Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eski devirlerin zafer mirası, sarayın zevk ve sefahat masraflarına yetmiyordu.
Lale devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş Aşk şarabından kim bilir en son hangi şanslı içmiş
Reklam
İstanbul dünyada çiçek isimleriyle anılan özel bir döneme sahip tek şehirdir: Lale Devri. O laleler ki Emirgan'da hâlâ görülebilir. İstanbul, Allah'ın bahşettiği ve Mayıs ile Eylül ayları arasında hiç bitmeyen yabani çiçekleriyle de ünlüdür, mahmuz çiçeği.
Bütün taşkınlıkları (hukuksuz işleri, siyasi cinayetleri, hırsızlıkları vs) halkın cahil sınıfına karşı meşru göstermek ve böyle kuvvet kazanmak için onların saflığından, dine olan bağlılıklarından yararlanmanın yolları unutulmazdı
Patrona Halil İsyanı
Patrona Halil İsyanı, üç kahveci ile birkaç manavın isyanı Osmanlı tahtını sarsmış, Sultan 3. Ahmed'in muhteşem vezirini (Nevşehirli Damat İbrahim Paşa), altına ve zinete boğulmuş olan erkanını kanlar içinde yere sermişti.
BİR ZEVK-İ ZAMAN
Bütün lalelerin arasına çeşitli renklerde şekerler konur; aralar kandillerle ve mumlarla donatılırdı. Sonra ahenk, zevk ve sevinç içinde bütün cariyelerin kumral ve siyah saçlarını dökerek, billuri ve cazip kahkahalarla lalelerin arasında koşuştukları, şeker kapışmak için birbirleriyle rekabet ettikleri görülürdü.
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
İlk Reşad Ekrem Koçu kitabımdı, İlber Hoca’nın önerisiyle almıştım. Yavuz Bahadıroğlu gibi efsaneci poh pohçu Osmanlı tarihi kitaplarından sonra mesafeyle yaklaştım lakin enfes dili, dolu dolu metni, gazeli, şiiri, nesri, gerçek tarihi anlatıp farklı karakterlerle romanlaştırmasını çok beğendim. En sonda o dönemde gazete olsaydı manşetleri şöyle olcaktı diye yorumu enfes. Konuya gelirsek Patrona Halil isyanı tarih derslerinde hafifçe duyduğumuz bir şeyden ibaretti bana, devletin böyle 3-5 haydutun elinde kepaze olduğunu bilseydim daha çok üzülürdüm. Evet Osmanlı zayıflamıştı bozulmuştu ama böylesi zelillik sonraki dönemlerde gelen yıkılışın ayak sesleriymiş meğer. Lale devri sosyal yapısına da farklı bakmamızı sağlayan kitabın 256 sayfası için de olsa o dönemi hissetmemizi sağladığı için teşekkürler yine söylemeliyim ki Dil müthiş!
Patrona Halil
Patrona HalilReşad Ekrem Koçu · Doğan Kitap · 201682 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Çok ilginç ve dolu dolu bir kitap. Bu kitabın üstüne bir de Zaman Kaybolmaz adlı kendi hayatına dayanan 600 sayfalık bir hazineye başlayacağım. Şimdi bu kitaba dönelim istiyorum. Güzel bir önsözün ardından Eğitimde Osmanlı Tarihi, Fatih Sultan Mehmet ve Otranto Seferi, Üç Kıtada Osmanlılar, Kanuni Sultan Süleyman Devri, Osmanlı ve Akdeniz Dünyası, Osmanlı’da Mimar Sinan Devri, Osmanlı’da Yönetim, Azınlıklar ve Millet Sistemi, II. Viyana Kuşatması ve Sonuçları, Lale Devri, Midhat Paşa ve Yönetimi, 18. Yüzyılda Osmanlı, 18. Yüzyıl Avrupa’da Değişen Dengeler, Osmanlı’da Hukuk Sistemi, Gazi Osman Paşa ve Meşhur Plevne Savunması, Düveli Muazzama ve Osmanlı, 19. Yüzyıl ve Osmanlı, Üsküdar, Beyoğlu ve Son Osmanlılar başlıkları altında 20 konu işlenmiş ki ne konular, ne konular efendim. Bu kitabı da oldukça beğendim ve etkilendim. Faydalı okumalar dilerim..
Üç Kıtada Osmanlılar
Üç Kıtada Osmanlılarİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 2017547 okunma
531 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
65 günde okudu
KİNYAS VE KAYRA Okumuş olduğum roman 568 sayfalık kalınca sayılabililecek bir kitap. Ocak 2011 Yılında 11. Baskısı. Yazarın oldukça çok Amerikan mafya filmi seyretmiş olduğu kanaati uyandı bende. Neden derseniz kitabın hemen hemen hepimizin bir çok defalar seyretmiş olduğumuz Amerikan film senaryolarından hiçbir farkı olmadığı. Kitap Bana Şehrin Azizleri filmini biraz hatırlattı desem yalan olmaz.... Ayrıca kitap konusunun bir çok kısmının yurt dışında değişik ülkelerde ve çoğunlukla Afrika da geçiyor olması yazarın kitaba uluslar arası bir beğeni ve okuma çabası katması bakımından güzel bir düşünce. Kitabın birinci ve ikinci bölümleri oldukça hızlı ve hareketli olduğu her sayfada bir sonraki sayfada neler olacak diye merak uyandıran bir hızda geçtiği. Kayra’nın kendi beyin ölümü hakkında yaptıkları anlattıkları oldukça ilginç olmuş bence Kitabın üçüncü bölümü Kinyas’ın Türkiye’ye dönmesi ve temiz bir hayata başlaması biraz Türk filmi gibi geldi bana Kitabın sonunun çok çok mutlu olan insanlarla bitmesi….. Son olarak şunu belirmeliyim ki yazar eğer Osmanlı Devleti Lale Devri zamanında yaşasaymış oldukça ünlü şair ve yazar olurmuş, neden derseniz: oldukça süslü cümleler kurmakta çok başarılı olmuş. Bir kelime ile anlatacağı bir konuyu neredeyse bir sayfalık yazı ile anlatması… Yine de güzel bir kitap dı. Okundu bitti. Okumayan bişey kaybeder mi ? hayır. Okuyan bişey kazanır mı ? onu da okuyan arkadaşlar değerlendirir. Yukarıda yazdıklarım tamamen benim Kitap hakkındaki şahsi düşüncelerim olduğu kitap hakkında herhangi bir eleştiri yapmak haddimiz olmadığının bilinmesini rica ederim.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227bin okunma
58 syf.
·
Puan vermedi
"aslında istanbul bir çiçek kentidir... tarihe böyle geçmiştir, lale devri kenti diye... lalenin, bırakıp dünyanın öbür ucuna göç ettiği kenttir istanbul. o nedenle şimdi çiçek yönünden boynu bülük kalmıştır istanbul'un. sanki yalnızca güvercinler özler istanbul'un lalelerini, çiçeklerini..." seviyorsanız çizgi roman ve ahmet ümit'in kalemini kitaplığınızdan eksik etmeyin. iyi okumalar
Başkomser Nevzat: Çiçekçinin Ölümü
Başkomser Nevzat: Çiçekçinin ÖlümüAhmet Ümit · Doğan Kitap · 2005676 okunma
1.000 öğeden 771 ile 780 arasındakiler gösteriliyor.