Doğu insanları, bedenin ortadan silinmesine varan yaşama üslupları içinde, Hallac-ı Mansur ağzıyla: "Şüphe yok, diriliğim ölümümdedir." demeye teşnedirler. Dünya işlerine, dünya hazlarına salınmış gibi kurulan Ömer Hayyam’da bile bu anlayış, birtakım kadeh şıngırtılarından, sofra yarenliklerinden öteye geçemez. Üstelik bunlar da, boyuna öteki dünyanın korkusu içinde düzülmüş sözlerdir. Ama bakın, Çinliler böyle değilmiş. Yaşamanın önemi üzerine bir kitap yazmış olan Çinli düşünür Lin Yutang, Çinli yazarların, doğa manzaralarını, kendi düşlerinden, kendi serüvenlerinden yeğ tuttuklarını yazıyor. Dahası var, bunların içinde, bir kadınla bir erkeğin sevişmelerini anlatan sanatçıların sayısı da bir hayli kabarıkmış.
Çin milleti amacına ulaşmak için zaman zaman yalan veya kuvvet kullanmasını bilen mahir ve gaddar, tüccar ve dolandırıcı, haydut ve cellat bir millettir
Çinli yazar Lin Yutang ümidi kırda açılmış bir patika yoluna benzetir— der ki, hiçbir yolun olmadığı yerde bir sürü insan yürüyünce ortaya bir yol çıkar. Hep birlikte ümit etmek ve bu ümidi eyleme geçirmek daha iyi yarınlara gidecek yolu açmaktır.
Çinli yazar Lin Yutang ümidi kırda açılmış bir patika yoluna benzetir— der ki, hiçbir yolun olmadığı yerde bir sürü insan yürüyünce ortaya bir yol çıkar. Hep birlikte ümit etmek ve bu ümidi eyleme geçirmek daha iyi yarınlara gidecek yolu açmaktır.