Albayım,
15 gündür Hikmet Benol'un etkisinden çıkmaya çalışıyorum. Derdi ne bu adamın albayım? Ne bu kadar tatava? Noldu, anlattın da noldu Hikmet? Senin yüzünden 15 gündür ne okuduğumdan zevk alabiliyorum ne de herhangi bir kitaba elim gidiyor. Ne vardı bu kadar sarsacak? Tanımadığım bilmediğim insansın, karakter olarak hayatıma girip beni
Leyla ile Mecnun küfür etmeyenlerin dizisidir. Kalp kırmayanların. Zeki insanların. Üşengeç insanların. Çay içilir mesela. Öyle fincanda değil çay bardağında. Üzüme düşülür çünkü içki içilmez. Sigara içilmez sakız çiğnenir. Bedua edilmez. Pis denir. Pislik herif denir. Tuvalet terliği denir. Poşet denir. Kulpu kırık çaydanlık denir. Aile vardır bir kere dizide. Kendi kanalından, kendi belediyesine tut dizilere, programlara dahi apaçık gönderme yapılır. Birde... Alacakaranlık tarzı vampir kitaplarının ya da o tarz saçmalıkların Edebiyat katili olduklarını öğretti. Şiir okumayı sevdik, adamlığı, arkadaşlığı öğrendik. Ve en güzeli hiç susmayacakmış gibi ağlarken ve birden kahkahalar attırıyordu ya onu sevdik. Beklemeyi sevdik be! Bizimde o gemide bir beklediğimiz olduğunu öğrendik. Ve dedik ki o gemi gelecek. "O gemi mutlaka bir gün gelecek."
Benim için şimdiye kadar yaptığım en özel inceleme olacak bu, umarım yazmak istediklerimin çeyreğini olsun ifade edebilirim.
Leyla ile Mecnun hayatımda en önemsediğim şeylerden biri. Bir diziye bu kadar anlam yüklemek ne kadar mantıklı tartışılabilir. Ama sitede son zamanlarda denk geliyorum benden yaşça büyük kişilerin yorumlarına;
Leyla ile Mecnun...
Sanırım bilmeyen yoktur. Leyla ile Mecnun bir diziydi. Dizinin de hayranı olmak her satırda dizinin müzikleri bile aklımdaydı. Güldürüyor evet hüzünlendirdiği yerler de çok değerli. Kitabı okurken ne kadar özlediğimi fark ettim.
İsmail abi, Mecnun, Yavuz....
Her sayfasında yüzümde bir tebessüm vardı ve sonuna kadar da böyle devat etti. Sanki diziyi sahne sahne çekilmiş gibi tüm okuduklarım hayalimde canladı. Fazlasıyla güldürdü, bölümlerdeki olayları tekrar anmak çok hoş bir detay olarak kaldı. :)
Mecnun'un hayalleri ve yaşadıkları, aklından geçenler ve başından geçenler iç içe örgülenmiş. Bazen gülünç bir olay, komik bir söz okuyorsunuz. Daha yüzünızde gülücük kaybolmadan, felsefi veya derin anlam içeren bir sözü okurken buluyorsunuz kendinizi. Bu eserde tıpkı hayatın kendisi gibi inişli çıkışlı ve çok yönlü.
Eseri güzelleştiren en önemli husus bence anlatımın doğallığı ve karekterleri
Mecnun - Aşık, aylak ve hayalperest
İsmail Abi - Mucit-macit fikirleri, çocuksu hali ve renkli
Aksakallı - Yol gösteren, aklıl veren, umut aşılayan, aşırı iştahlı, bazen aksi, bazen umutsuz, hatta ağzıda bozuk bir dede :D
Erdal - Çay erdal bakkal'da içilir :D Cimri ve fırsatçı
Yavuz - Hırsız :D
Arda, iskender, Nurten, Pakize, Leyla, Zeynep
Bende inandım o gemilerin elbet bir gün geceleğine... (:
Biran önce İsmail Abi'yi tanıyın derim :)
Çok keyif alarak okudum, sizlerinde keyifle okumanızı tavsiye ederim....
Spoiler İçerir .d
Keyifli okumalar :)
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,6bin okunma