Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
/spoiler/
Jack London ile tanışmamı sağlayan bu eseri, dört ay sonrasında tekrardan okudum ve o zaman yazamadığım ve yeni eklenen bütün düşüncelerimi bu incelemede uzunca yazacağım. Kitaba puanımı dokuzdan ona çıkardım, yazının devamında bunu sebepleriyle de açıklayacağım ama şimdiden söylemem gerekir ki ikinci okumayla birlikte benim için Jack London
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,8bin okunma
680 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
PESSOA VE HUZURSUZUĞUN KİTABI ÜZERİNE
Peki, kim kurtaracak beni var olmaktan? Ne ölümdür istediğim ne de hayat.* 13 Haziran 1888 saat 15.20'de, Largo de S. Carlos'ta, 4 numaralı evin soldan dördüncü katında, aynı zamanda müzik eleştirmenliği de yapan adalet bakanlığı görevlisi Joaquim de Seabra Pessoa ile Maria Madalena Xavier Pinheiro Nogueria'nın ilk çocuğu Fernando
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,6bin okunma
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Martin Eden.. Martin Eden...
Sıradan bir günde bir insanın hayatını kurtararak kendi hayatını baştan sona değiştiren adamın romanı... Evet Martin eden okurları ve okumak için karar veren kitap dostlarım. Sizler de benim gibi okumakta erteleyenlerdenseniz bir an önce alıp okuyun demeyeceğim. Bu kitabın okunmaya değer bir yanının olmamasından değil. Tam aksine okunmaya değer
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,8bin okunma
172 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Samet Ağaoğlu, eserin en başında Orhan Veli'nin, en sonunda Sait Faik'in, bu iki edebiyatçının arasında ise yirmi farklı siyasetçinin portresini çiziyor. Daha doğrusu portresini yazıyor. "Portre yazılır mı?" demeyin, Ağaoğlu yapmış; olmuş. Mesela, Osman Bölükbaşı'nın boyunu posunu, yüz hatlarını öyle anlatmış ki, okurken gördüm
Aşina Yüzler
Aşina YüzlerSamet Ağaoğlu · YKY · 201111 okunma
161 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
SEN HARİKA BİRİSİN SAİNT-SİMON
Merhaba, Ben Saint-Simon. 17 Ekim 1760 yılında doğdum. Terazi burcuyum. Asaletim Adaletimdendir. Bir çok olaya "Fransız" olduğumu söyleyebilir comte. İnanmayın ona. Her hocanın vardır öle yaramaz öğrencisi.. Her neyse işte 19 Mayıs 1825 de ölmüşüm. Şimdi beni tanıdığına memnun olduğunu sanan @kimya__hatun dan dinleyin beni :) Saint
Saint-Simon: İlk Sosyolog, İlk Sosyalist
Saint-Simon: İlk Sosyolog, İlk SosyalistCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 2017929 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
BENDENİZ, KARTAL, MAZHAR LÜTFİ, MÜMTAZ: MAVİ GÖZLÜ DEV
Öncelikle herkeslere merhaba. Uzun zaman sonra tekrardan inceleme yazmak müthiş bir şey. Yazmaya açmışım meğer. Neyse bu incelemeyi bana yazdıracak olan en önemli sebebime gelelim: Öğretmenim. Kitap, edebiyat, sanat, müzik, felsefe, din ve daha neler neler konuşurdum onunla. Dergi rica etmiştim bir keresinde ödünç vermeyi kabul etmişti :) ama
Henüz Vakit Varken Gülüm
Henüz Vakit Varken GülümNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 202223,5bin okunma
Reklam
172 syf.
7/10 puan verdi
“Bu portreler yalnızca benim aşinalarım sayılmaz. Bakmasını bilen herkesin, hatta Cumhuriyet'ten bu yana yaşayanların aşinaları.” Samet Ağaoğlu, 1946 yılında Demokrat Parti’ye katılarak başladığı siyaset hayatını, 27 Mayıs 1960 ihtilalinde yargılanana kadar sürdürdü. Bu kitapta da yaklaşık 1945'ten 1960'a kadarki süreçte tanıştığı siyasetçileri,
Aşina Yüzler
Aşina YüzlerSamet Ağaoğlu · YKY · 201111 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ege türküsü ile iyi bir başlangıç, en sevdiğim türküdür.. "Deniz üstü köpürür hey canım rinna nay rinna rinna nay " Sanırım Zülfü Livaneli için de öyleymiş ki burda geçmiş, türküleri severim, içerisinde yaşanmış sahici olaylar vardır. İnsanın içine içine işler. Kıyı Ege'nin sahil köyünde geçer hikaye. Mustafa ve Mesude' nin yaşamış oldukları kayıpla birlikte, varoluş sancılarına şahitlik ediyorsunuz. Ciddi anlamda yaşamla olan, yaşamak için sebep arayışındalar, sorgulama halindeler. Özellikle Mustafa karakteri yok gibi bu hayat durağında. Sadece evine ekmek getirsin, o kadar. Denizde karşısına çıkan minicik bedenle beraber hayata yeniden dönüşü var, en azından yaşama dair umudu yeniden canlanmış, Allah'ın bir lütfu olarak görüyor, emaneti iyice sahiplenmiş. Sığınmacı krizleri, botlarda can veren insanlar, Yunanistan-Türkiye arasındaki sığınmacı sorunları, Ege Denizi' nde yitip giden minicik bedenler, tüm dünyanın gözünü yumduğu sığınmacı krizi ve Ayla bebeğin kıyıya vuran minicik bedeni ile dünyanın bir an da gözlerini buralara çevirip yalandan üzülmeleri... Daha nice sıkıntılara değinmiş Zülfü Livaneli.. Var olan sıkıntılar tabiki bunlar, ütopik değil hiçbirisi de. Canım Zilha aklımda öyle kocaman yer edindin ki! Arabistan topraklarındaki onca kadının temsilcisisin, acılar ortak, bir gelecek de yok bu doğrultuda, bir Atatürk yok veya demokrasi için eşitlik için mücadele edecek birileri de. Kadınlar hep susmuş o coğrafya da, hiç konuşmamış ki.. Ve buradaki iki kadının ortak acıları ve dayanışması.. çok güzeldi. Okunmalı bir eser. Keyifliydi..
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,9bin okunma
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.