160 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
"Kuzeye değil Yukarıya"
1k sayesinde keşfettiğim sıra dışı kitaplardan biri. Bir matematikçi olarak geometri matematiğin en sevdiğim alanlarından. Çünkü soruları çözerken birçok açıdan görüp değerlendirmek gerekiyor. Bu da oldukça keyif verici. Mesela düz olarak çözemediğin bir soruyu kitabı ters çevirince çözebiliyorsun. Bakış açısı bu noktada büyük önem taşıyor. Fakat hiçbir zaman bir Kareyle veyahut Çizgiyle empati yapabileceğimi düşünmezdim. Ve bu empatinin beni bambaşka bir dünyaya sürükleyeceğini. Öyle bir kitap işte Düzülke. Müthiş bir hayal gücüyle yazılmış. İnsanı daha derin ve farklı düşünmeye itiyor. Yazarın sistem eleştirisini de es geçmemek lazım tabi. Kitap işlediği benzersiz konusuyla beğenimi kazandı. Lakin bu sıkıcı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İlk yarısı beni baya yordu okurken. Anlaşılma konusunda değil sürükleyicilik konusunda. İkinci yarısından itibaren akıcılık başladı. Sonu ayrıca güzeldi. Ne kadar zorlarsa zorlasın Isaac Asimov'un yazdığı önsözle birlikte okunmaya değer bir kitap. Dört beş altı ve daha nice boyutlarda görüşmek dileğiyle. Keyifli okumalar.
Düzülke
DüzülkeEdwin A. Abbott · Alfa Yayıncılık · 2023438 okunma
Denethor ve Pippin
"Şimdi bana hikâyeni anlat sevgili kulum, dedi Denethor, yan nezaket, yarı alayla. "Çünkü oğlumun kendine arkadaş seçtiği birinin sözleri gerçekten de hoş gelecektir." Pippin koca salonda, Gondor Hükümdan'nın delip geçen bakışları altında, arada bir sorduğu kurnaz sorularla deşildiği ve bütün bu süre zarfında olanları dinleyen,
Reklam
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
Küpün, dürüstçe söylemek gerekirse, gerçek biçiminden emin olamadığımı düşünmenin ağır yükü omuzlarıma çöküyor ve geceleri rüyala­rımda gizemli "Kuzeye değil Yukarıya" şiarı, ruhu kemiren bir Sfenks gibi beni taciz ediyor.
- 18. Yüzyıl’da, 1744 senesinde, bugün hâlâ taksonominin temeli olan çift isimli sınıflamanın kurucusu Carl von Linne şöyle bir tez atıyor ortaya: Nuh Tufanı sırasındaki gemi bir metafordu. Söz konusu olan bir gemi değil, bir dağdı ve adı da Cennet Dağı’ydı. Bütün hayvanlar ve insanlar bu dağda yaratıldılar. Bu dağ en soğuk iklimden, en sıcak
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.