Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dr. J. Lö Grand besin felsefesi ile ilgili kitabında şöyle yazmış­ tır: "Bebeğin sinir sistemini güçlendirecek bir besini olmalıdır. Bunu da sadece bitkilerde, özellikle kemik, diş ve sinirlerinin gelişmesi için gerekli olan tahıllarda bulacaktır."
çin kaynaklarında adı hsiung-nu'nun aslının hun olduğunu ve bu adla tanındığını ve ülkemizde kabul böyle gördüğünü biliyoruz. m.s. 311 yılında çin'in başkentlerinden lo-yang'a giden soğd ticaret heyetinden bahsedilmesi dolayısıyla söz konusu bir soğdça mektupta hun ismi hsiung-nu'ların karşılığı olarak geçmektedir. bu da hun isminin orjinalini açığa çıkaran bir bilgi olmuştur. aslına bakılırsa çin kaynakları hunların atalarını çok eski devirlere götürürler. zaman içerisinde onları sadece Hsiung-nu değil, "hu-chu, hsien- yün, yen- yün, jung-ti" gibi çeşitli isimlerle kaydetmişlerdir. belki de tam açık olmamakla birlikte yazıldığı devrin çincesine göre farklı okunuşlar da söz konusu olabilir. hatta shang devrinde Kuei-fang adı da bunlara ilave edilmiştir.
Sayfa 27 - kronik kitap, 2. basımKitabı okuyor
Reklam
Burada bir vaka zikredeceğim: Umumi harp başlamıştı. Cepheye sevk olunmazdan evvel ihtiyat zabit namzetleri talimgahının son devresinde muallim takım zabiti idim. Devre nihayetinde takımımda bulunan efendilerin derecei ehliyetlerine nazaran rütbelerini gösterir listeyi tanzim ederek bölük kumandanına vermiştim. Hararetli bir Türk Ocağı mensubu olan bölük kumandanı listeye bir göz gezdirdikten sonra hiddetle listeyi masanın üzerine attı ve bana "bu nasıl liste, Arabı, Çerkesi, Kürdü A sınıfına yazmışsın" dedi. A sınıfı alüyyülalâ derecede zabit namzedi demekti. Bugün millet meclisinizde aza olan bölük kumandanının noktai nazarınca bir adamın künyesinde Halep, Şam, Harput veya Diyarbekir'in... bulunması iyi numara almasına bile mani teşkil eylemeliydi. O tarihte Nuri Paşa ordusuyla Bakô(Bakü)'da bulunuyordum. Ordu menzil karargâh kumandanı idim. Karargâh tabldotunda her gün 30-40 zabit bulunuyordu. Türk Ocaklarında terbiye almış olan birçok zabitlerden defalarca aynen şu sözleri işittim: "Gelirken ZU'leri bitirdik, dönüşte nöbet LO'lerindir." Zo ile Ermenileri, LO ile Kürtleri kastediyorlardı. Osmanlılık ve hilafet devirlerinin "Gavura bakınca Kürt müslümandır" darb-ı mesali mana ve mefhum ifadesinde zaafe uğramıştı. Şimdi aranılan ne gâvur ne de müslümandı. Devrin aradığı Atilla, Cengiz ve Timur'un ahfadı idi. Birçok milletler arasında eskiden beri dolaşan KAVMİ NECİP tabiri artık Türklüğe hasıl ve tahsis edilmişti. Harbin beklenilen neticeyi vermemesi üzerine İttihat ve Terakki'nin, esasen başa çıkmamağa mahkum olan Yeni Turan planı kendiliğinden akim kaldı.
Sayfa 20
Valla çok yazıktır lo
Jaina rahipler, Hindu rahipler, Budist rahipler yalnızken bir kadınla bile konuşamazlar; bir kadına dokunmaları yasaktır, yüz yüze gelmelerine bile izin verilmez. Bir kadın gelip bir şey sorduğu zaman gözlerini yere indirmek zorundadırlar.
doğu gök-türk devletinin parlak dönemi devam ediyordu. türk orduları sürekli çin'in kuzey topraklarına akınlar yapıyor, çin imparatoru gök-türklere ağır vergiler ödemek suretiyle kendini kurtarabiliyordu. 619 yılında hazırlandığı büyük bir akın öncesinde ölen shih-pi'nin yerine kardeşi ch'u-lo (cora ya da congra) kağan oldu. o da ağabeyi gibi aynı başarıları devam devam ettirdi. ancak, çin'deki t'ang hanedanına çok ağır yıkıcı bir darbe vurmak için ordusuyla harekete geçmeden önce çinli elçinin adamları vasıtasıyla zehirlenerek öldü (621), il kağan(chie'li), ch'u-lo'nun yerine geçip 625 yılına kadar devleti başarılı bir şekilde idare etti ise de kendisinden sonra devletin ikinci adamı olan yeğeni t'u-lu'nin ihanet ederek, çinlilerle gizlice anlaşma yapmasına kızıp söz konusu tarihte wei nehri kenarında bir barış anlaşması imzalayınca durum değişti. il kağan bu anlaşmayla çin'e akın yapmamaya karar veriyor, sadece aldığı vergilerle yetiniyordu
İmdat… ahahah!
Ben her zaman eşitlikten yanayım. Fransızlar ayıp olmasın diye “testicule” yerine “Taşak” deselerdi, ben de o zaman taşak yerine “testikül” demeyi uygun bulurdum. Ama o zaman da şöyle bir sorun çıkıyor ortaya. Türkçede erkek olanlar, salt erkeklerdir. Oysa Fransızların sözcükleri de erkekli dişilidir. Fransızca erkek sözcüklerin başına “lö”, dişi sözcüklerin başına “la” gelir. E taşak da dişi olamayacağına göre, Fransızlar bizim taşağa “Lö taşak” diyeceklerdi.
Sayfa 124 - İğdiş Edilmiş İnsanlar Ülkesinde Ayıp Yeri Yerinde Kalmış BiriKitabı okudu
Reklam
taspar 581 yılında hastalanmış, fakat ölmeden önce devletine ve milletine karşı bir zararlı hareket daha yapmıştı. ağabeyi mukan'ın oğlu ta-lo-pien'i tahta aday gösterdi. halbuki ta-lo-pien'in annesi türk olmadığı için babası tarafından dahi tahta vasiyet edilmemişti. taspar'ın az sonra ölümü üzerine ta-lo-pien, kağan olmak istedi. ancak, millet ve devlet adamları onu kağan olarak tanımadılar. devlet meclisinde yapılan müzakerelerde taspar'ın oğlu an-lo'nun kağan seçilmesine karar verildi. kağan olamadığı için kızan ta-lo-pien, kuzeye doğru çekildiği ve sürekli gönderdiği elçilerle kağan an-lo'yu rahatsız etti. meydana gelen huzursuzluklar önlenemeyince devlet meclisi yeniden toplandı. kara'nın oğlu işbara'nın cesur, yiğit birisi olup kağanlığa onun layık olduğu kararına vardılar ve an-lo'nu tahttan indirilip yerine işbara çıkartıldı
'Ji bo cotkarê ku hovan ew li Efrînê li ser trextora wî kuşt' ev trextor qeresiya te bû bi te re direqisî şîv û şev û şûv... tu û ew û rêyên efrînê... hew dibû lo! balo dilê mirov dikeve hesinan jî
Reklam
Orta Asya' da Gök Türk hakimiyetinin sona ermesiyle doğan siyasi boş­luktan faydalanarak kendi devletlerini kuran Uygurlar, aslında Töles boylarının arasında hatta daha öncesinde Kao-ch'e (Kanglı) boylarının arasında bir kabile olarak görünmektedirler. 603 yılını takiben Gök Türklere karşı isyan eden Töles boylarının arasında da adlarından bahsedilir. Bu arada 627-646 yılları arasında güçlü bağımsız bir şekilde varlığını korumayı başarabilen Sir Tarduş siyasi birliğinin içinde yer aldılar. Daha sonra 648 yılında Çin'e bağlandılar. 682 'de II. Gök Türk Devleti kurulunca Dokuz Oğuzlarla birlikte bu devlete itaat etmek zorunda kaldılar. Dokuz Oğuz boyları şu kabilelerden oluşuyordu: Bugu (Pu-ku), Hun, Bayırku, Tongra (T'ung-lo), Sschie (/zgil), Ch'i-pi, A-pu-sse, Ku-lun-wu-ku, A-tie (Ediz). Dokuz Oğuzlara Uygurlar da katılınca "On Uygur" adıyla anılmaya başladılar.
Kağanlık kişiye Tanrı tarafından verilirdi. Türk hükümdarı kanunları (töre) uygular, kendisi de uyar fakat kanun yapamazdı. Kısacası, başka milletlerde olduğu gibi mutlak hükümdar değildi. Siyasi iktidarı Tanrı verdiği için, milli irade, insaf duygusundan kurtulmuştu. Kağanın icraatı millet tarafından meclis vasıtasıyla kontrol ediliyordu. Bilge Kağan'ın (716-734) ileri sürdüğü teklifler (Gök Türk şehirlerinin etrafının surla çevrilmesi ve Budizm'in ülkede propaganda edilmesi) meclis tarafından kabul edilmemişti. Bu meclis kağanı meşrulaştırdığı gibi, gerek­çe göstererek ret de edebiliyordu. Mesela, 581 yılında Ta-lo-pien'i annesi Türk olmadığı için kağan olarak tanımamış, yerine amcası Işbara'yı cesur ve kahraman olduğu için kağanlığa layık görerek onu seçmişti.
HUN SONRASI ORTA ASYA
Tabgaçlar, aslında Hunların devamı sayılabilecek bir devlettir. Onlardan doğmuş ve Çin'de etkili olmuş, özellikle Budizm'in Çin'de yayılmasına katkı sağlamış; zaman içerisinde tamamen Çinlileşerek özgünlüğünü kaybetmiş bir topluluk ve devlettir. Aslında sonraki devirlerde kurulacak önemli hanedanların kökenierine uzanan bağlantıları söz konusudur. Kaynaklarda T' o-pa (Tabgaç), sonra Wei olarak anılmışlardır. Çinlileşmelerine rağmen onların dilleri hakkında kaynaklarda kaydedilmiş Türkçe kelimeler vardır. Tabgaçlar (385-550) , 3. yüzyıl ikinci yarısında Çin Seddi'nin kuzeyinde bulunuyorlardı. Sonraki yıllarda yavaş yavaş güneye doğru indiler. Tai (P'ing-ch'eng) şehri merkez olmak üzere 4. yüzyılın başından itibaren siyasi bir güç olarak kendilerini göstermeye başladılar. Aynı tarihlerde onların güneyinde bir kısım Hun boyu, eski hükümdarlık ailesinden gelen Liu Tsung'un idaresinde Lo-yang şehrini de ele geçirmiş olarak He-nan'ın kuzeyi, He-pei'in güneyi ve Shan-hsi'de hüküm sürmekteydiler. Liu Tsung'un ölümünden sonra toprakları parçalandı. 350 yıllarında buralarda kurulup güçlenen ve bütün Kuzey Çin' e hakim olan Ch'in hanedanının da yıkılması ile bu bölgede Tabgaç hakimiyeti güçlenmeye başladı.
tratado primero - el ciego
“¿Qué te parece, Lázaro? Lo que te enfermó te sana y da salud.”
Sayfa 15 - epub
1Domuz yağı, isminin kökeni hakkındaki pek çok rivayetten bir tanesi at sütünden mamul olduğuna dayandırılan caciocavallo (cacio: "peynir", cava/lo: "at". Evet, aklınıza gelen doğru, "kaşkaval") ve fesleğenli pizza; 2) Balıktı pizza; 3) Domates sosu (kırmızı), mozzarella peyniri (beyaz) ve fesleğen (yeşil) konularak yapılmış italyan bayrağı rengindeki pizza. Kraliçe tabii sonuncu, yani üç renkli olanı beğeniyor. Bu çeşit de modern pizzanın en yakın atası kabul edilen Pizza Margherita olarak vaftiz ediliyor. Hem kraliçe yemiş, hem de ulusalcı bir anlama bürünmüş.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.