Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sohbetlerin şekli değişmiş, latifeler değişmiş, vefa değişmiş, manevi değerler keskin bir rüzgarın önüne katılıp uzaklara, çok uzaklara gitmiş, kaybolmuştu.
Sayfa 35
Bir gün; Şu sözler , mısralar, Latifeler şiirlerin de tamamı; kitap olarak döner İnşallah... (En azindan öyle umit ediyorum)...
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Okuyup geçtiğimiz fıkralara tasavvuf yorumuyla bakıp derin düşüncelere ve dünya ile ahiret hayatımıza yön veren uyarılarda bulunan bir eser. Bazı yorumları zorlama gibi görülse de okumaya değer bir eser. Doğruluğu tartışılmayacak latifeler olması da değerli kılan başka bir unsur.
Hikmetleriyle Nasreddin Hoca Latifeleri
Hikmetleriyle Nasreddin Hoca LatifeleriSeyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ · Eşik Yayınları · 201531 okunma
"Allah'ın kitabı dört esas üzerine kurulmuştur: İbare, işaret, latifeler ve hakikatler. -İbare avam içindir. İşaret havas için, latifeler velîler, hakîkatler de peygamberler içindir." -Hz. Mevlana
Tarih sahnesine çıkan büyük medeniyet­ler birbirine eşit değerdedir. İslâm – Türk medeniyeti, bu medeniyet­ler içinde en parlak, en uzun ömürlü, en zinde medeniyetlerden biri­dir. Medeniyetin tek ölçüsü vardır: insana verdiği değer. Türk – İslâm dünya görüşünde, insan, Tanrı’nın bir nusha-yı suğra’sıdır. Tabiatın dışında imtiyazlı bir yeri
Sayfa 263Kitabı okudu
Nükteli iltifatlar, gönül çelen latifeler arasında Sokrates, Phaidros'a özlem ve erdem üzerine ders veriyordu. Ona, gözü ebedi güzelliğin bir simgesine iliştiğinde hassas insanın duyduğu sıcak irkilişten; suretini gördüğü zaman güzelliği tasavvur edemeyen, önünde gereken saygıyı gösteremeyen aptessizlerin, kötü kişilerin tutkularından; karşısına tanrı benzeri bir çehre, mükemmel bir vücut çıktığı vakit mert bir insanı saran kutsal korkudan bahsediyor.
Reklam
Ey insan! Fâtır-ı Hakîm'in senin mahiyetine koyduğu en garib bir halet şudur ki: Bazan dünyaya yerleşemiyorsun. Zindanda boğazı sıkılmış adam gibi "of, of" deyip dünyadan daha geniş bir yer istediğin halde, bir zerrecik bir iş, bir hatıra, bir dakika içine girip yerleşiyorsun. Koca dünyaya yerleşemeyen kalb ve fikrin, o zerrecikte yerleşir. En şiddetli hissiyatınla o dakikacık, o hatıracıkta dolaşıyorsun. Hem senin mahiyetine öyle manevî cihazat ve latifeler vermiş ki; bazıları dünyayı yutsa tok olmaz. Bazıları bir zerreyi kendinde yerleştiremiyor. Baş, bir batman taşı kaldırdığı halde; göz, bir saçı kaldıramadığı gibi; o latife, bir saç kadar bir sıkleti, yani gaflet ve dalaletten gelen küçük bir halete dayanamıyor. Hattâ bazan söner ve ölür. Madem öyledir; hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem'a, bir işarette, bir öpmekte batma! Dünyayı yutan büyük letaiflerini onda batırma. Çünki çok küçük şeyler var, çok büyükleri bir cihette yutar. Nasıl küçük bir cam parçasında; gök, yıldızlarıyla beraber içine girip garkoluyor. Hardal gibi küçük kuvve-i hâfızanda, senin sahife-i a'malin ekseri ve sahaif-i ömrün ağlebi içine girdiği gibi; çok cüz'î küçük şeyler var, öyle büyük eşyayı bir cihette yutar, istiab eder.
Sayfa 136 - EnvarKitabı okuyor
Gülmek İçin Kral, Ağlamak İçin Filozof~Gülmek
Ah doğu! Kaba kahkahalarından ne zaman kurtulacaksın! Ne zaman yakalayacaksın tebessümü yeniden! Gösteri konuşmaları daha ne vakte kadar eğleyecek seni! Latif olanın ruhuna latifeler yakışır. Nükteyle nokta koymak derin ırmağa.
475 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.