibirya-Altaylar, Moğolistan Kansu-Ordos, Doğu Türkistan, Batı Türkistan, Kuzey Afganistan, Horasan, Kafkaslar ve Azerbaycan, Musul-Kerkük, Halep civarı, Anadolu, Balkanlar, Kırım, Kazan.
183 syf.
9/10 puan verdi
ELÇİBEY'E dair Her şey.
Merhabalar kitap Elçibey'in kızı Çilemay Hanım tarafından kaleme alınmıştır. Eser biyografik olarak görünse de sanki Elçibey tarafından yazılmış otobiyografik bir eser tadında. Eserin bazı kesimlerinde Elçibey'in dava arkadaşlarından alınan kısımların var olması Elçi Bey hakkında daha doğru bilgiler alınmasını sağlıyor .Kitabın her sayfası bilgi vericiydi .Özellikle Haydar Aliyev ile olan kısımlar fazlasıyla dikkat çekiciydi. Kitaptan çıkarılacak en büyük ders geç kalmış ve beklenen Turan Ülküsü'nun bir an evvel hayata geçirilmesi. Kitabın inandırıcılığını artırabilmek için verilen örneklerin, sosyal medya videolarının uzantıları kitabın altında paylaşılmıştır. Kitapta sadece Elçibey'in hayat hikayesine değil birçok konuya değinilmiştir. Sovyetler Birliği ,Türkiye Cumhuriyeti ,Mustafa Kemal Atatürk ,Turan Ülküsü,Aliyev ailesi Güney ve Kuzey Azerbaycan ve 20. Yuzyılda Türk dünyasının büyük sorunu olan Ermeni ve PKK sorunu
Ebülfez Elçibey
Ebülfez ElçibeyÇilenay Samedbeyli · Ötüken Neşriyat · 202231 okunma
Ömer b. Abdülaziz
2. Halifelik Anlayışı ve İlk İcraatları Veliaht tayin edildiğini Halife Süleyman'ın ölümünden sonra onun vasiyetinin açıklanması üzerine öğrenen Ömer b. Abdülaziz, aklından geçirmediği bu önemli görevin kendisine bilgisi dışında ve istişaresiz verildiğini söyleyerek bundan muaf tutulmasını istemişti. Ancak biat merasimine katılanların ısrarı
İran meşrutiyeti hakkında,
Enflasyon ve temel gıda maddelerinin yüksek fiyatlarıyla birlikte giderek bozulan ekonomik durum, halk arasında meclis hükümetine karşı bir huzursuzluk yarattı ve Kaçarların yeniden iktidarı ele almalarını sağlayacak halk desteğini teşvik etti. Kralcılar şaha sadık ulemayı kullanarak, meşrutiyetçilerin dinsiz olarak suçlanmalarını sağladılar ve
Sayfa 164 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Reklam
Geçtiğimiz yüzyılın başında "Makedonya" olarak tanımlanan yer Yunanistan'ın kuzey kısımları ile bugünkü Kuzey Makedonya ülkesini içine alan coğrafi bölgeye verilen addır. Tarihi süreç içinde tıpkı Kuzey ve Güney Azerbaycan ya da Doğu ve Batı Trakya gibi, yekpare bir coğrafi bölgeyken iki farklı devletin sınırları arasında kalmıştır. Bir siyasi birimden çok, coğrafi bölge olan tarihi Makedonya ise Üsküp ile Selanik arasındaki alanı kapsamaktadır. Mustafa Kemal'in doğduğu kent olan Selanik ve hatta babasının köyü olan Kocacık da, o dönemde Makedonya bölgesinin sınırları içindeydi. Bu nedenle Mustafa Kemal Paşa, hem bir Balkanlı hem de bir Makedonyalı Türk'tür. Kişiliğini şekillendiren unsurlardan biri bu coğrafyadır. Atatürk'ün Balkan kökenleri, kültürel kökenleri, bu minvalde oldukça mühimdir... bu dünyanın politikacısı ve o dünyanın askeridir. Zira Makedonya, büyük devlet adamlarının ve askerlerin ülkesidir. Büyük İskender, Justinyen, hep Makedonyalıdır. Ve tabii Atatürk de...
Sayfa 30 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
Bilindiği gibi en eski Türk kültürü Altay-Sayan Dağları'nın kuzeyinde Minusinsk bölgesinde tespit edilmiştir. Arkeologların tespitlerine göre Afanasyevo adı verilen bu kültür, daha sonra Andronovo kültürü adını alarak tarih sahnesinde daha belirgin hâle gelmiştir. - Bu bölgeden M.Ö. 1700'lerden itibaren Tanrı Dağları civarına bir Türk
Sayfa 154 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
Azerbaycan yurdu ikiye bölünmüştü. Kuzey Azerbaycan'da 7 milyon Azeri yaşıyordu ve Rusya'nın pençesi altındaydı. Güney Azerbaycan'da ise 30 milyon Azeri, İran hakimiyetindeydi. Elçibey, daha üniversite yıllarında, Kuzey Azerbaycan'la Güney Azerbaycan'ın birleştirilmesini kafasına koymuştu. Aklı başında bir Azerbaycan veya
Sabir Rüstemhanlı, halkına, milletine, vatanına, diline, tarihine, yani bütün mukaddeslerine bağlı bir şair. Yunus Emre diyor ki: Söz ola kese savaşı Söz ola bitire başı Söz ola ağulu aşı Bal ile yağ ede bir söz. Rüstemhanlı da aynı hassasiyetle sözünü güzel kullanıyor: Yurdun azatlığı sözden başlanır Ürekden başlanır, gözden başlanır Sabir
Reklam
183 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bir Kere Yükselen Bayrak Bir Daha İnmez!
Elçibey için halk kahramanı dersek, yanılmış olmayız. Zira o, Türk devlet aklındaki “millet için yaşa ve yaşat” mefkuresinin vücut bulmuş hâlidir. Elçibey yaşarken milleti için yaşamış, ölene kadar da onlar için mücadelesine devam etmiştir. 1740’lardan itibaren farklı ülkelere tabi olmak zorunda kalan Azerbaycan, 20. Yüzyılda buna bir “dur”
Ebülfez Elçibey
Ebülfez ElçibeyÇilenay Samedbeyli · Ötüken Neşriyat · 202231 okunma
Latinleştirme Bolşevik hedeflerine uymuştu; çünkü bu daha moderndi ve daha da önemlisi, Kuran'ın ezbere dayalı öğretimini sarsabilirdi. 1922'de Bakû'da Latinleştirme için bir komite kurulmuş ve Azerbaycan'ın 1924'te Latin alfabesini benimsemesi cumhuriyetin Latinleştirme hareketinin savunucusu olarak rolunu teyit etmişti. Müslüman gelenekçiler kaçınılmaz olarak bu yeniliğe karşı çıkmış ve Latinleştirmeyi destekleyen öğretmenler öldürülmüştü. 1925'te Kuzey Kafkasya'da bir eğitim konferansı Çeçen, İnguş, Kabardey, Adige ve Karaçay için yeni alfabeyi benimsemeye karar vermiş ve 1926'da "Güney Kafkasya Federasyonu" "yeni" Latin alfabesinin zorunlu olduğuna hükmetmişti.
Sayfa 490 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
122 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.