Herşeyin nereden geldiği ve hiçlik durumundan varlık durumuna nasıl geçildiği ve hiç birşeyin neden ve nasıl birşey durumuna geçtiği evrenin ve varoluşun gizemlerini keşfetmenin hazzını yaşamak istiyorsanız ideal bir kitap.
Aristoteles “Her şeyin ilk nedeni olan ilk şey kendi nedeni olabilir mi?”
Leibniz "Varlık neden var?" veya "Neden yokluk dışında bir şey var?
Bunun nedeni kendi varlığının nedenini kendinde bulunduran bir varlıkta bulunabilir yani tanrı kavramı ile açıklar.
Konu ile alakalı leibniz'in yeter neden ilkesi,celismezlik ilkesi mümkün dunyalarin en iyisi tezi incelenebilir.
_İnsan kendi karakterine bakarak Tanrı'yı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri Tanrı'da görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de Şeytan'a yüklemiştir.
_Bir tanrıbilimcinin, dincinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse. Savaş açtığım bu tanrıbilimci içgüdüsüdür: her yerde buldum onun
_Evren’in tümü bir okyanus gibi bir bütündür. Burada en küçük devinim etkisini ne olursa olsun her uzaklığa yayar.
_Görünür şeyler görünmez olanın görüntüleridir. Yaratıcı yaratılanlarda bir aynadaki gibi karanlıkça görülebilir
_Kötünün azına iyi, iyinin azına kötü karışmıştır.
_Limana yanaştığımı sanırken, tekrar denize açılıyordum.
Kitapla ilgili yazmak istediğim çok şey var ancak hepsini derli toplu yazmak için büyük bir pasaj yazmam gerekiyor.
*İlk olarak kitabın tarzından başlamak istiyorum, kitabı okurken kendimi bir İspanyol (Cervantes) novellası okuyor gibi hissettim. Bunun birkaç sebebi var birincisi kitaptaki bölüm adlarının seçimi ve bu isim seçimlerinin Don Kişot
Hiçbir doğru ya da varlık, hiçbir gerçek önerme onun neden böyle olduğunu ve başka türlü olmadığını belirleyen yeterli bir neden olmaksızın varolamaz, bu nedenler genellikle bizce bilinmese de.
Dostoyevski ve Tarkovski : Ulus Baker
''Rus düşünürlerini bütün Spinozacılığıma, onların bütün irrasyonelliğine rağmen kendime çok yakın buluyorum.''
Dostoyevski'yi Tarkovski'ye bağlayan bağ, üzerinden onca tank, bombardıman, acı, hayal kırıklığı, devrim ve karşı devrim, hatta varoluş üstünde tepinen onca olumlu şey --bilim, sanat, ahkâm ve
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.