Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

MAHMUT AKINCI

MAHMUT AKINCI
@mahmutakinci
Dokunduğum en güzel şey; çocuk yüreğiydi.
920 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
264 syf.
·
Puan vermedi
Tesadüfen elim geçen bir kitap. Ama okumaya değer bir kitap çıkması, bu tesadüfün en güzel tarafı oldu. Silah arkadaşları olan iki dostun etrafında geçen bir roman. Ama aslında, bunun da ötesinde çok sayıda insan ve olaylarla süslenmiş bir hikaye çıkıyor karşımıza. Kitap "Son Düello" ismini, dostlardan birinin, diğerinin eşine aşık olması ve bu ihtirasa kapılıp kadına tecavüz etmesi sonucu, ölümüne düello ile bitmesi sebebiyle almış. Kitabın her bölümlerinin her birinde, yaşanan olaylar (neredeyse yeniden tekrar ederek) başka bir açıyla ve bir önceki bölüme göre, yeni bilgiler ekleyerek işlenmesi kitaba güzel bir cazibe katmış. 14.yy'lın sonlarında gerçekleşmiş olan gerçek bir hikayeyi kaleme alan yazarımız; tecavüz olayı ve sonucu olan düello olayının dışında, aynı zamanda, o dönemin savaşlara boğulmuş halini, kısmi olarak hukuksal yönlerini, kadının toplumdaki düşük değerini ve yerini...de net bir şekilde kaleme alarak, bize geniş bir acı ve hatırı sayılır, güzel bilgiler sunmuş oluyor. *** Kitabı okuyacak arkadaşlara şimdiden iyi okumalar.
Son Düello
Son DüelloEric Jager · İthaki Yayınları · 202172 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
Son zamanlarda (ki özellikle Pandemi Dönemi'de) Yeni Dünya Düzeni ile ilgili komplo teorilerini okudum, dinledim, izledim.... Bu merak beni Ezoterizm, Okültizm, Evanjelizm...gibi konulara sevk etti. Görüp anladığım ve inandığım şeye dayanarak; Yeni Dünya Düzeni isteyenlerin tamamı bu tip alanlara aşırı ilgili ve bağlı insanlar topluluğu! Gelelim bu kitaba: Neredeyse, Tarihin bilinen ilk çağlarından bugüne kadar okültizmin gelişimi, aslında daha doğrusu aynı haliyle günümüze kadar ulaştığını anlıyorum. Fakat şunu bilmenizi isterim. Bu kitap haricinde bu konu ile ilgili birkaç kitap ve bu konuyu anlayabilmek için de (konuyu besleyecek) onlarca kitap daha okunması gerekir. İyi okumalar.
Okült, Cadılık ve Büyü
Okült, Cadılık ve BüyüChristopher Dell · Yapı Kredi Yayınları · 201691 okunma
349 syf.
·
Puan vermedi
Üniversite üçüncü sınıftayken okuduğum bir kitap. Bence kesinlikle okuyun. Dili ağır ve zihni yoran bir kitap. Ama zihni yorması, anlaşılmaz olduğundan değil, ilgi çekici ve düşündürücü olmasındandır. İyi okumalar...
Tarih Sümer'de Başlar
Tarih Sümer'de BaşlarSamuel Noah Kramer · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 1998573 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
728 syf.
·
Puan vermedi
Yazarı çok da iyi niyetli görmüyorum. Ülkemizin tarihine ve sıkıntılarına, birçok siyaset yöneticilerimizden daha hakim, bu bir gerçek! Örneklerle işi bulandırmak istemiyorum ama yine de bir şeyler deyip ve bir örnekle de incelememi bitireceğim; Yazarın, Türkiye'nin özgür olan (dış etkilerden bağımsız) bir iki ülkeden biri olduğunu sıklıkla vurgulaması, okuyucuyu uyutmaktan başka bir şey değil. Mustafa Kemal hayranlığı örtüsü altında, bizlere -alttan alttan- başka şeyler pompalıyor gibi. Özgür bir ülke olmadığımızı Mustafa Kemal, büyük harflerle şöyle demiş "TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE..." Evet, ülkeyi kurduk ama tam bağımsızlığımız için mücadele vermeliyiz demiştir. Hem yakın çevresine hem de ara ara Ulusa Seslenişte! Buna rağmen, Yazarın, ülkenin tam bağımsız olduğunu söyleme nedeni; ya dünyayı yönetenlerin korkusundandır ya da dünyayı yönetenlerin kalemşorü olduğundandır... Naçizane tavsiyem; Oryantalistlerin kitaplarına aldanmayın. Okuyun ama hep işkilli ve temkinli olun. Onlar bizleri, ya aşağılar, yerden yere vurur ve bizi tahrik eder ya da koltuğumuzu şişirip bizi, pasivize eder ve uyutur. SAYGILAR...
Modern Türkiye'nin Doğuşu
Modern Türkiye'nin DoğuşuBernard Lewis · Arkadaş Yayınları · 2021933 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Kısa incelemelerimden dolayı, çok özür dilerim.
Bu tip kitaplara yapmış olduğum incelemelerde, genelden daha farklı bakış açısı sergilediğim için geçen senelerde epeyce yorum alırdı incelemelerim. Yani aslında, olumlu ve olumsuz eleştirilerdi bunlar. İncelemelerim, politik yada partizan içeriğe sahip olmamasına rağmen ne yazık ki, doğduğum şehir sebebiyle ('ne yazık ki' sözü, doğduğum yer için değil, kafatasçı veya yobaz kişilerin bunu ima ederek yaptıkları niyet okumalar sebebiyleydi) etiket yapıştırmayı seven insanlara malzeme olmuştum. Dini(mezheplere, cemaatleşmeye, bir ulema veya şeyhin peşinden sürüklenip şirke ortak olmaya karşı olduğum için ve tarikatlara inanmadığım için) ve sosyal içeriği olan birçok incelememi (yirmi civarı) silmek zorunda kaldım. Onları silmemin nedeni, çekinmek veya yanlışlığı düzeltmek için değildi, yorumlarda birbirine giren dostlarıma bu kötü zemini hazırlamış olmamdı. Bazı insanlara provoke imkanı sağlamamak adına yaklaşık on aydır gönlümce inceleme yapamıyorum. Sadece okuduğum bazı kitaplarla ile ilgili tavsiye yazısı gibi bir şey yazıyorum. Bunu, ilgisizlik veya yetersizlik olarak gören tüm 1k ailesinden özür diliyor ve böyle basit incelemeler yapmak zorunda olduğumu ve buna devam edeceğimi ifade etmek istiyorum. Kimseyi provoke etmeme adına(!) inceleme yazmak yerine "Vedat Tükali'yi okumanızı istiyorum" diyorum sadece! Saygılar...
Bitti Bitti Bitmedi
Bitti Bitti BitmediVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20211,020 okunma
Reklam
466 syf.
·
Puan vermedi
Mitolojiye merakınız varsa, işin inançsal kısmını bir tarafa bırakıp okumanız gereken bir kitap. İmanınız ile okursanız, bahsedilen varlıkların, külliyen mantıksız ve çelişik varlık zincirlerinden rahatsız olursunuz zaten. Sanat eseri okuduğunuzu unutmadan okursanız, size zevk verecektir. Sürükleyici ve çabucak bitirebileceğiniz bir kitap. Ama tek bir kere okuyup bırakılacak bir kitap değil sanırım. Daha sonradan yenden okuyabileceğiniz masalsı anlatımları olan bir eser. İyi okumalar…
Tanrıların Masalları
Tanrıların MasallarıMichael Köhlmeier · Yurt Kitap Yayın · 2001324 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Nietzsche, Nihilist ve derin filozof! Bu kitabında, tek tanrılı dinleri ve özellikle de yozlaşmış Hristiyanlığı, çıkarcı ve despot kiliseyi, Hristiyan dinine inanan insanları Ruhban sınıfı modeli ile sömürmesi veya pasif kılınmasını, ağır bir dille eleştirmiş. Hristiyanlığın, Hristiyanları düşünmemeye zorladığını, baskı altında tuttuğunu, köleleştirdiğini, insanın bilimsel yönünü ve yaratıcılığını yok ettiğini, direkt ve dolaylı olarak defalarda zikretmiştir. Bu kitapta, sosyalistlere “ayak takımı” diyerek onların sığ ve zararlı olduklarını dolaylı olarak dile getirmiştir. Nietzsche'ye göre, köle ahlakını benimseyen ve yaşamı reddeden bir öğreti olan Hristiyanlık, yok edilmelidir. O, bilimin düşmanı, sürü psikolojisinin temeli, dahası insan neslinin sonunu getirebilecek bir yanlış anlayıştır. Hristiyanlığı, insanlığın ölümsüz bir utanç lekesi olarak görüyor Nietzsche. İyi okumalar…
Deccal
DeccalFriedrich Nietzsche · Tutku Yayınevi · 20164,005 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Şahsen tanışma şerefine eriştiğim; Chomsky. Dil bilimindeki uzmanlığıyla, dilin yapısal özelliğinden çok daha fazlasına sahip olduğunu göstermiştir. Dili özgürce kullanmanın ve yaratıcılığın edinilecek bir şey olmadığını, tam tersine insanda doğuştan var olan bir üstünlük olduğunu belirtmiştir. Chomsky, dil anlayışında yapısalcı bir yaklaşıma sahiptir. Dili ağır olan ve konu itibari ile ağır ve derin konu içeriğine sahip bir kitap. Chomsky'i veya bu tür kitapları anlayabilmek için; felsefeyi yüzeysel olarak bilmek yetmiyor. Felsefenin alt dalları olan dil ve zihin felsefesi ile ilgili de bilgi ve fikir sahibi olmanız şart. tüm felseciler ve felsefe meraklıları "Chomsky" okumalı. Saygılar
Dilin Mimarisi
Dilin MimarisiNoam Chomsky · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 2014103 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
İlk yayınladığında müstehcen bulunduğu için yasaklanmış bir kitap. Kitap yazmaya çalışan, maddi manevi olarak zor durumlarda olan yazarın, bir fahişeye âşık oluşunu ve yazarın bir fahişeye aşık oluşunu kabul edememesini, utanmasını ve duruma ilişkin bazı kuruntularını anlatıyor. Bu kitaba ilişkin genel eleştiri; kitapta, kadınların değersiz bir varlık olarak yansıtılmasıdır. Eser, Emile ZOLA’nın değil de, sıradan bir yazarın olsaydı; iyi bir kitap diyeceğimiz kesin. Ancak, yazara göre değerlendirdiğimizde, hayal kırıklığı yaşatan bir eder diyoruz. “Okunmaya değer değil” demiyorum, okursanız; beklentinizi yüksek tutmayın diyorum.
İtiraf
İtirafEmile Zola · Aylak Adam · 2015178 okunma
172 syf.
·
Puan vermedi
Utilitarianism
J.S. Mill, bu çalışmayı, faydacı ahlak anlayışının temel ilkelerini, faydacılığa karşı yapılan eleştirilere cevap vermek ve yanlış faydacı anlayışları düzeltmek amacıyla hazırlamıştır. Bu eserde onun temel amacı vardır ‘en yüksek iyinin ahlak felsefesindeki yerini belirlemek ve ‘bu en yüksek iyinin doğasını açıklamak’… Orijinal adı ‘Utilitarianism’ olan bu esere göre; ahlak alanında yapılması gereken ilk iş, bu en yüksek iyinin belirlenmesi ve bu ilkenin nesnel ve tek ölçüt olarak kabul edilmesini sağlamaktır. Mill’e göre eğer ahlak alanında tek ve nesnel bir ölçüt ortaya konulmazsa, nesnellikten söz edilemez ve bu alana anarşi hakim olur. Yani insanların ahlak ile ilgili herhangi bir inançları kalmayacaktır. En yüksek iyi olarak mutluluk kavramını işaret eden Mill, ahlak alanındaki tüm çabası mutluluk kavramının en yüksek iyi olduğunu ispatlamaktır. Çevirisi pek iyi değil, sanırım ve kavramlar felsefi olduğu için, felsefeye uzak kişilere sıkıcı gelebilir...
Faydacılık
FaydacılıkJohn Stuart Mill · Alfa Yayıncılık · 2017324 okunma
Reklam
126 syf.
·
Puan vermedi
KISACA ANLATILACAK BİR KONU DEĞİL AMA SİZE –kapasitem yettiğince- KISACA ANLATMAYA ÇALIŞACAĞIM. İLAH, RAB, DİN ve İBADET. Bu dört terim Kur’an’da önemle durulan kavramlardır. Bu kavramların toplamını içine alan “insan olma” kavramı İLAH: Bir alanda yaratıcılığıyla hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok sevilen, çok tutulan kimse. RABB:
Kur'an'a Göre Dört Terim
Kur'an'a Göre Dört TerimEbu'l A'lâ el-Mevdudi · Beyan Yayıncılık · 20002,051 okunma
76 syf.
·
Puan vermedi
Rene Descartes, kendisi dışında her şeyin yokluğunu düşleyebildiğini, ancak kendisinin yok olabilirliğini hayal edemediğini; düşünen özne olarak kendisinin şüphesiz var olduğunu gördü: 'Düşünüyorum, o halde varım" dedi. Metodik şüpheciliğin fikir babası olan Descartes, varlıkları tek tek ele alıp yeniden incelemesi ile kendinden öncekilerin aktardığı bilgileri elekten geçirdi. Bence Descartes, bu metot ile filozof, bize şunu demek istiyor; “Peşinden gittiğimiz, koşulsuz kabul ettiğimiz ve hayatımızda uyguladığımız bilgiler, ya gerçek değil ise?” BU ÇAĞDA BİZE EN ÇOK LAZIM OLAN ŞEY DE BU! * Toplumu, inançlarımızı, değerlerimizi… ve hayatı, kendi emeklerimizle elde ettiğimizle değil, liderimizin bize sunduklarını kabul ediyor ve hayatımıza onun verdiği ‘şablon formlar’ ile biçimlendiriyoruz. * Müslümanız ama dinimizi asıl kaynağından (Kur’an’dan) değil, eski insanlardan, camii imamından, mahalledeki …abiden, belki inanmazsınız ama bazen kiliseden ve gerekli gereksiz her yerden öğreniyoruz. * Marxist'iz ama Marx’ı Marx’tan değil, Marxçılardan öğreniyoruz. * Olayları, yerinde değil, birinin ağzından öğreniyoruz… BİZİM HAYATIMIZA, METODİK ŞÜPHECİLİK ŞART! Herşeyden şüphe edip inandığımız şeyler ile ilgili yeniden düşünmeli ve ana kaynağını yeniden incelmeliyiz. Aksi halde, gerçeklerden hep uzak kalacağız. Bu kitabı, felsefeyi yetersiz bir şekilde bilseniz bile okumalısınız. SAYGILAR…
Metot Üzerine Konuşma
Metot Üzerine KonuşmaRené Descartes · Paradigma Yayınları · 20132,646 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Emile Durkheim ‘bilimsel sosyoloji’nin kurucusu olarak kabul edilir. Bu eser, ahlak üzerine yazılmış, ciddi bir sosyoloji kitabıdır. Kitabı okuduğunuzda zihninizde kalan temel şeylerden biri, sanırım şu olacaktır; “Ahlakın da, insan olmanın da ancak ve ancak toplum içerisinde bir değeri vardır. Ne kadar güçlü olursa olsun, tek başına bir kişinin toplum karşısında hiçbir anlamı yoktur, toplum ona rağmen varlığını sürdürebilir. Başka bir hali ile otoritenin gücü, otoriteyi uygulayan kişinin kendisinden değil, toplumun kendisinden gelir.” *Durkheim, toplumu analiz etmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumun sağlıklı zeminlere yerleşmesi, güçlenmesi, dinamik tarzının sağlamlaştırılması, yenilenmesi… için de izlenmesi gereken yolları incelikle ortaya koymaya çalışıyor. *Durkheim'ın bu çalışması, bireyleri etkisi altına alan toplumsal düşüncenin temelindeki kolektif temsillere ve bu temsillerin mahiyetine dikkat çeker. Bireylerin akıl ve inanç ekseninde, toplumsal yapıyı tümüyle etkileyen din ve ahlak kavramlarını nasıl oluşturduğunu ortaya koyuyor. SAYGILAR...
Ahlak ve Toplum
Ahlak ve ToplumEmile Durkheim · Pinhan Yayıncılık · 201687 okunma
423 syf.
·
Puan vermedi
Yazar felsefeyi; varlık felsefesi, bilgi felsefesi, bilim felsefesi,... şeklinde konu konu giderek anlatmayı tercih etmiş. Üniversite birinci sınıf felsefe dersi veya felsefeye ilk adım için uygun olarak hazırlanmış bir kitaptır. Felsefi başvuru veya kaynak olarak kullanılabilir, diyebilirim. Diğer felsefe kitaplarına nazaran daha sade bir dille yazılmıştır. Saygılar…
Felsefeye Giriş
Felsefeye GirişAhmet Arslan · Adres Yayınları · 20131,414 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
Sıklıkla bana sorulan bir soruya cevap olsun diye bu incelemeye birkaç cümle yazmak istiyorum. Felsefi bilgiye sahip olmayıp da sahip olmak isteyen (ki kitap aşığı insanların mutlaka felsefi bilgiyi temel düzeyde bilmesi gerekir) arkadaşların 'başlangıç' olarak okuması gereken kitaplardan biri.
Felsefeye Giriş
Felsefeye GirişAhmet Cevizci · Say Yayınları · 2012502 okunma
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.